Ozon Terapi
Yazar Mehmet Şakir Kaya • Akupunktur Uzmanı • 21 Ekim 2019 • Yorumlar:
Ozon tedavisi ise belirli dozlarda(%3-5 ozon-oksijen karışımı) elde edilmiş ozon gazının vücuda verilmesi ile vücudun antioksidan ve enzimatik kapasitesinin arttırılması ve kimyasal yüklerin atılımının kolaylaştırılması prensibine dayanır. Böylece kronik hastalıkların ortak özellikleri olan; latent asidoz, endojen toksik yüklenme ve enflamasyonun azaltılması, kronik hastalıkların iyileşebilmesi desteklenmektedir. Tek başına uygulanabilmekle beraber, Akupunktur ve Nöralterapi’nin yanında destekleyici olarak da kullanılabilmektedir. Kurallara uygun olarak uygulandığı taktirde tamamen güvenli, pratik, etkili ve ucuzdur. Burada önemli olan mutlaka bu konuda deneyimli olan hekimlerin kontrolünde bu uygulamaların yapılması gerektiğidir. Ayrıca uygulanan ozon yöntemi, ozonun konsantrasyonu ve sıklığı da önemlidir.
Anti-aging (geriye yaşlanma) ve yeniden canlanma için kullanılır. Tamamen sağlıklı kişilerde, yaşlanmayı geciktirmek, enerji kazanmak ve hastalıklardan korunmak için kullanılabilir. Vücudun enerjisini artırdığı gibi beynin enerjisini de arttırır, hafızayı güçlendirir. Sınava hazırlanan gençler, yüksek tempolu iş adamları, zihnini sürekli kullanan insanlar, sporcular için güçlü bir dopingdir. Ozonterapi ile kişi gerek zihinsel gerek bedensel yorgunluğu daha az hisseder. Kendi antioksidanlarımızı ve serbest radikallere karşı savaşan hücreleri harekete geçirir. Kronik yorgunluk sendromunda yetersiz oksijenlenme ve toksin birikim bulgularını yok ederek kişiye yeni bir yaşam enerjisi sağlar. Stres, depresyon, hayattan zevk alamama, yorgunluk, baş-vücut ağrıları ile seyreden çökkünlük durumlarında kullanılır. Stres hormonu olan adrenalini yakarak gerginlik ve anksiyeteyi giderir. Kişi 1-2 seanstan sonra bile ferahladığını, rahatladığını fark eder. Vücut ve yaşam enerjisi artar.
Yapılan son klinik çalışmalar sonucunda beş uygulama şeklinin geçerliliği kabul edilmiştir. 1- Major ozon: Dolaşım bozukluklarında yeniden canlanmayı sağlamak için, viral kökenli hastalıklarda ve genel bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için kullanılır.
2-Minör ozon: Bu yöntemle bağışıklık sistemi güçlendirilir.
Bu metotla ülser, yaralar, ameliyat sonrası oluşan lezyon, uçuk ve enfekte olmuş alanları tedavi etmekte kullanılır.
3- Rektal -makat- uygulanması. Bu yöntemde hasta hiçbir rahatsızlık hissetmeden ozon gazı barsak yüzeyi verilerek emilir. Bu metot da genellikle barsak ve karaciğer hastalıklarında kullanılır ve sağlığın yeniden canlanmasını sağlar.
4- Eklem içine enjeksiyon: Bu metod ağrılı enflamatuar hastalığı olan ekleme uygulanır.
5- Bölgesel torbalama: bölgesel enfeksiyon, cilt hastalıkları ve diyabetik ayak gibi kronik yaralarda uygulanır.
Kimlere ozon tedavisi uygulanmaz, nelere dikkat edilmeli?
Doğumsal Glikoz 6 Posfat Dehidrogenaz enzimi Eksikliği – Favizm Hastalığı, kontrol altına alınmamış hipertiroidi, ağır kanamalar, trombositopeni, sık tekrarlayan pankreatit olan hastalara uygulanamaz. Ozon terapi düşük riskli ve genellikle standart medikal tedavilerin eşliğinde tamamlayıcı, destekleyici ve yeniden yapılandırıcı bir metoddur.
Ozon terapisi yan etkileri var mı?
Bilinen bir yan etkisi yoktur.