Panik Atağın Mesajını Aldınız Mı?
Yazar Levent Soylu • Psikiyatrist • 6 Mart 2020 • Yorumlar:
Panik atak maalesef son yıllarda sanki birden ortaya çıkıveren bir hastalık gibi algılanmakta ve yaygın bir biçimde yalnızca ilaçlarla tedavi edilmeye çalışılmaktadır. Aslında panik atak ya da uzun süreli hali “panik bozukluk” bir hastalık değil bir savunma ya da sonuçtur. Yani siz bir şeyleri eksik ya da fazla yaptığınızda panik alarmı çalar. Aşırı yoğun, verici, kendine vakit ayırmayan bir tarzın sonucu olarak ya da bedenin ve duyguların uyarısı olarak panik atak ortaya çıkar. Başka bir deyişle panik atağın taşıdığı bir mesaj vardır ve mesajı alır ve gereğini yaparsanız, panik biter.
Beden bilgedir; kalp boşuna çarpmaz, baş dönüyormuş gibi olmaz, nefes birden daralmaz, hepsinin ardında bedeni etkileyen negatif düşünceler bulunur. Yani diğer bir değişle seyredilenler, odaklanılanlar ve düşünülenler, kimyasal tepkimelerle bedeni etkiler. İşte panik atak sırasında olan tam da budur. Bir düşünce ya da inanç gelir ve zihninizle bir şeyleri zorlarken; beden bu duruma isyan eder ve sizi panik atakla durdurur.
Yani özetle panik sizin düşmanınız değil bir tür dost- alarm sistemidir. Şimdi birkaç örnekle ne demek istediğimi anlatmaya çalışayım.
Çıldırma /kontrolü kaybetme korkusu: Panik atak hastalarımızın çoğunun fazlaca dengeli bir duruşunun olduğunu görebiliriz. Hayatta değişen koşullara rağmen hep aynı dengede kalma çabasından bıktım
Ölüm korkusu: “Hayatın tadı tuzu yok, kendim için yaşamıyorum, bari bedenimi koruyayım, ileride belki yaşarım”.
Baş dönmesi: “Yoruldum, bu güçlü duruşu bırakmak istiyorum”.
Kalp krizi korkusu: İçimdeki sevgi ve şefkate aç kutbum fark edilirse rezil olurum, o kadar çok sevgi ve şefkate ihtiyacım var ki. Ben kendime değil hep başkalarına sevgi veriyorum.
Çarpıntı; Bir şeyler yapmalıyım, uyarmalıyım, artık kendini zorlamamalı.
Yabancılaşma tuhaflaşma hissi: Ben dediğim kişiden sıkıldım, bıktım, başka biri olsam mı, değişsem mi?
Dışarıya çıkamama, AVMlere girememe: Tutkularım, tuttuklarım, zayıflıklarım kontrol dışına çıkar mı?
Sonuç olarak panik atağı ruhumuzun ya da mutluluğumuzun sigortası olarak görüp, sigortayı attıran sorunu ya da paniğin mesajını idrak etmeliyiz. Önerim tabiki psikoterapi.
Sevgi ve sağlıkla kalın.