Panik Atak
Yazar Nurcan Uslu Balaban • Psikiyatrist • 19 Temmuz 2019 • Yorumlar:
Ani, nedensiz ve şiddetli bir kaygı durumudur. Birden fazla fiziksel belirti aniden ortaya çıkıp dakikalar içinde en üst seviyeye ulaşır, giderek azalarak yarım saat içinde sonlanır. Bazen panik ataklar arka arkaya olduğu için daha uzun sürüyormuş hissi verir. Panik atak terimi psikiyatride bir hastalığın değil, belirtinin ismidir. Panik atakları, Panik Bozukluk dışında başta anksiyete bozuklukları olmak üzere hemen her psikiyatrik hastalığın belirtisi olabilir. Örneğin uçak fobisi olan kişi uçağa bindiğinde ya da sosyal kaygısı olan bir kişi kalabalık bir ortama girdiğinde panik atağı geçirebilir. Panik atak belirtileri oluşturan tıbbi bir durum, ilaç ya da madde kullanımı olabileceği için belirtilere yönelik tetkikler yapıldıktan sonra tanı konabilir.
Panik Atak Belirtileri:
-
Çarpıntı: Kalp ritmi artsın ya da artmasın kalp atımının hissedilmesi,
-
Tansiyon yüksekliği
-
Göğüste baskı ya da ağrı,
-
Nefes darlığı,
-
Boğazda düğümlenme hissi, boğulacak gibi olma,
-
Baş dönmesi ya da dengesizlik,
-
Göz kararması,
-
Ateş basması ya da üşüme-ürperme,
-
Terleme, ağız kuruluğu,
-
Titreme,
-
Mide krampları, bulantı, kusma ya da ishal
-
Gerçeklik algısında değişiklikler
Bu bedensel belirtilerin bazılarının olması yeterlidir ancak bedensel belirtilere korku ya da endişe eşlik eder. Kişi o anda ölüyor ya da aklını kaçırıyor olduğunu, kontrolünü kaybedeceğini düşünür, bulunduğu ortamdan kaçmak isteği duyar. Panik atağı genellikle kendiliğinden biter.
Hemen herkesin yaşayabileceği bir huzursuzluk, kalp atışları hissetme, fenalaşma hissi ciddi bir hastalığın (kalp krizi ya da felç gibi) gerçekleşeceği şeklinde yanlış yorumlanmasıyla panik atağına dönüşebilir.
Panik Bozukluk
Panik Bozuklukta ataklar beklenmedik ve sebepsiz bir şekilde başlar ve tekrarlayıcı nitelik gösterir. İlk ataktan sonra ya da atakların sıklaşmasıyla birlikte kişide yeni bir panik atağı geçireceğine ilişkin korku gelişir. Sürekli atağın tekrarlayacağına dair düşünceler ve beklenti günlük işlerine odaklanmasını engeller, dikkatini bedeninden gelebilecek atak belirtilerine vermeye başlar. Sürekli olarak tetikte bekleme, tansiyon ve nabız ölçme gibi davranışlar gelişir. Sıkıntıyı yeniden yaşamamak için panik atağının olduğu koşullardan, panik atağı geçirirse yardım alamayacağı yerlerden kaçınma ve güvenlik arayışı başlar. Bazı kişiler kalabalık ya da açık alanda olmaktan kaçarken, bazıları her an bir kalp krizi geçirebileceği endişesiyle yardım alabilecekleri bir yerde olmayı tercih eder, yanlarında ilaç ya da su gibi güvenlik nesneleri taşırlar. Hastalık kişinin yaşam şeklini tümden değiştirmesine neden olabilir. Kişiler güvenli bir bölge arayışına girer, eve ya da bazı kişilere bağımlı hale gelebilirler. Dışarıya tek başına çıkmamak, toplu taşıma araçlarına binmemek, arabayla tünele girmemek gibi davranışlar agorafobi olarak adlandırılır. Bazı kişilerde panik atakları kaybolsa bile agorafobi devam edebilir.
Panik ataklar ilaç tedavisi ve psikoterapi ile kolaylıkla kontrol altına alınabilir. İyileşmenin kalıcı olması, yinelemeyi azaltmak, kişinin yaşamını yeniden düzenlemesine yardımcı olmak ve yaşam kalitesini arttırmak için psikoterapi gereklidir.