Pankreas Kanseri
Yazar Metin Kement • Genel Cerrah • 3 Nisan 2018 • Yorumlar:
Pankreas vucudumuzda kan şekeri düzeylerinin düzenlenmesinde görev yapan insülin ve glukagon isimli hormonları üretip dolaşım sistemine verir, pankreasın diğer bir görevi de gıdaların sindiriminde yardımcı olan çeşitli enzimleri üreterek ince bağırsaklarımıza salmaktır. Pankreas12-15 cm uzunluğunda olup 60-80 gr ağırlığındadır, retroperiton denen karnımızın arka kısmında, mide ile omurgamız arasında yatay olarak konumlanır. Pankreas, bağırsakları ve karaciğeri besleyen büyük damarlar ve safra yolları ile çok yakın komşuluk göstermektedir.
Pankreas dokusundan ortaya çıkan kanserler organın konumu sebebiyle erken evrelerinde genellikle şikayete yolaçmazlar, bu sebeple, nadiren erken yakalanabilirler.Ancak pankreas kistlerinden ortaya çıkan kanserler veya aile öyküsü nedeniyle tarama yapılan kişilerde bu kanserlerin erken tespiti mümkün olabilmektedir. Pankreas kanserleri çevre dokulara hızla yayılma eğilimindedirler bunun ötesinde hayati damarlara yakınlık sebebiyle çok büyümeden dahi hayatı tehdit eden komplikasyonlara yol açabilirler.
Pankreas Kanseri Nasıl Oluşur
Pankreatik kanser, pankreas hücrelerinin DNA'larında mutasyon gelişmesiyle ortaya çıkar. Bu mutasyonlar hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesine ve ölmeksizin yaşamaya devam etmelerine neden olurlar. Bu kontrolsüz çoğalma sonuçta tümör denilen bir kitle oluşturur. Tedavi edilmeyen pankreas kanseri, yakındaki organlara ve kan damarlarına yayılır. Çoğu pankreas kanseri, pankreas kanallarını çevreleyen hücrelerden başlar. Bu tip kansere pankreas adenokarsinomu veya pankreatik ekzokrin kanseri denir. Nadiren kanserler pankreasın hormon üreten hücreleri olan nöroendokrin isimli hücrelerde ortaya çıkabilirler. Bu tür kanserler adacık hücresi tümörleri, pankreatik endokrin kanseri veya pankreas nöroendokrin tümörleri olarak adlandırılırlar.
Risk Faktörleri
Pankreas kanseri riskinizi artırabilecek faktörler şunlardır:
- Pankreasın kronik iltihabı (kronik pankreatit)
- Diyabet
- BRCA2 gen mutasyonu, Lynch sendromu ve ailesel atipik mol-malignant melanom (FAMMM) sendromu da dahil olmak üzere kanser riskini artırabilen genetik sendromların aile öyküsü
- Pankreatik kanser aile öyküsü
- Sigara içmek
- Obezite
- Yaşlılık ( Çoğu pankreas kanseri 65 yaşından sonra ortaya çıkar)
- Geniş çaplı bir çalışma, sigara içimi, uzun süredir devam eden diyabet ve kötü beslenme kombinasyonunun, pankreas kanseri riskini tek başına bu faktörlerden herhangi birinin riskinin ötesinde arttırdığını göstermiştir.
Semptomlar.
Maalesef vakaların büyük çoğunluğunda belirtiler ileri evrelerde ortaya çıkmaktadırlar. Bunlar şu şekilde sıralanabilirler;
- Sırtınıza yansıyan üst karın bölgesinde ağrı
- İştah kaybı ve/veya istenmeyen kilo kaybı
- Gözlerinizdeki beyazların ve cildinizin sararması (sarılık)
- Yeni başlangıçlı diyabet
- Depresyon
- Kan pıhtılaşmasında artış
- Yorgunluk
Komplikasyonlar
Kilo kaybı.
Pankreas kanseri olan kişilerde bir dizi faktör kilo kaybına neden olabilir. Çevre organlara baskı yapan tümör yemek yemeyi zorlaştırabilir. Ayrıca pankreas yeterince sindirim suyu üretemediği için vücud besinleri sindirmede zorluk çekebilir. Kanser tedavilerinden kaynaklanan mide bulantısı ve kusma da kilo kaybına katkıda bulunabilir. Bu sebeple hekiminiz sindirime yardımcı olmak için pankreatik enzim takviyeleri önerebilir. Bu hastaların diyetlerine bir takım takviyeler ile fazladan kalori eklemek gerekebilir.
Sarılık
Safra kanalını tıkayan pankreas kanseri, sarılığa neden olabilir. İBelirtiler arasında sarı deri ve gözler, koyu renkli idrar ve soluk renkli dışkılar bulunur. Sarılık genellikle karın ağrısı olmadan ortaya çıkar.
Doktorunuz, safra kanalını açmak için içine plastik veya metal bir tüp (stent) yerleştirilmesini tavsiye edebilir. Bu, endoskopik retrograd kolanjiyopankreatografi (ERCP) denen bir prosedürün yardımı ile yapılır. ERCP sırasında bir endoskop boğanızdan, midenizden ve ince bağırsağınızın üst kısmından geçirilir. Daha sonra bir madde (kontrast), endoskop içinden geçirilen küçük içi boş bir tüp (kateter) yoluyla pankreatik ve safra kanallarına enjekte edilir, safra kanallarından görüntüler alınır.
Ağrı
Büyüyen bir tümör, karnınızdaki sinirlere baskı yapabilir ve şiddetli hale gelebilecek ağrılara neden olabilir. Ağrı kesici ilaçlar daha rahat hissetmenize yardımcı olabilir. Radyasyon tedavisi, tümörü geçici olarak küçülterek ağrınızın bir miktar azalmasında yardımcı olabilir.Şiddetli vakalarda, hekiminiz, karnınızdaki ağrıyı kontrol eden sinirlere (çölyak pleksus bloğu) alkol enjekte edilen bir prosedür önerebilir. Bu prosedür sinirlerin beyninize ağrı sinyalleri göndermesini durdurur.
Bağırsak tıkanıklığı.
İnce bağırsağın (duodenum) ilk bölümüne doğru büyüyüp baskı oluşturan pankreatik kanser, sindirilmiş gıdaların mideden bağırsaklara akmasını engelleyebilir. Bu yolu açık tutmak için tıkanan bölüme endoksopi yoluyla bir tüp (stent) yerleştirilmesi veya mideyi bağırsakların kanser tarafından engellenmeyen daha aşağıdaki bir bölümüne ağızlaştıran bir ameliyat gerekebilir.
Korunma
Pankreas kanseri riski şu şekilde azaltılabilir: Sigarayı bırakmak. Sigara içiliyorsa bırakmaya çalışılmalı. Gerekirse destek grupları ve ilaçlar ile nikotin replasman tedavileri dahil olmak üzere sigarayı bırakmada yardımcı olacak stratejiler hakkında hekimlerle konuşulmalı. Sigara içilmiyorsa, başlanmamalı.
Sağlıklı kilo verin. Sağlıklı kilolar mümkün olduğunca korunmalı. Kilo verilmesi gerekiyorsa, yavaş ve sürekli kilo vermek hedeflenmeli- haftada 0,5 ila 1 kilogram. Günlük egzersizler, kilo vermenize yardımcı olmak için daha küçük porsiyonlarda sebzeler, meyveler ve kepekli tahıllar açısından zengin bir diyetle birleştirilmeli. Sağlıklı bir diyet seçilmeli. Renkli meyveler, sebzeler ve kepekli tahıllarla dolu bir diyet, kanser riskinizi azaltmaya yardımcı olabilir. Ailede pankreatik kanser öyküsü varsa, genetik danışmanla görüşülmesi iyi olabilir. Genetik danışmanlar, aile sağlığı geçmişlerini gözden geçirebilir ve pankreatik kanser veya diğer kanserlerin risklerini anlamak için genetik bir testten yararlanıp yararlanamayacağınızı belirleyebilir.
Pankreas Kanserinde Tanı Nasıl Konulur
Pankreas kanserinden şüphe edilen hastalara gerekebilecek testler şunlardır;
İç organlarınızın resimlerini oluşturan görüntüleme testleri. Bu testler hekimlerin pankreas dahil olmak üzere iç organların yapılarını görsel olarak değerlendirmelerine yardımcı olur. Pankreatik kanseri teşhis etmek için kullanılan görüntüleme teknikleri ultrason, bilgisayarlı tomografi (BT) taramaları, manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ve bazen pozitron emisyon tomografisi (PET) taramalarını içerir.
Endoskopik ultrason (EUS): Bu işlemde pankreasınızın daha net ultrasonik görüntülerini elde etmek için özel bir cihaz kullanılır. Cihaz, yemek borusu ve mideden geçirilerek on iki parmak bağırsağına uzatılır, buradan pankreas ile çevre dokuların görüntüleri alınır.
Biopsi: Bazı durumlarda hastalıklı dokudan, patolojik olarak inceleme amacıyla, örnek parça almak gerekebilir. Pankreas biopsileri görüntüleme yöntemleri yardımıyla karın duvarından bir iğne girilerek yapılabileceği gibi endoskopik ultrason aracılığı ile de yapılabilir. Bu yöntemlerin uygun olmadığı ya da yetersiz kaldığı çok ender durumlarda ameliyatla da biopsi yapılabilir.
Kan Testleri: Pankreatik kanser hücreleri tarafından kana dökülen spesifik proteinleri (tümör belirteçleri) ölçmek amacıyla kan testi yapılabilir. Pankreatik kanserde en sık kullanılan tümör marker testi CA19-9 olarak adlandırılır. Ancak test her zaman güvenilir değildir ve CA19-9 test sonuçlarının en iyi nasıl kullanılacağı net değildir. Bazı doktorlar seviyenizi tedaviden önce, tedavi sırasında ve sonrasında ölçer.
Kanserin Evresi
Yukarıda belirtilen tetkikler ile pankreatik kanser teşhisi doğrulanırsa, kanserin yayılım düzeyi (evresini) belirlenir. Kanserin yayılım düzeyinin belirlenmesi hastalara hangi tedavilerin yarar sağlayabileceğini öngörmede yardımcı olur.
Yeni teşhis ve tedavi yöntemleri ortaya çıktıkça evreleme sistemlerinde de gelişmeler olmaktadır. Ancak genel olarak, pankreatik kanserin evreleri 0 ile IV arasında değişen Romen rakamları ile belirtilmiştir. En düşük aşamalar kanserin pankreasla sınırlı olduğunu göstermektedir. Evre IV ise kanserin vücudun diğer bölgelerine yayıldığını gösterir.
Tedavi Yöntemleri
Pankreatik kanserin tedavisi, kanserin aşamasına, pankreasdaki yerine, hastanın genel sağlık durumu ve kişisel tercihlerine bağlıdır. Pankreatik kanser tedavisinin ilk amacı mümkünse kanserli dokuları ortadan kaldırmaktır. Bu bir seçenek olamadığında, amaç yaşam kalitesini yükseltmek ve kanserin büyümesini ve daha fazla zarara yol açmasını önlemek olmalıdır. Tedavi ameliyat, radyasyon, kemoterapi veya bunların bir kombinasyonunu içerebilir. Pankreatik kanser ilerlemiş ve bu tedavilerin bir yarar sağlaması mümkün değilse, hastalar semptomlarını azaltan yöntemler ile mümkün olduğunca rahat ettirilmeye çalışılır (palyatif bakım).
Cerrahi Tedaviler
Pankreas kanseri olan kişilerde kullanılan cerrahi işlemler şunlardır:
Pankreas başındaki tümörler için cerrahi. Kanser pankreasın başında yerleşmiş ise, Whipple prosedürü (pankreatikoduodenektomi) adı verilen bir işlem gerçekleştirilebilir.
Whipple prosedürü, pankreasın başının, ince bağırsağın ilk bölümünün (duodenum-oniki parmak bağırsağı), safra kesesinin ve ana safra yolunun bir kısmınıın çıkartıldığı teknik olarak zor bir işlemdir. Bazı durumlarda, midenin distal kısmı ve yakındaki lenf düğümleri de çıkarılabilir. Cerrah yiyeceklerin sindirilebilmesi için pankreas, mide ve bağırsakların kalan kısımlarını yeniden bağlar (anastomoz).
Pankreatik gövde ve kuyruktaki tümörler için cerrahi. Bu durumda pankreasın sol tarafı çıkarılır (gövdesi ve kuyruğu), bu işlem distal pankreatektomi olarak adlandırılır. Bazı durumlarda dalakta çıkarılabilir.
Tüm pankreasın çıkarılması. Bazı hastalarda, tüm pankreasın çıkarılması gerekebilir. Buna total pankreatektomi denir. Pankreas olmadan nispeten normal olarak yaşanabilir, ancak ömür boyu insülin ve enzim replasmanına ihtiyaç olacaktır.
Yakındaki kan damarlarını etkileyen tümörler için cerrahi. Pankreas tümörleri büyük kan damarlarını çevrelemiş ise Whipple prosedürü veya diğer pankreas ameliyatları uygun kabul edilmez. Ancak çok deneyimli merkezlerde, oldukça uzmanlaşmış ve deneyimli cerrahlar bazı seçilmiş hastalarda kan damarlarının bir kısmının çıkarılması ve rekonstrüksiyonunu içeren işlemleri güvenli bir şekilde gerçekleştirebilmektedir.
Ameliyat Komplikasyonları
Bu ameliyatların her biri, kanama ve enfeksiyon riski taşır. Ayrıca yapılan anastomozlarda kaçaklar oluşabilir. Ameliyattan sonra mide boşaltımında sorunlar ortaya çıkabilir, bu durumda bulantı ve kusma ortaya çıkabilir. Bu işlemlerden sonra iyileşme süreci genellikle uzun sürer. Ender durumlarda komplikasyonlara bağlı tekrar operasyonlar gerekebilir. Herşey yolunda giderse hastalar genellikle 5-7 gün içinde taburcu edilirler.
Cerrahın Deneyimi: Kapsamlı araştırmalar, pankreatik kanser cerrahisinin, bu operasyonların çoğunu yapan merkezlerde oldukça deneyimli cerrahlar tarafından yapıldığında daha az komplikasyona neden olma eğiliminde olduğunu göstermektedir. Cerrahınızın ve hastanenizin pankreatik kanser cerrahisi ile ilgili deneyimlerini sormaktan çekinmeyin. Herhangi bir şüpheniz varsa, ikinci bir görüş alın.
Kemoterapi: Kemoterapide kanser hücrelerini öldürmeye yardım etmek için ilaçlar kullanılır. Bu ilaçların bazıları damar içine enjekte edilirken, bazıları ise oral olarak alınabilirler. Tedavi sırasında tek bir kemoterapi ilacı veya bunların bir kombinasyonunu uygulanabilir. Kemoterapi bazı durumlarda radyasyon terapisi (kemoradyoterapi) ile birleştirilebilir. Kemoterapi tümörü küçültmek için ameliyattan önce kullanılabileceği gibi genellikle pankreatik kanserin tekrarlama riskini azaltmak için ameliyat sonrası kullanılır. Ameliyat edilememiş ileri evre pankreatik kanserli kişilerde ise kemoterapi genellikle kanserin büyümesini kontrol etmek ve sağkalımı uzatmak için kullanılır.
Radyoterapi:
Radyasyon tedavisinde kanser hücrelerini yok etmek için X ışınları veya protonlardan oluşan yüksek enerjili ışınlar kullanılır. Kanser cerrahisinden önce veya sonra, genellikle kemoterapi ile birlikte radyasyon tedavisi verilebilir. Ayrıca cerrahi olarak tedavi edilemeyen hastalarda radyasyon ve kemoterapi tedavilerinin bir kombinasyonunu önerebilir.Radyasyon tedavisi genellikle çevrenizde hareket eden ve radyasyonu hastanın vücudundaki belirli noktalara yönlendiren bir makine aracılığıyla yapılır (dış ışın radyasyonu). Bazı özel merkezlerde radyasyon tedavisi ameliyat sırasında (intraoperatif radyasyon) uygulanabilir.Radyasyon terapisi geleneksel olarak kanseri tedavi etmek için X ışınlarını kullanır. Bazı tıp merkezleri, proksimal radyasyon tedavisi sunmaktadır, bu da ilerlemiş pankreatik kanserli bazı kişiler için bir tedavi seçeneği olabilir.
Klinik Çalışmalar:
Klinik çalışmalar, yeni bulunan tedavileri ve yaklaşımları test etmek için yapılan çalışmalardır. Çalışılan tedavinin mevcut tedavilerden daha güvenli ve daha etkili olduğu kanıtlanırsa, bu tedavi standard hale gelebilir. Pankreatik kanser için yapılan klinik çalışmalara katılım hastalara yeni hedeflenmiş tedavi, kemoterapi ilaçları, immünoterapi tedavileri veya aşıları denemek için bir şans verebilir. Ancak klinik deneyler tedaviyi garanti edemez ve ciddi veya beklenmedik yan etkileri olabilir. Öte yandan, bu çalışmalar, güvenli bir şekilde yürütüldüklerinden emin olunabilmesi için yakından izlenir. Hastalar hekimlerinden hangi klinik deneylerin kendileri için uygun olabileceği konusunda bilgi alabilirler.
Destekleyici Bakım (palyatif bakım)
Palyatif bakım, ciddi bir hastalığın ağrı ve diğer semptomlarından kurtulmaya odaklanan özel tıbbi bakımdır. Palyatif bakım uzmanları, devam eden bakımınızı tamamlayan ek destekler sağlamak için siz, aileniz ve diğer doktorlarınızla birlikte çalışır. Palyatif bakım, cerrahi, kemoterapi ve radyasyon tedavisi gibi agresif tedaviler sırasında kullanılabilir. Palyatif bakım diğer uygun tedavilerle birlikte kullanıldığında - tanıdan hemen sonra bile - kanserli kişiler kendilerini daha iyi hissedebilir ve daha uzun yaşayabilirler. Palyatif bakım, doktorlar, hemşireler ve diğer özel eğitimli profesyoneller tarafından sağlanır. Bu ekipler kanserli birey ve aileleri için yaşam kalitesini iyileştirmeyi amaçlamaktadır. Palyatif bakım, darülaceze bakımı veya hayat sonu bakımı ile aynı şey değildir.
Alternatif Tıp
Bazı tamamlayıcı ve alternatif tıp yaklaşımları, kanser veya kanser tedavilerinden dolayı maruz kalınan belirti ve semptomları azaltmada yardımcı olabilirler. Kanserli bireyler sık sık stres yaşarlar. Bazı araştırmalar, pankreatik kanserli kişilerde stresin diğer kanser türlerine sahip kişilerdekinden daha yaygın olduğunu düşündürmektedir. Stres hastalarda uyumakta zorluk ve sürekli olarak kanser hakkında düşünmeye yol açabilir. Hastalar kızgınlık veya üzgün hissedebilir.