Pankreas Kanseri
Yazar Atilla Çökmez • Genel Cerrah • 10 Kasım 2016 • Yorumlar:
Pankreas kanseri, cerrahi teknikler ve onkolojik tedavilerdeki büyük gelişmelere karşın halen tam
olarak tedavi edilebilmesi çok zor olan bir hastalıktır. Bunun en büyük nedeni; hastalığın erken
dönemlerindeki bulguların son derece belirsiz olmasıdır.
Nedensiz kilo kaybı, ısrarcı ve sırta yansıyan karın ağrısı, aniden ortaya çıkan şeker hastalığı gibi
belirtiler çoğu kez bu ciddi hastalık için bir kuşku yaratmaz. Ancak yapılması gereken, bu belirtilere
sahip bir hastada aksi ispat edilene kadar pankreas kanseri sanık sandalyesinden indirilmemelidir.
Pankreas kanseri bezin baş kısmında yerleştiğinde giderek artan bir sarılık ortaya çıkar. Bu durumun
nedeni, bezin baş kısmının safra kanalı ile olan yakın komşuluğudur. Ancak sarılık başlamadan önce
çoğu kez kilo kaybı ve karın ağrısı mevcuttur. Pankreasın gövde ya da kuyruk kesiminde yerleşen
kanserlerde ise ilk ve bazen de tek bulgu yine karın ağrısı ve kilo kaybıdır. Bu nedenle gövde ve kuyruk
yerleşimli tümörlerin erken evrede teşhis edilebilmesi oldukça güçtür.
Pankreas kanserinin teşhisindeki temel nokta hastalıktan şüphe etmektir. Çünkü hastalığın ilk
bulguları oldukça silik ve çoğu kez önemsenmeyen belirtilerdir. Hastalık hakkındaki şüphe tam olarak
ortadan kalkıncaya kadar, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans ve endoskopik ultrasonografi gibi
tetkikleri yapmaktan kaçınılmamalıdır.
Pankreas kanseri, karaciğer ve akciğer gibi organlara yayılım yapmamış ve çevresindeki büyük
damarları sarmamış ise cerrahi tedaviden yarar görebilir. Cerrahi tedavide; tümörün yerleşim yerine
göre, Whipple ameliyatı ya da distal pankreatektomi gibi kapsamlı cerrahi işlemler uygulanır.