Pilonidal Sinüs (Kıl Dönmesi)
Yazar Murat Akın • Genel Cerrah • 9 Haziran 2017 • Yorumlar:
- Pilonidal sinüs hastalığı (Kıl dönmesi)
Pilonidal sinüs hastalığı (PS) en sık sakrokoksigeal (kuyruk sokumu) bölgede görülür. Erkeklerde, 40 yaşın altında ve özellikle şöför, asker ve öğrenci gibi meslek gruplarında daha sık görülmesi hastalığın hormonalpredispozisyon yanı sıra kıl yoğunluğu ve lokalmikrotravma gibi faktörlerin de katkısıyla geliştiği hipotezinidesteklemektedir. Vücudun diğer kıvrım yerlerinde, örneğin aksillada, inguinalbölgede, umbilikusta, boyunda ve hatta parmak aralarında da görülüyor olması lokalmikrotravma faktörünü ön plana çıkarmaktadır. Nitekim hastalık kadınlarda da görülürken aşırı kıllı erkeklerde rastlanmayabilmektedir.
Meslek gereği uzun süreli oturur durumda kalan kişilerde interglutealsulkus (Kuyruk sokumu ya da diğer bir ifadeyle natal yarık –natalcleft-) sürekli havasız ve nemli kalmakta, bu bölgede negatif basınç oluşmakta ve en önemlisi kişi oturma biçiminde küçük değişiklikler yaptığında yahut şöförlerde olduğu üzere küçük sarsıntılarla kronik mikrotravmaya maruz kalmaktadır.Oluşan küçük abseler çoğu kez hasta tarafından fark edilmeden tekrarlar durur ve zaman içerisinde kronikleşir.
Kronik PS’te çok sık görülen multiple ağızların ve deri altı yağ dokusundaki içi kılla dolu keselerin gelişimi, yıllar içerisinde mevcut ortam koşullarının düzeltilmemesinin bir sonucudur. Kıllar hem kronik irritasyon hem de yabancı cisim reaksiyonu ile yara iyileşmesini engelleyerek hastalığın gelişiminde önemli bir rol oynarlar. Ancak her PS’te kıl bulunmayabilir ki bu oran %25- 50 arasında bildirilmektedir.Hastalık kimi zaman tek bir sinüs olarak semptom vermeksizin, fark edilmeden yıllarca kalırken kimi zaman akut abse ile kendinibelli eder.
Ağrı ve şişlik hissi vardır. Hastaların çoğu bunu basit bir “sivilce” sanır.Bu abselerin büyük kısmı spontan düzelirken bir kısmı hastayı hekime yönlendirecek kadar belirgin olabilir. Çoğu pilonidalabse ilk drenajda içerdeki birikmiş kıllar temizlenmez ise nüksetme meylindedir. Bir kısım PS’ler ise akut abse oluşumunun daha silik atlatarak kronik akıntı ile kendini belli eder. Bu hastalarda kaçınılmaz olarak daha kompleks sinüs ve fistül traktları ile karşılaşılır.
Maligntransformasyon(kanserleşme)nadirde olsa görülebilir, yassı hücreli karsinom ve verrüközkarsinom geliştiği bildirilmiştir.
- Pilonidal sinüs hastalığında tedavi
Bugün çoğunlukla interglutealsulkusu ortadan kaldıran girişimleruygulanmaktadır. Terk edilmekte olan geniş ve derin eksizyonlar, orta hatta primer yaklaştırma ve açık bırakma ile sekonder iyileşmeyi beklemek gibi girişimler sadece kozmetik, psikolojik ve medikal sorunlara değil aynı zamanda yüksek rekürrens nedeniyle işten kalma ve hastane masrafları ile birlikte yüksek bir ekonomik maliyete yol açmaktadır. Öte yandan sulkusu ortadan kaldıran romboideksizyon ve Limbergflebi veya eliptik eksizyon ve Karydakis ya da V-Y ilerletme flebi gibi girişimler daha kalıcı sonuçlar vermektedir. Rhomboideksizyon ve ModifiyeLimberg yöntemi en güvenilir cerrahi yöntemlerin başında gelmektedir.
Daha küçük pilonidal hastalık veya kadın hastalarda Piteksizyonu yapılabilir.
Piteksizyonu yönteminde lokal anestezi altında pit küçük ise 11 numara bistüri ucu ile kübik olarak çıkarılır. Eğer pitmoskito ucu girecek kadar geniş ise klemp ucu sokularak bistüri ile pit çevre deri ile birlikte çıkarılır. Moskitoklemp ile pit içindeki kıllar temizlenir ve bu işlem her pit için tekrarlanır.