Polip

Kadınların genel olarak kendi adet döngülerini takip etmeleri ve bu günlere göre hayatlarını planlamaları normaldir. Fakat bir takım ilaçların alınması, mevsim geçişleri ve bazı hastalıklara bağlı adet kanamasının düzensiz olması görülmektedir.

Poliplerin oldukça yaygın olduğunu söylemek mümkündür. Zira her 10 kadından 1’de hayatlarının bir bölümünde polip oluşumu gözlemlenmektedir. Rahim içi poliplerin oluşumuna doğrudan etki eden etken bilinmemektedir.

Polipler Hangi Yaş Gurubunda Görülür?

Polipler daha sık endometrium da yani rahim iç zar bölgesinde görülmektedir. Bazı durumlarda ise rahim ağzında belirginleşmektedir. Rahim ağzı bölgesinde görülen poliplerin genellikle iyi huylu ve küçük boyutlara sahip olduğunu söyleyebiliriz. Menepoz öncesinde ve sonrasında rahim içinde büyüyen ve kalınlaşan et parçası şeklinde görülen poliplerin boyutları 1 ila 10 santimetre arasında değişebilir. Polipler çok düşük ihtimal ile kansere dönüşme riski taşır. Ciddi sağlık sorununu beraberinde getirmedikleri için dikkata alınmayan poliplerin adet döngüsünü bozması üzerinde durulması gereken bir konudur. Zira bozulan adet döngüsü zincirleme tepkimelere sebep olacaktır.

Poliplerin Kısırlıkla Bağlantısı

Sessiz bir şikayet olan poliplerin en belirgin yönü, oluşturduğu adet düzensizliğidir. Fakat poliplerin oluştuğu dönemlerde, adet döneminin normalden çok daha uzun sürmesi ve çok daha yoğun bir kan akışının gerçekleştiği bilinmektedir. Polipler adet dönemleri arasında kanama oluşturabilir. Yine adet döngüleri arasında yoğun vajina akıntıları ve lekelenmeler görülebilmektedir. Bu akıntılar genellikle kahverengi ve koyu renklerde olmaktadır.

Meme Kanseri Tedavisi Görenlerde Polip Riski

Meme kanseri, östrojene duyarlılığı bulunan hastalara Tamoksifen ilacının 5-10 yıl süre ile devamlı kullanması gereken bir ilaçtır. Kanserin sıçramal yapmasını engelleyen ilaç düzenli kullanılması durumunda meme kanserinin tekrarlanma riskini oldukça azaltmaktadır. Hali hazırda devam eden tedavinin bir parçası olan ilaç hastalarda yaşam süresini uzatmak için son derece önemlidir. Meme kanserinin yol açtığı ölüm oranlarını da oldukça düşürmektedir. Fakat ilacın meme kanserine karşı son derece korumacı olmasına karşı rahim ve yumurtalık üzerinde olumsuz etkilerinin olabildiğini söylemek mümkündür.

Yumurtalıkta kistlerin oluşmasını tetikleyebilen Tamoksifen ilacı, her ne kadar basit kist ve poliplere neden olsa da yine de başlı başına bir rahatsızlığı ortaya çıkartmaktadır. Tedavi edilmeyen kistlerin ve poliplerin zaman ile kendilerine has bir hastalığı dönüşmesi müdahaleyi de beraberinde getirmektedir. Endometrium kalınlaşmasına neden olan Tamoksifen, kanama ve polip oluşumunu ortaya çıkartabilir. Bu nedenle tamoksifen ilacının meme kanserini tedavi ederken rahim kanserini ortaya çıkartmaması için biopsi alınması ve bazı durumlarda rahimin kazınması gerekebilmektedir.

Adet göremeyen bir kadın için endometrium kalınlığı 4mm geçmemelidir. Çünkü bu kalınlığın üzerindeki boyutlar kalınlaşma olarak kabul edilmektedir. Tamoksifen kullanan hastalarda sık görülen kalınlaşma ve rahim kanseri riskini tetikleyen asıl unsur, meme kanserinin gen mutasyonuna yol açan tedavileri içermesidir. Bu nedenle meme kanseri tedavisi gören bireylerin ve Tamoksifon ilacı kullanımı başlayan bireylerin mutlaka düzenli jinekolojik muayenelere tabi olması gerekmektedir.

Poliplerin Nasıl Tespit Edilir?

Bireyin öncelikli olarak vücudunu ve döngülerini takip etmesi oldukça önemlidir. Zira ilk olarak adet döngüleri ile kendini belli eden poliplerin düzenli jinekolojik muayeneler ile de tespit edilmesi mümkündür. Söz konusu şikayetleri hissedenlerin en kısa sürede uzman bir hekim ile görüşmesi doğru olacaktır. Fakat poliplerin bir çok hasta gurubunda hiç bir şekilde şikayete yol açmadığı da görülmüştür. Teşhisin yapılması için farklı yöntemler uygulanmaktadır. Rahim ağzında yer alan poliplerin tespit edilmesi için jinekolojik muayene yeterli olacaktır. Fakat rahim içinde yer alan poliplerin tespit edilmesi noktasında üç boyutlu ultrason ve rahim filmi gerekli olurken ayrıca filmin çekilebilmesi için steril su rahim içine gönderilmektedir.

Polip Tedavisi Yapılmazsa Ne Olur?

Poliplerin tedavi edilmediği durumlarda yoğun ve düzensiz kanama ile yaşamınızın tam bir kabusa dönmesi kaçınılmaz olacaktır. Zira deniz ve havuz sezonunda ne zaman başlayacağı belli olmayan kanamalar son derece zorlayıcı olabilir. Sürekli ve düzensiz yaşanan kanamalar beraberinde kan kaybı ve kansızlığı da getirmektedir. Bireyin cinsel hayatı yanı sıra çiftlerin de cinsel hayatı önemli derece de etkilenecektir. Kansızlığın sürekliliği durumunda ise kaçınılmaz olarak halsizlik durumu ortaya çıkmaktadır. Kanserleşme riski azda olsa bulunan poliplerin menepoz sonrası dönemlerde olduğunda kanser riskine çok daha yatkın oldukları görülmüştür. Düzensiz olan rahim içi kanama, embriyonun rahime tutulmasını engelleyecektir. Bu sayede ya düşük ya da hamile kalamama sorunu tekrar eden rahatsızlıklara dönüşecektir. Gebe kalamayan kadınlarda poliplerin çıkarılmasından sonra gebelik oranlarının çok kısa sürede arttığı görülmüştür.

Polip Tedavisi Nasıl Yapılır?

Histeroskopi, rahim içi ve rahim ağzında oluşan poliplerin tedavisi için öne çıkmış en önemli yöntemlerden biridir. İşlemin yapılması için lokal anestezi ya da genel anestezi uygulaması gerekebilir. Ortalama 20-30 dakika arasında süren operasyon ile karın bölgesinde bir kesi yapılmadan operasyona başlanır. Kamera desteği ile rahime ulaşan cerrah yine vajinal yoldan polipin kök bağlantısı ile birlikte çıkarılmasını sağlar.

Patolojik sonuçların yüksek oranda kötü huylu olmadıkları görülmektedir. Çok nadir görülen bir şikayet de olsa poliplerin tekrar ettikleri görülmüştür. Polip çıkarma ameliyatından sonra yine benzer şikayetlerinin devam ediyorsa, yeniden uzman bir hekimle görüşmenizde fayda olacaktır. Poliplerin tespitinde yıllık tekrar eden muayenelerin önemini kavramak oldukça faydalıdır. Erken tanı ve tedavinin uygulandığı durumlarda polip tedavileri hiç bir sorun oluşturmadan tedavi edilebilir. Polip tedavisi yapıldıktan sonra kanama, ağrı, kısırlık, adet düzensizliği ve cinsel ilişki sonrası oluşan ağrı ve kanama şikayetleri kaybolacaktır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Arzu Değirmenci Akar Kadın Hastalıkları Ve Doğum Op. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)