Prostat Kanseri
Yazar Halil İbrahim Bozkurt • Ürolog • 2 Şubat 2018 • Yorumlar:
İstatistiki Bilgiler:
ABD? de her yıl 100,000 binin üzerinde erkekde prostat kanseri tanısı konmaktadır. Ülkemizdeki oranlar hakkında ne yazık ki güvenilir istatistiki bilgiler yoktur. Bu oran, erkeklerde akciğer veya diğer organ kanserlerinden daha fazla oranla teşhis edildiğini ortaya koymaktadır.
Prostat kanserinin 50 yaşın altında görülme sıklığı oldukça düşüktür. Yaş ilerledikçe prostat kanserinin görülme sıklığı artmaktadır. Doksanlı yaşlara gelindiğinde ise bu artış oranı sabitleşir.
Teşhis edilemeyen prostat kanseri oranı oldukça fazladır. Prostat kanseri olduğu bilinmeyenlerde yapılan otopsi çalışmalarında, ellili yaşlardaki hastalarda görülme sıklığının % 15, altmışlı yaşlarda bu oranın % 30 ve yetmişli yaşlarda ise bu oranın % 40 a vardığı bulunmuştur. Buna karşı farkedilmeyen diğer organ kanserlerinin bulunması oranı çok düşük olmaktadır.
Prostat kanserinin evreleri:
Prostat kanserine, ancak, prostattan alınan doku parçalarının mikroskop altında incelenmesi ile tanı konabilir. Tanı konduktan sonra hastanın evrelendirilmesi gerekmektedir. Evrelendirmek, kanserin ne kadar yayılıp, ne kadar yayılmadığını göstermektir.Evrelemede çeşitli rakam veya sayılar kullanılmaktadır.
Evre A
Bu evredeki kanser, prostat içerisinde yerleşmiş ufak bir kanser olduğunu gösterir. Bu durum genellikle, tesadüfi olarak yakalanabilen kanserdir. Prostat şikayetleri nedeni ile yapılan bir prostat ameliyatı sonrasında alınan parçaların incelenmesinde veya kanda prostat kanserinin ön belirleyicisi olarak bulunan PSA (prostata özgül antijen)değerlerinin normalin üzerinde olması nedeni ile yapılan iğne ile parça alınması sonucunda prostat kanserinin teşhisi konabilir.Tümör ufak olduğundan, makattan muayene ile teşhis konulması mümkün olmayabilir.
Evre B
Prostat ultrasonografisi veya makattan yapılan muayene ile teşhis konan evredir. Burada kanser, yine sadece prostat dokusunun içerisinde sınırlıdır. İki alt grupta toplanır. Büyüklük olarak 2 cm den küçük olanlar ( B1) veya 2 cm den büyük olanlar olmak üzere( B2).
Evre C
Bu evredeki kanser çevre dokuya sıçramış kabul edilendir. Prostatı çevreleyen kapsülü aşmıştır.
Evre D
Uzağa yayılmış kanserdir. Bu yayılım genellikle lenf bezlerine( D1), kemiklere ( D2) olmakla beraber, beyin, akciğer gibi diğer organlara da yayılabilmektedir (yine D2)
Prostat kanserinin tedavisi:
Hiçbir tedavi uygulamama ikilemi:
Otopsi çalışamlarında gösterilen bu denli yüksek orandaki prostat kanserine rağmen, kanserden ölenlerin veya bu nedenle hasta olanların sayısı beklenenden oldukça azdır. Bu da hangi kanserlerin ciddi sorunlar yaratacağını, hangilerinin ise yaratmayacağı sorusunu ortaya koymaktadır. Ne yazık ki bu sorunun cevabını henüz bilmiyoruz.
Radyasyon tedavisi:
Radyasyon (ışın) tedavisi, prostat kanserinin tedavisinde zun zamandır kullanılmakta olan bir tedavi metodudur. Bazı merkezlerden bildirilen rakkamlar, ışın tedavisinin sonuçlarının, cerrahi kadar iyi olduğunu göstermiştir. Bazı konunun uzmanları ise bu görüşe katılmamaktadırlar.
Gerçekten radyasyon tedavisi, bazı hastaları tedavi edebilmekte ve cerrahiden daha az risk taşımaktadır. Bu nedenle daha ileri yaşlarda ve bunun dışında dahili başka şikayetleri olan hastalara önerilmektedir. Radyasyon tedavisinin, prostat kanseri tedavisinde önemli bir yerinin olduğu kesindir.
Radikal cerrahi:
Radikal olarak prostatın çıkarılması, hastaya, prostat kanserinden kurtulması için en fazla şansı tanıyan tedavi yöntemidir.Ne yazk ki büyük bir ameliyattır ve beraberinde birçok cerrahi risk taşımaktadır.Bunların arasında, cerrahi sırasında, kan kaybı, idrar tutamama, iktidarsızlık gibilerin, sayabiliriz.
Hormon tedavisi:
Aynı prostatın normal büyümesi gibi, kanseri de testosteron adı verilen erkeklik hormonuna bağımlı olarak büyür ve ilerler. Bu nedenle, bu hormonların vücuttan kaldırıması, tümörün gerilemesine ve küçülmesine neden olabilir.
Hormon tedavisi için, ilaç tedavisi veya testislerin ( yumurtaların ) alınması gerekebilir. Bu tip tedavi genellikle, D-Evresindeki hastalara veya daha önceki tedavilerinden sonra ( radyasyon veya cerrahi ) tümörün tekrarladığı vakalarda kullanılır.
Bu broşürde prostat kanser ile ilgili olarak çok yüzeyel bilgiler verilmiştir. Daha detaylı bilgi edinilmesi için üroloğunuza başvurunuz.