Dilimizde yaygın olarak kullanılmaya başlayan psikoterapi hakkında hala ortak bir fikir birliğine varılmamıştır. Bunun sebebi olarak ise, insan davranışları, psikolojik sorunları farklı farklı değerlendiren birden fazla teorinin varlığı olarak düşünülmektedir. Başka bir ifadeyle psikoterapinin tanımının teorik yaklaşımlara göre farklılaştığı söylenebilmektedir. Bu yaklaşımlardan bağımsız olarak psikoterapinin, bireyin duygularını, düşüncelerini, davranışlarını ve kişilik özelliklerini, kendi isteği ve beklentileri doğrultusunda şekillendirebilmesi amacıyla psikolojik kökene dayanarak klinik alanda gerçekleştirilen uygulama olarak tanımlanabilmektedir (Prochaska ve Norcross, 2013).
Bütün psikoterapi ekollerinin kendilerine ait açıklamaları ve iyileştirme yöntemleri vardır. Bütün bu kendine ait tekniklerin dışında bütün psikoterapi yöntemlerinde ortak noktalar da bulunmaktadır. Bu ortak özelliklerden ilki, danışanın iyileşme beklentisi olarak değerlendirilmektedir. İyileşme beklentisi bir diğer adıyla plasebo etkisinin, danışanlar üzerindeki etkisi, tedavi aldıkları için iyileşeceklerine inanmaları ve bu inançla fizyolojik ve psikolojik belirtilerde azalma meydana gelmesi şeklinde açıklanabilmektedir (Prochaska ve Norcross, 2013). Ortak amaçlardan bir diğeri ise, danışan ve terapist arasındaki teröpatik ilişki olarak değerlendirilmektedir. Her ne kadar bütün ekoller için terapötik ilişki konuşulsa dahi kimi ekollerde terapötik ilişki, iyileşme için en gerekli etmen olarak değerlendirilirken, kimi ekol için ise için iyileşme için gerekli ama yetersiz bir koşul olarak tanımlamışlardır (Tryon ve Winograd, 2011). Ayrıca ilginin de danışanların iyileşmesine katıda bulunan ve her ekolde ortak olarak paylaşılan bir faktör olduğu sonucuna ulaşılmıştır (Prochaska ve Norcross, 2013).
Psikoterapilerin farklı ekolleri ise; psikanalitik terapi, bilişsel davranışçı terapi, davranış odaklı terapisi, sistematik terapi, kısa odaklı terapi, çözüm odaklı terapi, psikodinamik psikoterapiler, hümanistik psikoterapi ve entegratif psikoterapi şeklinde sıralanabilmektedir.
Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.
DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.