Romantik İlişkilerde Bağlanma
Yazar Kıymet Akyol • 3 Nisan 2023 • Yorumlar:
Romantik ilişkilerde kişinin çocukluk çağında yaşadığı travmaların yaşamına etkisi daha çok gözlemlenebilir. İlişkilerde iki taraf içinde bir bağlanma düzeyi oluşacaktır. Daha çok paylaşım alanı olmasından ötürü romantik ilişkilerde bağlanma sorunlarının temelinde çocukluk çağı travmalarının yeri olabilir. Romantik ilişkilerde bağlanma problemlerinin etkisi her iki tarafı ve ilişkiyi etkiler. Romantik ilişkilerde önemli unsurlardan biri olan güven problemi yalnızca kişinin karşısındakine duyduğu güven ile değil, kendine olan güvensizliğinden de kaynaklanabilir. Güven duygusunun temeli bebeklik döneminde atılmaya başlamıştır. Bakım veren ve bebek arasındaki ilişki sonucu bebek, güven ve bağlanma gibi kavramları içselleştirerek hayatının diğer dönemlerinde etki etmesini sağlayacaktır.
Yetişkinlerde Bağlanma Stilleri
Yetişkinler de bağlanma güvenli, kayıtsız, saplantılı, korkulu/kaygılı bağlanma olarak dört şekle ayrılır.
Güvenli Bağlanma
Güvenli bağlanma tarzında bireyler hem kendilerini hem karşısındakileri olumlu görme eğilimindedirler. Kendilerini sevilmeye değer bireyler olarak gördükleri için karşılarındaki insana da değer , sevgi, güven vermekten ve saygı göstermekten çekinmezler. İlişkilerde, Bartholomew ve Horowitz(1991) güvenli bağlanan yetişkinlerin başkalarının onayına daha az ihtiyaç duyduklarını çünkü kendi benlik imgelerini korumanın onlar için önemli olduğunu söylemektedirler. Bundan doloyı yaşamlarında ikili ilişkilerinde daha az kaygı yaşarlar ve daha rahat ilişki, yakınlık kurarlar. Bu yakınlık onların özerkliğine etkisi olmaz. Yakın ilişkilerinde aynı zamanda değer verirler ve sürdürme konusunda başarılı davranışlar sergilerler. İkili ilişkilerinde terk edilme kaygıları yoktur. Bundan dolayı genelde uzun ilişkiler kurarlar bu uzun ilişkilerde hem eşlerine hem de kendilerine güvenirler. Güvenli bağlanan bireyler bebeklikten bu güven oluşmaya başlamıştır. Bakım verenin bireye gösterdiği ilgi, sevgi, şefkat ve ihtiyaçların karşılanması bireyin yetişkinlik dönemindeki ilişkilerine güven ile bağlanmasını sağlamıştır.
Kayıtsız bağlanana kişiler, değersizlik duygularından ötürü diğerlerinin güvensiz ve rededici olduğunu düşünebilirler.Bu tarz bireyler kendini olumlu, karşısında ki insanı olumsuz görürler. Bu olumsuzluğun kaynağı Bowlby’e göre bağlanma sisteminin durulmasını ilişkindir. Bireyin bağlanma davranışını rededişi yakın ilişkilerden kaçmak ve ona olumsuz duygular hissetirecek duyguları önemsememektir. Bu nedenle bağımsızlıklarına düşkün, yakın ilişki kurma konusunda başarısızdırlar. Başkalarına duydukları ihtiyaçları reddederler. İlişkiler önemsiz görerek tek bir insana bağlı kalmamayı seçerler. Bu insanlar aynı zamanda ilişkileri önemsememelerinin bir diğer nedeni kendilerine değer vermelerinden de kaynaklanır.
Bu bireyler, bir insana bağlı kaldıkları zaman kendi yüksek özsaygılarını yitirmekten çekindikleri için ilişkiden kaçınırlar.
Saplantılı Bağlanma
Saplantılı bağlanma tarzına sahip olan bireyler genelde küçükken anne ve babaları tarafından terk edilmiş veya şefkat görmemiş kişilerdir. Kendilerini olumsuz, karşısındakileri olumlu görme eğilimindedirler. Diğer insanların onayını almak bu tarza sahip insanlar için çok önemlidir.
Bu kişiler yalnızlığa tahammül edemezler ve ilişkilerine çok bağımlı olup, duygularını çok fazla belli ederler. Bu bağlanma stilinin en önemli özelliği terk edilme korkusunu yaşamaktır.
Ortaya çıkan negatif bazı durumlarda bitişi kabul edemezler, peşinden ağır depresyon, anksiyete ve travmatik sorunlar yaşarlar.
Korkulu Kaygılı Bağlanma
Korkulu/kaygılı bağlanma tarzına sahip bireyler ise hem kendini hem karşısında ki modeli olumsuz değerlendiren bireylerdir. Kendilerine de karşılarındakilere de güvenmezler. Kişi, başkalarıyla kalamadığı gibi yalnız da kalamaz. Bunun yansıması olarak da suça eğilimli oldukları görülür. Bu kişilerin asıl sorunu ilişki içinde başarısız olduklarını düşünmeleridir. İnsanlar tarafından sevilmeyeceklerini ve istenmeyeceklerini düşündükleri için onlara hiç yaklaşmamayı tercih ederler. Hatta kendilerine yaklaşan bireyleri de reddederler. “Kaygılı ve negatif yönlü ilişkiler olumlu duyguların ve davranışların yerini olumsuz duyguların almasıyla ilişkilendirilir. Tam tersi de güvenli bağlanma için doğrudur.”
İnsan, yaratılışı gereği güven duygusuna ihtiyaç duyar. Her türlü ilişkisinde güven arayışı içinde olur. Güven duygusunun olmadığı hiçbir ilişki sağlıklı olmaz. Güven kaybı yaşayan kişi, karşısında ki insandan her an yanlış bir hareket bekler.Güven problemi bireyde bağlanma sorununu çıkarttığı gibi bağlanma probleminin sebebi, bakım veren anne ile kurduğu ilişki sonucu ortaya çıkmaktadır.