Romatizma Ağrısı Ve Belirtileri Nelerdir ?
Yazar Necati Çakal • İç Hastalıkları Uzmanı • 13 Eylül 2017 • Yorumlar:
“Vücudumuzun kas, eklem, kemik, bağlardan oluşan hareket
sistemini ve bazı durumlarda ise iç organlarımızı etkileyen hastalıklara Romatizmal hastalık
denilmektedir. Neticede tutulum yerlerinde şişlik, ağrı, kızarıklık ve fonksiyon bozuklukları
baş gösterir.
Romatizma, ağırlıklı olarak eklem ve kaslarımıza zarar verebilir. Sabahları uyanınca
ağrı, tutukluk hissedilir ve gün içinde zamanla azalır.
Romatizmal hastalık kabul edilen kireçlenme; aynı eklemi sık kullanma, zor hareketleri
yapma sonucu eklem içindeki kıkırdak yapıda aşınma ve şişmanlık ile ilişkilidir. Özellikle 50
yaş üstü kişilerde yük binmesi ile gün içinde bir veya iki eklemde ağrı olur. En sık diz, kalça ve
elleri tutar.
Örneğin, romatoid artrit 35-40 yaş civarı başlar ve 60 lı yaşlarda zirveye ulaşır. Lupus
dediğimiz hastalık özellikle doğurganlık döneminde gözlenir. Ankilozan spondilit denilen
hastalık ise özellikle genç erkeklerde saptanır. Ancak çocukluk çağına has romatizmaların da
olduğunu hatırlatmak isterim. Ayrıca kişinin aile öyküsü, mesleği, eklem travmalarına
maruziyeti, kilosu, sigara alışkanlığı da kimlerde sık görüleceğini belirlemekte önemli
faktörlerdir.
Enflamatuar romatizmal hastalıklarda; vücut anatomisine uygun zorlayıcı olmayan
aktiviteler yapılması, aynı hareketin sık tekrarının aşınmaya yol açacağının bilinmesi, egzersiz
ile vücut formunun korunması, ergonomik çalışma ortamının sağlanması ve fazla kiloların
verilmesi önem taşır. İltihaplı romatizmanın nedeni tam olarak bilinmediğinden dolayı
korunma tam olarak mümkün değildir. Ancak hastalığın tanısının erken dönemde
konulabilmesi çok önemlidir. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa, kalıcı eklem hasarı
oluşumunun engellenmesi o derece başarılı olur. Ancak iltihaplı romatizmanın erken
dönemde tanı alması güç olabilmektedir. Zaman içinde belirtilerde de değişiklik
gözlenebilmesi ayrı bir sorundur. Bu hastalıkların teşhisinde iyi bir tıbbi hikâye ve fizik
muayene vazgeçilmezdir. Uygun laboratuar testleri, radyolojik yöntemler ve gerektiğinde
eklem sıvısı ya da çeşitli dokulardan alınacak örneklerin tetkiki de önem arz etmektedir.”
dedi.