Sağlığın Aynası ..
Yazar Armin Müştak • Dermatolog • 22 Eylül 2016 • Yorumlar:
Cildimiz, sağlığımızın aynasıdır.. Sağlık olmadan güzel görünen bir deriye sahip olmak erişilmesi zor bir hayalden öteye geçmez. Vücudumuzda bir şeyler ters gittiğinde ,yansımasını hemen cildin durumunda görebiliriz. Çeşitli hastalıklar, kötü beslenme, uykusuzluk ve stres belirtilerini çok gecikmeden deri, saç ve tırnakların durumunda gösterir. Cildin sağlığı ve güzelliği söz konusu olduğunda onun derinlerden gelen sesini duymak ve doğasını anlamak gerekiyor. Deriniz aç mıdır, susuz mudur ,hasta mıdır veya herhangi bir baskı altında mıdır ? Temel ihtiyaçları karşılanmıyorsa, her şeyden önce bunları yerine getirmek gerekiyor.Elimizde olan bir servet ziyan olurken, zengin olmayı beklemek anlamlı değildir… Bu nedenle doğanın bize bıraktığı bu önemli emaneti yani derimizi korumakta göz önünde bulundurmamız gereken altın kurallarından söz etmek istiyoruz …
- Güneşten korunma:
Kimse aktif ve faal çağlarında kendini güneşten fazla koruyamaz. Hayat koşuşturması ve sorumluluklar, bazen güneşe karşı alacağımız tedbirleri gölgede bırakabilir. Buna rağmen güneşten korunmak için alınacak pratik tedbirler bizi güneşin zararlarına karşı koruyabilmekte…Örneğin eğer yapabiliyorsanız, özellikle yaz aylarında saat 11.00 ile 16.00 arasında güneş önüne çıkmaktan sakınınız. Giysilerle güneşin etkisini hafifletebilirsiniz …Yaz aylarında varla yok arası giysiler yerine uzun kollu tişört ve rahat bir pantolon güneşten daha çok korunmanızı sağlayacaktır. Güneşli günlerde seçilecek en iyi renk beyaz ve açık renklerdir. Gölgelere sığınmak, şapka, gözlük, şemsiye kullanmak, uygun güneşten koruyucu ürünlerin güneşe çıkmadan 20 dakika önce açık yerlere sürüp 4-5 saat arayla tekrarlanması sizi güneşin zararlı etkilerine karşı koruyacaktır.
-Beslenmenize özen gösterin:
Bilinçli beslenme yediden yetmişe her yaşta, insanın kendisi için en değerli tedbirlerin başında gelir. İyi beslenmenin birkaç basit, temel kuralı vardır: öğün atlamamak, doymamış yağları tercih etmek, kızartmalardan ve yağlı yiyeceklerden uzak durmak, rafine gıdalardan, şeker ve beyaz undan uzak durmak, bol bol sebzen, meyve baklagiller ve deniz ürünleri tüketmek …
-Su içmeyi unutmayın:
Yaşam, sağlık ve güzelliğin en önemli kaynağı olan su, genç bir vücudun yüzde 70’ini oluşturuyor. Yaşlandıkça bu oran yüzde 60 ve hatta 50’ye düşebilmekte… Bu oranlara baktığımızda sağlık, gençlik ve canlılık ile vücuttaki su oranı arasındaki ilişkiyi görebiliriz… Su birçok faydanın yanında deri ve mukoza yüzeylerinin nemli kalmasını sağlamakta… Su ihtiyacı kişiden kişiye farklı olup yaş, yaşam tarzı, mevsimler, iklim ve başka faktörlere bağlı olarak değişebilir. Bilindiği gibi gün boyunca 2.5 litre su kaybediyoruz ki bunun 1.5 litresini idrarla, 0.4 litresini terleme yoluyla ve 0.4 litresini de nefes verirken veriyoruz. Hava sıcaksa veya herhangi bir nedenle fazla terlersek su ihtiyacımız artmakta …Bu nedenle günde 2.5 litre su içmek yaşamsal önem taşıyor.
-Stresten korunun:
İzin verdiğiniz sürece birçok faktör sizi olumsuz yönde etkileyebilir. Her gün İş hayatındaki olaylar , aile içindeki sorunlar, maddi sıkıntılar, haksızlıklar ve yıkılan umutlar gerginliğe, paniğe, üzüntüye ve çeşitli tepkilere neden olmaktadır. Yüksek tansiyon, kalp hastalıkları ve sindirim sisteminde rahatsızlıklara neden olabilen stres deride de bazı hastalıklara ve düzensizliklere yol açabilir. Stres altındayken değişik hormonların seviyesi yükselip bu durum ciltte kendisini kaşıntı hissi, kızarıklık ve pullanma olarak gösterir . Ense arkasından başlayarak saçlı deriye yayılan kabuklanan kızarıklık, bacak ön yüzlerinde gelişen kaşıntı hissi ve buna bağlı olarak ortaya çıkan yaralar stres altında olmanın göstergeleri olabilir. Strese bağlı olarak deride bulunan ter bezlerinin çalışması artıp avuçlar, koltuk altları ve ayak tabanlarında fazla terleme gözlenebilir. Stres bazen saç dökülmesine, tırnaklar ve saçların daha yavaş uzamasına neden olabilir.…Yaşamımızda stres kaynaklarından tam anlamıyla uzak kalmak hemen hemen mümkün değil… Onlar hep bizimle olacaklar… biri gitse diğeri gelecektir… Ancak hekimlerinizin tavsiyelerine kulak verip dinlerseniz, kendinizi stresten korumanız mümkündür. Örneğin …stresi sevmeyin, hayatınızı ve kendinizi inceleme ve keşfetmeye emek gösterin. Böylelikle strese neden olan etkenleri bulmak kolay olacak. İş yerinde problem, kişisel ilişkilerde, aile sorunları ve …hayatınızı sıkıntıya sokabilen etkenleri bulup çözülmesi için araştırmalar yapın. İmkansız görülen hayallere değil, mümkün olanlara yoğunlaşınız. Bir çok kişi “hayır” diyemediği için stres altına girer. Yapamayacağınız bir işe samimiyetle “hayır” demekle dürüst davranış gösterip stres yükünüzü azaltabilirsiniz. Profesyonel araştırmalar ve değerlendirilmeler için psikiyatristlere gidebilirsiniz.
-Sigarayı bırakın !
Yapılan araştırmalara göre sigara içenlerin cildi içmeyenlere nazaran beş kat daha fazla hasar görmekte. Sigara içenlerde gelişen kırışıklıkların önemli bir nedeni de sigara içerken yüz kaslarının aldığı şekillerdir. Dudak çevresinde bulunan kasların kasılmasıyla dudak çevresinde kırışıklıklar ortaya çıkar ve bu sorun gittikçe derinleşir ve böylelikle her gün yüzlerce nefesle, yıllar içinde sayısız tekrarlanan zararlı bir yüz kasları jimnastiği yapılmış olur !...Sigara içen kişilerin derisinde hücre yenilenmesi yavaşlar, yaralar sigara içmeyenlere oranla daha geç iyileşir. Deride su oranı düşüp cilt kurumaya ve nem kaybına uğrar ..