Sağlıklı Bir Şekilde Nasıl Vedalaşabiliriz?
Yazar Ayşe Albayrak • 16 Ekim 2024 • Yorumlar:
Bazen bir ilişki yoğun duygularla başlar. Kişiler birbirlerine karşı inanılmaz bir çekim hissederler. Bazen de o kadar yoğun olmasa da, bizi heyecanlandıracak küçük bir ibare bile ilişkiyi başlatmamız için yeterli olabilir. Ama her daim ilişki başlangıcı, içimizi kıpırdatacak, mutlu edecek ya da bir ihtiyacımızı karşılayacak unsurlar barındırır.
Başlangıçta dikkat etmediğimiz, sümen altı ettiğimiz bazı özellikler ise sağlıklı vedalaşmak için elzemdir. Bunlardan biri duygusal olgunluk ve esneklik; diğeri ise içsel denge dinamiklerimizi yöneten gücün bizim elimizde olmasıdır. Vedalaşma kısmını biraz yumuşatmak, süreçten mümkün olduğunca zarar değil, öğretici bir şekilde ayrılabilmek için aşağıdaki adımlara dikkat edebiliriz.
-
Duyguları Kabul Etmek
Her vedanın kendine has bir kimyası vardır. Bunun nedeni, her insanın bu süreçte hissettiği duygu ve yoğunluğunun kişiye özgü olmasıdır. Hayal kırıklığı, utanç, öfke, üzüntü ve suçluluk bu duygu çeşitliliği içinde yer alır. Bütün bu duygular, yaşanılan sürecin doğasına uygundur. Bu duyguları yaşamak, iyileşmenin mihenk taşlarındandır.
Çoğu zaman hissettiğimiz duyguları bastırmaya ya da üzerinden atlamaya çalışarak kaçınma davranışı gösteririz. Kaçınma davranışı kısa vadede çözüm gibi görünse de, uzun vadede daha yıkıcı bir şekilde karşımıza çıkar. Duygularımızı bastırmak yerine yaşamaya izin vermek ve ifade edebilmek, süreci anlaşılır ve daha yaşanılır bir hale getirir. Duygularınızı sağlıklı bir şekilde ifade etmek, yolunuzu aydınlatacak bir ışığa benzer; yolunuzu görünür kılar. Bu, yaşadığınız bir süreçtir ve bilirsiniz ki zamanla etkisi azalacaktır. Bu yüzden duyguları kabul etmek, yaşanılan şeyin bir süreç olduğunu kabullenmeyi de kolaylaştırır.
-
Net ve Açık İletişim
Kişisel olarak benim de en önemsediğim kısımlardan biri açık iletişim... Sağlıklı bir veda, dürüst ve açık iletişimle başlar. Belirsizlikten kaçınmak ve vedalaşma nedenlerinizi açıkça ifade etmek, daha sonraki zihinsel yorgunluğa neden olabilecek soruların önüne geçer. Suçlama dilinden kaçınarak ve karşımızdakinin düşmanımız olmadığını hatırlamak gerekir. İlişkiyi bitirmenin düşman olmak anlamına gelmediğini unutmamalıyız. Bir zamanlar birçok ortak paydada mutlu anlarınız vardı; şimdi ise yollarınız ayrılıyor. Kullandığımız dili sadeleştirerek ilerlemek bu yüzden önemlidir. "Bir zamanlar birçok ortak paydada buluşuyorduk; şimdi ise şartlar değişti. Aslında bu kadar..."
-
Vedalaşmaya Zaman Tanımak
Bir ilişki biterken, bir anda "Hadi el sıkışıp ayrılıyoruz." diyemiyoruz pek tabi… Hem zihinsel hem de duygusal olarak vedalaşmaya zaman tanımamız gerekir. Herkesin kendi hızında ayrılığı kabul etme ve iyileşme hakkı vardır. Bizim yaramız daha çabuk kabuk bağlarken, hala kanayan yarası olan birine nedenini sormak bu yüzden abestir. Yaşanılan durumun hayatın bir parçası olduğunu ve karşımızdaki kişinin iyileşme hızına odaklanıp acele davranmanın doğaya aykırı olduğunu kabul etmek gerekir. Herkes kendi hızında ilerler. Kendimize odaklanıp bu süreçte yaşanılanların bizi olgunlaştırmasına izin vermeliyiz. İlişkiden önceki kişi değilsiniz; ceplerinizde yanlış bir yola girdiğinizde bile size yol gösterecek ekmek kırıklarınız var.
-
Kendi Sınırlarınıza Saygı Duymak
Bir ilişki bittiğinde gerçekten bitirmek önemlidir. Sürüncemede bırakmak, hem karşıdaki kişinin hem de kendimizin kul hakkına girmektir. Arafta bırakılmayı ne biz ne de karşımızdaki kişi hak eder. İletişimi azaltarak, dijital ve fiziksel temasları sınırlandırarak iyileşme sürecimizi destekleyebiliriz (İletişimi azaltmak diyorum; çünkü bazen ilişki bitse de farklı rollerde iletişimimiz devam etmesi gerekebiliyor).
Gelelim merak duygusuna... Veda sırasında hissedilen bu duygu, veda ettiğimiz kişinin devam eden yaşantısına dahil olma isteği oluşturabilir. Bunu fark ettiğimiz zamanlarda hem kendi sınırlarımızı hem de karşıdaki insanın sınırlarını gözden geçirmeli, duygusal çıkmazlara neden olacak görüşmelerden kaçınmalıyız.
-
Destek Almak
Ayrılık sürecinde yalnız kalmak isteği doğal bir süreçtir. Fakat bunun bir ölçüsü olması gerektiğini unutmamak gerekir. Tamamen kendimizi soyutladığımız zamanların fazlalığı, veda sürecini zorlaştıran dinamikleri besleyecektir. Terazinin kaçtığını düşündüğünüz durumlarda profesyonel bir destek almak, süreci sağlıklı yönetmenizi sağlayacaktır.
-
Yaşadığımız Sürece Kuş Bakışı Bakabilmek
Her ilişki süreci kendine has öğretilerle doludur. Sürecin içindeyken anlamlandıramadığımız şeylere bir adım geriden bakabilmek, bakış açımızı genişletir. Olaylara geniş bir açıdan baktığımızda ise "Bu ilişki bana bir şey öğretti mi? Hangi duyguları yaşadım? Rahatsız olduğum durumlara bir daha maruz kalmamak için gelecekte bununla ilgili neler yapabilirim?" gibi soruların cevabını daha geniş bir alanda taramış oluruz. Bu soruların cevapları, bize gelecekte kuracağımız ilişkiler için bir rehber görevi görür. Hem sınırlarımızı hem de beklentilerimizi hangi boyutta tutmamız gerektiğine ışık tutar.
-
Kendinize Yatırım Yapmak
Vedaların sakinliği geldiğinde, bir sabah uyanırsınız ve hayatınızın eskisi gibi olmadığını fark edersiniz. Bu farkındalık ise yeni başlangıçlar için bir sürü yol olduğunu fısıldar. Vedalaştıktan sonra kendimizi tanımaya zaman ayırmak, ertelediğimiz şeyleri yapmak bu fırsatların içinde yer alır. Hobilerimize yönelebilir veya yenilerini edinebilir, kendimize kişisel yatırımlar yapabiliriz. Özellikle çok girift ilişkilerin ardından, kendi kimlik ve kişiliğimizi tekrar yapılandırmamız, bazı yerleri parlatmamız ve bazı yerleri de mesaj kutumuzda başa sabitlememiz gerekebilir. Kendimizi tekrar anlamlandırdığımız bu evre, güç kaynaklarımızı keşfetmemizi sağlar ve umuda giden yolun kapısını aralar.
Umuda giden kapılarınızın hep aralık olması dileğiyle…