Salgın Sonrasında Gençler Nasıl Uyum Sağlayacaklar?
Yazar Zeynep Karzaoğlu Şimşek • 10 Mayıs 2023 • Yorumlar:
Gençler pandemi sürecinde birçok şeyle mücadele ediyor. Stres, korku, belirsizliğin getirdiği kaygı, virüsün bulaş hızının getirdiği tehdit algısı, günlük rutinlerin değişmesi, değişen sosyal ilişkiler, iş ve gelir düzeyinde değişiklikler, kayıp ve yas ki burada kastedilen sadece bir vefat değil gelir kaybı, sosyal ilişki kaybı ve iş kaybı yaşanması durumu, ebeveyn desteği ihtiyacının artması ve uzaktan eğitim ve az hareket etme sebebiyle uyku düzeninin bozulması… bunlar süreci zorlaştıran en belirgin etmenlerden. Rutinleri korumak yaşam boyu sürecimizde olumsuz olaylar yaşadığımız dönemlerde ruh sağlığını korumak için önemli bir detay.
Neler yapabiliriz?
Hayatımız boyunca kontrol edebileceğimiz ve kontrol edemeyeceğimiz durumlar varolacaktır. Pandemi süreci bizim kontrol edebileceğimiz bir olgu değil. Fakat birey kendini doğru tanıyabildiği sürece doğru başa çıkma mekanizmaları da edinecektir. Böylece bireyler önce kendisine daha sonra etrafındakilere örnek olarak destek olabilecektir. Burada bireylere hap bilgi vermekten ziyade kendilerini doğru tanımalarını tavsiye etmek daha gerçekçi bir öneri olacaktır.
Gençler noktasında yapacağımız en büyük ve en doğru hamle deneyimlerini anlamak olacaktır. Gençler bazen sadece neler yaşadıkları dinlenilsin istemekteler. Çözüm üretmekten ziyade sadece dinlenilmek ve anlaşılma çabasını hissettirmek gençlere kendini değerli hissettirecektir.
Bir taraftan gençlik dönemi sınırları zorlamak, bir keşif ve çeşitli deneyimlerden beslenme süreci demek. Pandemi sürecinde gençlerin evden dışarı çıkma ve yeni tecrübeler edinme durumları kısıtlandı. Sürekli hissettikleri tehdit algısı bu deneyim sürecinden faydalanamamalarına sebep oldu. Bu da olağan gelişim sürecine aykırı bir durum oldu.
Gençler için akran ilişkileri gelişim ve kimlik kazanma sürecinde çok önemli bir yer tutmaktaç akranlarıyla vakit geçirmek kimlik geliştirmelerini, kendilerini keşfetmelerini sağlayacak bir unsur. Fakat pandemi süreci bu yönlerini sınırlandırmakta bu da beynin ödül mekanizmasının gönderdiği mesajlara aykırı durumda.
Yine pandemi süreciyle gençlerin hayatının doğum günleri, mezuniyetler yada hem kültürel hem dini kutlamalar gibi önemli noktaları farklı şekillerde deneyimlendi. Gençler kendilerine büyüdüklerini hissettiren bu detayları önemsemektedir ve böyle durumlarda kayıp hissi yaşayabilir.
Tüm bu durumlar aynı zamanda gençlerin destek sistemlerini azalttı hatta bazı destek süreçlerini pasif hale getirdi. Ebeveynlerden ziyade öğretmenler de normal zamanlarda gençler için önemli bir destek kanalıydı. Fakat pandemi sürecinde tüm destek unsurları sekteye uğradı. Dolayısıyla bu süreçte ebeveynlerin etkin dinleme ve iletişim becerileri noktasında sorumluluğu arttı.
Gençlerin pandemi süreci sona erdiğinde yetişkinlere oranla daha hızlı uyum sağlayacağı beklenmekte. Fakat burada aslında üzerinde durmamız gereken önemli hususlardan biri gençlerin pandemi sürecinde neye maruz kaldıkları. Aslında sadece gençler değil her birimiz bu dönemde birbirimize ihtiyaç duyduğumuz ve beraberken anlamlı olduğumuz olgusuna maruz kaldık. ‘nin çok anlamlı bir tespiti var; ‘ Her nesil ergenlik- gençlik döneminde neye maruz kalıyorsa bununla şekillenerek hayatının geri kalan kısmını belirler. Bu önermenin doğru olduğunu çeşitli araştırmalardan biliyoruz. Dolayısıyla pandemi döneminde ergen-genç olan bireyler birbirlerine ihtiyaç duydukları anlayışına maruz kalarak yetişkin olacakları süreç için sağlıklı aidiyetler geliştirdiler. Bu husus bireyin kimliğinin sağlıklı olarak şekillenebilmesi için büyük önem arz etmektedir.