Şeker Hastalığı Tedavisi

Hastalığın mümkün olduğunca erken teşhisi hastanın ilerideki yaşam süresi, kişisel ve sosyal

yaşam tarzı, yaşam kalitesi bakımından çok önemlidir. Günümüzde şeker hastalığının tedavisi

hususunda çok önemli bir o kadar da olumlu ilerlemeler kaydedilmesine rağmen halen şifadan

bahsedemeyiz. Bir başka deyişle şeker hastalığının kesin tedavisi yoktur. Bu gün için

tedavideki hedefimiz hastanın kan şekerini mümkün olduğunca normal seviyede tutarak

hastalığın bulgularını düzeltmek, komplikasyonları önleyerek yaşayacağı sağlık sorunlarını en

aza indirmektir. Eğer size şeker hastası teşhisi kondu ise yapacağınız ilk iş bu konuda uzman 

olduğuna inandığınız bir hekiminiz olmasıdır. Doktorunuz önderliğinde size destek olacak “ 

diabet takımınızın” olması gerekir. Diabet takımınızda ihtiyaç oldukca tıbbın bütün uzmanları 

yer alır. Öncelikle diyet uzmanı, hemşire, gereğine göre genel cerrahi uzmanı, göz hastalıkları 

uzmanı, cildiye uzmanı, ortopedi uzmanı ve diğer uzmanlar doktorunuzun yönlendirmesine 

göre size yardımcı olacaktır. Şeker hastalığının tip II ve tip I diabet olmak üzere ikiye 

ayrıldığını yazmıştım. Tedavi konusunda öncelikle erişkin tipi olan tip II şeker hastalığının 

tedavisini yazacağım. Şeker hastalığının ilk basamak tedavisinde hastanın hayat tarzını 

hastalığına göre düzenlemesi, önerilen diyete uyması bulguların kontrol altına alınmasına 

yeterli olabilir mamafih ilerleyici bir özelliği olan hastalığın kontrol altında tutulabilmesi için 

zamanla ilaçlara gerek olacaktır. Diabetli iseniz hastalığınızı kontrol altında tutabilmek için 

şu hususlara çok dikkat etmeniz gerekir: 

-Hastalığınızın ve hastalığınızın yol açabileceği olumsuzlukların farkında olun. 

-Diyetinizi iyi ama çok iyi uygulayın. 

-Şişmansanız kilo verin. 

-Düzenli egzersiz yapın. Günlük aktivitenizden uzak kalmayın. 

-İki ile altı hafta ara ile düzenli olarak doktorunuzla görüşün. 

-Son 12 haftalık şeker düzeni hakkında en iyi bilgiyi veren hemoglobin A1c (HbA1c) 

seviyesini iyi yorumlayın. Hemoglobin kandaki alyuvarlarda oksijeni taşıyan kimyasaldır. Bu 

molekül şekeri de taşır. Alyuvarların normal yaşam süresi 120 gün olduğu için hemoglobin 

A1c seviyesini ölçtürmekle son 12 haftalık yani 3 aylık şeker düzeniniz hakkında bilgi sahibi 

olursunuz demektir. 

-Düzenli yaşam tarzı, düzenli diyet , uygun ilaçlar kullanmanıza rağmen araya giren 

herhangi bir hastalık, bedensel veya ruhsal travma (stres), alkol, diabet dışındaki hastalıklar 

için alınan ilaçlar, kadınlar için adet düzenleyici hormonlar kan şekerini olumsuz etkileyebilir. 

-Bir glukometre (kan şekeri ölçen cihaz) alın. Düzenli kan şekerinizi ölçmeniz size her 

bakımdan fayda sağlayacaktır. 

Bu önlemler bazen yeterli olsa da ilaç tedavisi gerekebilir. Tip II diabette ilaç tedavisi 

öncelikle haplarla olur. Diyet ve yukarıdaki önerilerle şeker düzeni sağlanamıyorsa haplara 

ihtiyaç duyulur. Tek çeşit hap çok defa yeter fakat bazen birden fazla haplarla kombinasyon 

da yapılabilir. Hapların dışında ihtiyaç duyulması halinde tip II diabet tedavisinde insulin 

enjeksiyonları veya GLP-1 analoğu ilaçlar da uygulanabilir. Şeker hapları hakkında kısa kısa 

bilgi vermek istiyorum değerli okuyucular: 

-Metformin grubu ilaçlar: Karaciğerden kana salınan şekerin miktarını azaltır. 

Vücudun hücrelerini pankreastan salgılanan insuline duyarlı hale getirir. Kilo almaya sebep 

olmaz. 

-Sulfonilüre grubu ilaçlar: Pankreastan insulin hormonunun üretimini artırır. 

-Glitazone (thiazolidinedione) grubu ilaçlar: Vücut hücrelerini insuline duyarlı hale 

getirirler. Bu sayede kandan daha çok insulin çekilir ve kullanılır. Genellikle metformin veya sulfonilüre grubu ilaçlarla beraber kullanılır. Kalb yetmezliği olanlarda tercih edilmez. Bu 

grup ilaçlardan rosiglitazone kalb krizi ve kalb yetmezliği gibi kalb-damar hastalıklarına yol açtığı için Amerikada kullanımdan çekildi. 

-Gliptin grubu ilaçlar: Bu grup ilaçlar GLP-1 (glukagona benzeyen peptid) isimli doğal hormonun parçalanmasını önlerler. GLP-1 vücudun insulin üretmesine yardım eder. Öyleyse gliptinler de insulin seviyesinin düşmemesi için yardımcı rol oynarlar. 

-Akarboz: Sindirim sisteminden şekerin emilimini azaltır. 

-Nateglinid ve repaglinid: Pankreastan insulin salınımını atırırlar. 

Yukarıda saydığım ilaçlar veya bu sayfaya taşıyamadığım bir çok ilacın kendilerine özel yan 

etkileri ve komplikayonları olabilir. Bulantı, ishal, barsak gazı, böbrek ve karaciğer sorunları, 

kalb-damar hastalıkları, gebelik vs gibi birçok durum tedaviyi belirlerken ve hastayı izlerken 

önem arzetmektedir. Doktorunuz ilaç yazarken yan etkileri ve komplikasyonları göz önüne 

alacaktır.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Şükrü Yenice İç Hastalıkları, Hematoloji Uzm. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)