SEZGİLERİNİZİ NASIL GELİŞTİREBİLİRSİNİZ?
Yazar Adil Maviş • Pedagog, Psikolog, Psikiyatrist, Çocuk Psikiyatristi, Psikolog, Çocuk Psikiyatristi, Psikiyatrist, Psikolog, Çocuk Psikiyatristi, Nörolog, Psikiyatrist, Psikiyatrist, Psikiyatrist, Psikolog, Psikolog, Psikiyatrist, Çocuk Psikiyatristi • 12 Temmuz 2016 • Yorumlar:
Önce şunu bilmelisiniz herhangi bir konuda sezginizi geliştirmek istiyorsanız bu konuda az da olsa bir sezginizin olması gerekir. Daha sonra uzun uzadıya çalışmalara gerek yok sade dikkatinizi düzenli olarak geliştirmek istediğiniz sezgilere yönlendirmelisiniz.
Mesela saatin kaç olduğunu saate bakmadan tahmin edin. Bunu günde birkaç defa yapın. Bir süre sonra dakika farkıyla doğru tahminlerde bulunacak daha sonra da dakikası dakikası tahminleriniz doğru çıkacaktır. İyi de bu benim ne işime yarar demeyin. Bunu bir oyun gibi görün yaptığınız bu pratikler arzu ettiğiniz alanda gelişim gösterebilmenizin ön alıştırmaları olarak kabul edin.
Bunun gibi çalan kapı veya telefon zilinden kimin geldiğini. Sizi arayan kişinin maksadını tahmin etmeye çalışın.
Samimi olabileceğiniz insanların eline bakarak onunla ilgili tahminlerde bulunun. Zamanla isabet oranınız artacak tabi bu durumda size elinin kirini göstermek isteyenlerin sıraya girmesine neden olabilecektir!
Sorunların Çözümünde Önsezilerimiz
Sezgiler bilinçli halimizle çalışmaz. Yani mantık ilişkileri kurup çözüm aramayla ilgisi yoktur. Mesela önemli bir kararı vermeden önce gerekli bütün verileri toplar. Olabilecek mantıklı çıkarımları yapar ancak karar vermeden önce (mesela yatmadan önce, uykuya dalmadan önce önsezilerinizi harekete geçirecek bir konsantrasyonla yatışa geçersiniz) Burada rüya görme olasılığınız var ancak hiç rüya görmeden veya bunları hatırlamadan ertesi gün duygularınızın tepkilerine kulak vermeniz gerekir.
Sürekli rahatsız edici sorular sorarak, kendinizi zorlayarak ya da canınızı sıkan durumu düşünerek sorunları çözemez. Hatta yaşadığınız gerilimi arttırarak çöküntü duygularına sürüklenebilirsiniz.
Kendinizi Zorlamayın
Biliyorsunuz insan zihni hiçbir şey düşünmeden duramaz. Ancak sizi sürükleyen düşünceler de her zaman işinize yaramaz. Bilinçaltı güçlerini harekete geçirmek için bu düşünceyi belirli bir odakla oyalamanız gerekir. Bunu yapabileceğiniz güzel bir alıştırma Mum ışığıdır.
Bir süre (gece veya gündüz mum ışığına bakarak dikkatinizi nefesiniz üzerine yoğunlaşın. Bir şeyi düşünmek veya düşünmemek için zorlamayın. Zaman zaman dalacak ve zihniniz gezinmeye başlayacaktır. Sonra asıl odaklandığınız sorunun cevabı ile ilgili çağrışımlar gelecektir. Bu çağrışımlar bazen bombardıman gibi gelebilir ve hızla unutulabilir. Bu nedenle yanınızda kağıt kalem bulundurmayı ihmal etmeyin.
Bir çok kişi başına gelen bir olumsuzlukla ilgili şöyle hayıflanır. “Bunların başıma geleceğini sezmiştim, işte aklıma gelen başıma geldi..” Bu durumdan niye yakınırlar bilmem. Keşke hep bu sezgilerimiz böyle imdadımıza yetişse. Başımızdan önce sezgi sensörlerimize gelse. Yok yok biz önce sezeceğiz bununla yetinmeyip sezgilerimizin başımıza gelmesini bekleyip ne kadar önsezili biri olduğumuzu ispatlayıp övüneceğiz!
Sezgilerinizden Korkmayın
Sezgilerimiz bize hazır olmadığımız şeyleri hissettirdiğinde endişelerimiz de devreye girebilir. Sezgilerimiz bir haberci, müjde veya hediye olabilir. Sezgilerinizle dost olabilirseniz ondan daha çok yararlanabilirsiniz. Kontrol edemediğiniz ve olacaklarla ilgili gördüğünüz şeyler sizi çok fazla meşgul ediyorsa. Bilinçaltınızın ayarlarında bir düzenleme yapılabilir. Bunun için bazen tek bir seans yeterlidir.
Bu yazının telif hakkı Adil Maviş’e aittir. Kaynak gösterilerek yayınlanabilir. Makaledeki bilgilere dayanarak herhangi bir teşhis ve tedavi uygulanamaz. Adil Maviş kendi geliştirdiği ve kişinin içsel dinamiklerini en üst seviyede kullanılabilmesine dayalı koçluk ve bireysel danışmanlık hizmeti vermektedir. Bu bağlamda alacağınız hizmet teşhis ve tedavi kapsamında değildir.