Sınav Kaygısı
Yazar Berşan Bodur Kaya • 9 Ağustos 2024 • Yorumlar:
Sınav kaygısı; öğrenilen bilgilerin sınav esnasında kullanılmasına güçlü bir şekilde engel olan ve başarının düşmesine yol açan yoğun kaygı olarak tanımlanır. Sınavlardan kötü sonuçlar alacağına ilişkin yaşanan korku, sınav öncesinde ciddi kaygı halinin oluşmasına yol açar. Sınavla alakalı zihinde oluşturulmuş düşünce, sınav sonrası kazanımlar ve kişinin sınava yüklediği anlam sınav kaygısının oluşmasında etkilidir. Sınav kaygısına sınavın kendisi değil algılanış biçimi sebep olur.
Sınav kaygısının belirtileri;
Çalışmaya isteksizlik, tedirginlik, terleme, uyku düzeninde bozukluklar, mide bulantısı, başarısızlık korkusu, bağırsak hareketlerinde değişiklik, konsantrasyon bozuklukları, nefes alıp vermede değişiklik, baş ağrısı, kaygı, kendine güvende azalma, taşikardi, iç sıkıntısı, kendini yetersiz ve değersiz görme çoğunlukla rastlanılan belirtilerdir.
Beklenti düzeyi, başarısız olma ve değerlendirilme korkusu, mükemmeliyetçi yaklaşım, zamanı verimli kullanamama, görev ve sorumlulukları erteleme sınav kaygısı nedenleri arasında sayılabilir.
Sınav kaygısının üstesinden gelebilmek için çeşitli psikolojik metotlar kullanılabilir. Aile, öğretmen ve uzman psikologlar tarafından duygusal destek sağlanabilir. Öğrencilere sınav teknikleri ve test stratejileri öğretilebilir. Pozitif düşünce teknikleri ile öğrencilerin özgüvenlerini artırma yoluna gidilebilir. Hedef koyma ve düzenli çalışma alışkanlıkları konusunda destek verilerek motive olmaları sağlanabilir.
Sınavların öncesinde çalışma yöntemlerini ve sınava dair davranışları analiz ederek yeni bir zihinsel yapılanma ortaya koymak gerekir. Zaman faktörü iyi kullanılmalıdır. Sınavla ilgili çalışmalar son güne bırakılmamalıdır.
Psikolojik anlamda sınava hazır olmak, kaygı düzeyini en aza indirgemeye yardımcı olur. Mükemmel sonuçlar alma konusunda baskı hissetmek ve beklentiye girmek kaygı seviyesini ciddi anlamda artırır.
Eğer kişinin sınav kaygısı depresyon, anksiyete ve uyku bozukluğu gibi sorunlara yol açıyorsa psikiyatrist yardımı ve psikoterapi düşünülebilir. Psikolojik belirtiler nedeniyle işlevselliğin bozulması, kaygıyla baş edebilmek için uygunsuz yollar kullanma ve davranış bozukluklarının ortaya çıkması psikiyatrik yardım gerektiğinin önemli göstergeleridir. Bireysel tedavi süreci aile terapisi ile desteklenebilir. Ailenin bakış açısı değişim oluşturmak ve beklenti seviyesini gerçekçi düzeye indirmek temel girişimleri oluşturur.