STRES VE DERİ HASTALIKLARI
Yazar Esin Barak • Dermatolog • 8 Temmuz 2016 • Yorumlar:
Cilt hastalıklarının neredeyse üçte biri psikolojik sorunlara dayalı olup, destek gerektirmektedir. Stres, beyinden yönetilmekte olan hormonal dengemize direkt etki etmektedir. Bu dengeye hipotalamik-pitüiter- adrenal aks diyoruz. Bu aksın çalışması ile stresle uyarılan sinir uçlarından salgılanan bazı aracı sinyaller, deride yer alan sinir uçlarından da salgılanmaktadır (nöropeptidler). Böylece stres altında iken bazen saniyeler içinde başlayan deride kaşıntı, kızarma gibi değişiklikleri hepimiz görmüşüzdür.
Sinir sistemi ile bağışıklık sistemimiz arasında da bağlantı vardır. Stres altındayken akyuvar çoğalması bozulur. Mevcut akyuvarlar ve mast hücrelerinin çalışma düzeni negatif yönde etkilenir, yeni damar oluşumu ise uyarılır. Stres mikroplara karşı çalışan savunma sistemimizi de yavaşlatır. Deri bariyerinde ise geçirgenliği artırır. İşte bu yollar ile çeşitli deri hastalıkları, uygun genetik yapısı olan kişilerde başlama fırsatı bulur.
Başlangıcı veya nüksetmesinde stresin rolü olan bazı deri hastalıkları:
-Ala hastalığı (vitiligo) -Kaşıntı
-Sedef hastalığı (psoriasis) -Gülleme (rosacea)
-Saçkıran (alopesi areata) -Sivilce (akne)
-Egzema (atopik dermatit) -Kurdeşen (ürtiker)
-Aşırı terleme (hiperhidrosis) -Uçuk (herpes)
Bu yazımızda stresle ilintili olup sık görülen iki hastalığa değineceğiz.
Saçkıran:
Saçkıran, saç, sakal, kaş ve/veya kirpiklerde ani, dairesel şekilli saç kaybı olan bölgeler şeklinde görülür. Toplumda sık karşılaşılmaktadır. Nedenleri arasında genetik yatkınlık ve bazı vitamin eksiklerinin yanı sıra sıklıkla stres ön plandadır. Bazı çalışmalarda bu hastaların %75’inde sebep stres bulunmuştur. İlginç olarak, stres yaratan durumdan hemen sonra değil 3-4 ay sonra saçkıran gelişmektedir.
Saçkıran olan birey dış dünyaya yardım talebini ifade eder gibidir. Bu kişiler genellikle içe kapalı, kendini iyi ifade etmekten uzak duran kişilerdir. Hastalık çocuklarda, genellikle anne veya babanın uzakta olması ya da kaybı ile başlamaktadır. Bazen de okula başlama, sınıf değişikliği, sınav kaygısı, arkadaş ve öğretmenlerle problemler, kardeş olması gibi sebeplerle başladığını görmekteyiz. Saç, çocukluk dahil hemen her yaşta beden algısı ve sosyal ilişkiler açısından çok önem taşır. Hastalar saçkıran nedeniyle de ekstra strese girmekte ve hastalık kısır döngüde kalmaktadır. Bu nedenle saçkıranda stresle baş etme yöntemlerinin öğrenilmesi ve kaynak stresin değerlendirilmesi açısından dermatoloji uzmanları olarak, bu grup hastalıklarda hemen daima psikolojik destek önermekteyiz.
Sedef hastalığı:
Sedef hastalığı, zaman zaman alevlenmelerle seyreden kronik süreçli bir hastalıktır. Bu hastalıkta deri döngüsü hızlanmıştır. Deride kırmızı, hafif kabarık bir zeminde, beyaz, sedef renkli, parlak, kuru kabuklar görülür. Bazen birkaç cm çaplı 3-4 alan sedefli iken bazen tüm vücuda yayılır.
Sedef hastalığının başlamasında ve alevlenmelerinde genetik durumun yanı sıra stresli hayat olayları da çok önemli yere sahiptir. Tedaviye verilen cevabı bile duygusal durum etkilemektedir. Günlük tutmak, bir hobi sahibi olmak, yoga, spor gibi stres azaltıcı yönelimlere sahip olmak stresi azaltmak için her sedef hastasına önerdiğimiz tavsiyelerdir. Daha kalıcı ve kapsamlı stres yönetimi açısından psikolog desteği de önerilmektedir.
Benzer şekilde ala hastalığı (vitiligo), kurdeşen, sivilce (akne) vb. gibi pek çok deri hastalığının da başlamasında olduğu gibi, atakların yineleme sıklığı ve şiddeti üzerinde de psikolojik durumun majör etkisi vardır.
Sonuç olarak, deri hastalıkları sıklıkla stresle yakından ilgilidir. Anksiyete, depresyon, sosyal fobi, özgüven eksikliği gibi durumlarla deri hastalıkları birlikteliği sıktır. Bu nedenle, deri hastalıklarının tedavisi sırasında psikolog ve psikiyatristle işbirliği içinde çalışmak gerekebilir.
Sağlıklı günler dilerim..