Stres ve Travma
Yazar Mustafa İspir • Pratisyen Hekim • 3 Ocak 2020 • Yorumlar:
Stres günlük yaşamın bir parçasıdır. Çok sık kullanırız ve duyarız bu kelimeyi. Peki her stres zararlı mıdır? Ne kadar stres çok fazla strestir? Aynı strese maruz kalan 2 kişiden birisinin depresyona girip diğerinin hayatına aynen devam etmesinin nedeni nedir?
Stres; karşılaşılan yeni durumlarda organizmanın psikolojik ve bedensel olarak zorlanmasıdır. Bu yeni duruma uyum göstermek için verilen tepkilere stres tepkisi denir.
İnsan birçok açıdan stresle başedebilecek kabiliyettedir. Belli bir miktar stres büyüme ve ideal işlevsellik için faydalıdır. Hatta bu streslere maruz kalmak kişinin gelecekteki daha büyük streslere karşı dayanıklılığını artırabilir.
Ancak uzun süreli(kronik) streste veya çocukluk çağı travmaları gibi bazı stres tiplerinde beyindeki stres devreleri duyarlilaşabiliyor.
Travma Sonrası Stres Bozukluğunda kişide;
uyku sorunları, kabuslar, olayla ilgili anıların rahatsızlık verecek şekilde sık sık hatırlanması, sürekli olarak olayın tekrarlanacağı korkusu ve bu nedenle diken üstünde hissetme, kolay irkilme, çabuk sinirlenme, gelecekle ilgili plan yapamama, olayı hatırlatan durumlarda huzursuz olma ve bu durumlardan kaçınma görülebilir.
Bu belirtiler birçok kişide ruhsal travmayı izleyen günlerde görülür ve genellikle birkaç hafta içinde kendiliğinden düzelir, ancak bazı kişilerde aylarca, hatta yıllarca sürebilir. Belirtiler bazen travmatik olay olup bittikten aylarca sonra başlayabilir.
Çocukluk çağı travmaları veya sonrasında yaşanan travmatik olaylar toplumda oldukça fazladır. Fakat bazı çekinceler ve korkular nedeniyle uzmana başvuru daha azdır. Birey yakinlariyla bunu paylaştığında ise "takma kafana", "unut gitsin", "bunu kimseye anlatma" gibi telkinlerle karşılaşabilir. Atasözü ile ifade edersek "Kol kırılır yen içinde kalır."
Ruhsal travma yaşayanlar bilirler ki; unutmak kolay değildir. Çünkü metaforik olarak vücudumuzdaki herhangi bir yara iyileşmede iltihap yapacak ve acıya neden olacaktır. Bu iltihabı tedavi etmek için önce orayı açıp belki biraz kanatmak gerekecektir. Böylelikle o iltihabın tüm vücuda yayılması önlenmiş olacaktır.
Eğer beynimiz bir travmayı kütüphanesi olan hipokampuse işleyip yerleştiremediyse, sürekli ve tekrarlayıcı olarak farklı bedensel ve ruhsal tepkiler verecektir.
Psikoterapi ile ruhsal travmalar (uygun tekniklerle) konuşulup, beynin geçmişteki işleyemedigi sindiremediği bilgi ve yaşantılar işlenir.