Su Yolunu Her Zaman Bulur

Yazar Gamze Seydim • 8 Şubat 2024 • Yorumlar:

Anne baba olmak büyük bir mutluluk. Ama ne yazık ki bugünün anne babalarının işi diğer nesillere göre çok daha zor. Çünkü günümüzde kaygılanacak şeyler çok daha fazla.

Peki kaygı nedir? Kaygı yaşamın doğal bir parçasıdır. Herkes günlük yaşam içinde değişik konularla ilgili kaygı duyabilir. Yetişmesi gereken bir iş, sınav, sağlık, para, çocuklar ve aileyle ilgili sorunlar birçok insanı kaygılandırabilir.

Aslında kaygı, bir ölçüde bizim günlük sorunlarla baş edebilmemiz için hazırlıklı olmamızı, bir tehlike durumunda da hızlı karar verip kurtulmamızı sağlar. Normal düzeyde bir kaygı ilk çağlarda hayatta kalabilmek için gerekliydi. Örneğin vahşi bir hayvanı gördüğünde kaçma tepkisi gibi. Ve bu şekilde kodlanan kaygı çeşitlenerek günümüze kadar geldi. Hafif düzeyde kaygı kişi için faydalıyken, yüksek düzeyde kaygı baş edemediğimiz, profesyonel destek almamız gereken bir durum haline de gelebiliyor.

Peki bir annenin babanın yüksek kaygısı çocuk eğitimine nasıl yansıyor? Şimdi bunu ele alalım.

Ebeveynlik konusunda yüksek kaygı yaşayan anneler ve babalar bu durumu çocuklarına aşırı müdahale ederek yansıtıyorlar. Bu şekilde tüm denetimi ele aldığını zannederek çocuğu her konuda yönlendirmeye çalışıyorlar, ne yapacağına, nasıl davranacağına karar verip kendilerine göre aldıkları bu kararları çocuğun da özerk bir birey olmaya çalıştığını unutarak uygulatmaya çalışıyorlar ya da çocuğun yapması gereken işleri kendileri yapıyorlar. Durumu daha da ileri götüren bir kısım ebeveyn kişiliğe bile müdahalede bulunup örneğin çok neşeli, cıvıl cıvıl bir genci suskun, az gülen başka bir kişi olması için bile baskı yapabiliyor. Bu durumu şöyle bir metafora da benzetebiliriz. Elinizde şirin mi şirin Woswos bir araba var ama siz onu ciddi bir makam arabası olması için uğraşıyorsunuz.

Bu noktada dikkat etmemiz gereken husus; çocuklarımızı sahip oldukları bütün özellikleriyle koşulsuz kabul etmek. İşin sırrı burada. Unutmayalım ki, biz çocuklarımızın sahibi değiliz. Onlar bize birer emanet. Çocuğumuzu bizim olmasını istediğimiz gibi değil, olduğu gibi kabul etmemiz son derece önemlidir. Bu bağlamda karı-koca ilişkisinde olduğu gibi ebeveyn-çocuk ilişkisinde de önemli 3 husus ortaya çıkıyor; koşulsuz sevgi, saygı ve güven ilişkisi. Bu üçünden biri eksik olursa ileride ciddi patolojiler, iletişim problemleri ve kendilerine güvenmeyen bireyler yetişebiliyor.

Sonuç olarak; anne babalar, çocuklarının kendilerinden farklı olduğunu ve dolayısıyla umut ve kaygılarını paylaşmayacağını ve muhtemelen de çocuklarınızın hayatta kendi yolunu izlemek isteyebileceklerini kabul etmelisiniz. Sizin göreviniz, çocuğunuz büyürken ona kendi potansiyelini kullanabilmesi için yardım etmektir. Önemli olan ne tür bir kariyer yapmak isterse istesin veya okulda ne kadar başarılı olursa olsun onu her zaman seveceğinizi çocuğunuza hissettirmektir.

25 yıllık meslek hayatımda hep söylediğim ve arkasında her zaman durmayı tecrübe ettiğim bir söz var; “Su yolunu her zaman bulur.” Yeter ki çocuğunuza güvenin ve onu koşulsuz sevin ve sımsıkı kucaklayın. En büyük hedefiniz; mutlu bireyler yetiştirmek olsun. Onun sırrını da bu yazı da bulmanız dileğiyle sağlıcakla ve sevgiyle kalın…

Uzm. Psk. Gamze SEYDİM

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Gamze Seydim Psikoloji, Aile Danışmanlığı Uzm. Psk.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)

Yazar

Gamze Seydim

Psikoloji, Aile Danışmanlığı Uzm. Psk.

Randevu al