TEMPOROMANDİBULAR EKLEM DİSFONKSİYONU
Yazar Bünyamin Haksever • Fizyoterapist • 22 Eylül 2016 • Yorumlar:
Temporomandibular eklem diğer adıyla çene eklemi; çiğneme kasları, çene
eklemi ve bu bölgeyle ilişkilendirilmiş bütün yapıları kapsayan ortak bölgeye
denir. Bu bölgede Temporal kemiğin alt ucu mandibula’nın üst ucuna (alt çene ,
hareketli, kısım) bağlanır.
Günlük aktivitelerimizin içinde yemek yerken, konuşurken, nefes alırken ve
emerken ortalama olarak 1 günde 2000 kez kullanmaktayız. Ortalama olarak
insanların %34’ü hayatlarında en az bir kez çene ağrısı veya problemi
çekmektedir.
Çene eklemi düzensizliği veya disfonksiyonu ( Temporomandibular disfunction ,
TMD) bu yapılardaki düzensizlik veya uyumsuzluğa bağlı olarak ortaya çıkan
rahatsızlıkların genel adına denir.
Normal bireylerde ortalama ağız açıklığı 4,5 cm iken TMD problemi olan
hastalarda bu değer 3,5 cm nin altında kalmaktadır. Ortalama ölçüm şeklinde
bireyin 3 parmağı dik şekilde ağzına rahat şekilde girmesi gerekmektedir.
Çene eklemi etrafındaki çeşitli kas grupları ile etkileşimde olduğu için, anatomik
ve fonksiyonel olarak, dil bölgesi, boyun bölgesi, boğaz bölgesi, sırt bölgesi ve baş
bölgesiyle yakın ilişkiler içindedir. Bu bölgelerdeki ağrı ve problemler çene
eklemini etkilemekle birlikte, çene eklemindeki problemler de bu bölgeleri
etkileyebilmektedir.
Diş sıkma (Pressen, Clenching): Gün içinde bireyinde farkında olduğu şekilde,
ağzın her iki tarafıyla birlikte dişleri birbirine temas ettirme problemidir. Stresle
yakından ilişkilidir. Stresli durumlarda artış görülmektedir. Erkeklerde
bayanlardan daha yüksek oranda görülmektedir. Bu bireylere diş hekimleri
tarafından plak önerilmekle birlikte. Fizyoterapi ve manuel terapiyle bu
bireylerde farkındalığı arttırarak kasları gevşetme uygulanmaktadır.
Bruksizm (diş gıcırdatma): Diş sıkma ve ritmik çiğneme hareketlerine
benzeyen istemsiz kas aktiviteleri sonrası oluşmaktadır. Bu bireylerin arka azı
dişlerinde törpülenme ve düzleşme, diş eti ısırmaya bağlı ağız içi beyaz
çizgilenmeler ve dil sıkma hareketleri ile kendini göstermektedir. Bu bireyler
özellikle sabah uyandıklarında yanakta yorgunluk ve gerginlik hissetmektedirler.
Hatta bir çok bireyde yanındaki kişiler bu sesleri duymakta ve bu seslerden
uyanabilmektedir. Gün içinde farkında olmadan çay bardağı veya kahve fincanını
yanaklarına tutarak rahatlamaya çalışmaktadırlar.
Sebepler: Psikolojik sorunlar, stres, geçirilmiş travma, çene cerrahileri, diş
problemleri, tırnak yeme ve yanak yeme gibi problemler yol açabilmektedir.
Oluşturduğu problemler: Baş ağrısı, migren, boyun ağrısı, çene yorgunluğu,
omuzlarda ağırlık hissi ve ağrı, boyun hareket kısıtlılığına yol açabilmektedir.
Aynı zamanda Baş dönmesi, kulak çınlaması (tinnitus) ve fibromiyalji gibi
rahatsızlıklara da yol açabilmektedir.
Çene ekleminde meydana gelen rahatsızlıklar genellikle 3 şekilde kendilerini
belli etmektedir.
1- Çiğneme kaslarının ağrısı ve hassasiyeti: Genellikle diş sıkmaya veya
eklemdeki düzensizliğe bağlı olarak kas dengesi bozulmaktadır bu yüzden
kaslarda yorgunluk ve ağrı oluşmaktadır.
2- Eklem ağrısı: çene ekleminin düzensiz olarak açılıp kapanması, hem
eklem arasında bulunan diske zarar vermekte hem de eklemin yapısını
bozmaktadır. Bu problemin uzun süreli devam etmesi eklemde ağrı olarak
açığa çıkmaktadır.
3- Eklemden gelen kütleme sesi: diskin kayganlığının azalması, eklemin
tahrip olması veya diskin yer değiştirip yuvasından çıkıp girmesine bağlı
olarak kütleme (krepitasyon) sesi gelebilmektedir.
***Bu problemlerden herhangi biri görüldüğünde öncelikle Diş hekiminize
başvurmanız gerekmektedir.
Çene ekleminde Fizyoterapi veya egzersizin önemi:
Çene eklemi birçok kas grubuyla çevrili olması ve boyun bölgesiyle yakın ilişkide
olmasından dolayı, kaslardaki veya boyundaki bir rahatsızlık direkt olarak çene
ekleminde ağrı olarak yansıyabilmekte ve o bölgenin dengesini bozabilmektedir.
Fizyoterapiyle veya egzersizler ile çene çevresinde bulunan ve bölgeyi korumaya
almak için kasılmış halde bulunan kasları gevşeterek ayrıca, hareket yeteneğini
kaybetmiş veya azaltmış kasları da kuvvetlendirerek tekrardan çene eklemi
çevresindeki kassal dengeyi oluşturmamızı sağlamaktadır.
Ayrıca çene eklemine ve çevre kaslara giden sinirler boyun bölgesinden çıktığı
için bu bölgeyi mutlaka göz ardı etmememiz gerekmektedir. Boyun bölgesine
uygulanacak manuel terapi ve egzersizler, ayrıca eklem çevresindeki kaslara
uygulanacak egzersiz yöntemleri ile çene eklemine giden kan akışını
düzenlememizi sağlayarak eklemin doğru şekilde ve ağrısız hareket etmesini
sağlayabilmekteyiz.
Kimler tarafından uygulanabilir?
Özellikle bu konuda eğitim almış ve uluslararası geçerli belgesi bulunan
Temporomandibular eklem terapistleri tarafından uygulanmaktadır. Bu
yöntemler Türkiye’de çok az kişi tarafından uygulanmakla birlikte yavaş yavaş
ülkemizde uygulanmaya başlanmıştır. Avrupa’da diş hekimleriyle beraber
çalışan Temporomandibular eklem terapisti, fizyoterapistler ve manuel
terapistler tarafından sıklıkla uygulanabilmektedir.
***Çene ekleminde fizyoterapi, egzersiz veya manuel terapi uygulamalarına
karar vermeden önce diş hekiminiz tarafından, çene eklemi rahatsızlığınızın
altında yatan herhangi bir başka problem olmadığına dair karar birliğine
varılmalıdır. Ayrıca çene eklemi problemi (temporomandibular eklem
disfonksiyonu) olduğuna dair tanı konmuş olması gerekmektedir.
Çene ekleminin egzersiz ve manuel terapi yönünden değerlendirilmesi
Temporomandibular eklem terapisti tarafından yüzdeki asimetriler, ağrı
noktaları, sert noktalar, kütleme sesleri, ağız hareket mitarları detaylı bir şekilde
ölçüldükten sonra yapılacak uygulamalara karar verilmektedir.
Çene eklemi probleminde uygulanma süresi ve sıklığı
Genellikle maksimumu 4 seans olarak uygulanmakla birlikte her seans yaklaşık 1
saat sürmektedir. Bu yöntemde her uygulama sonrası mutlaka rahatlama,
hareket miktarında değişiklik ve ağrıda azalma beklenmektedir.
Ev egzersizleri
bu uygulamada en önemli kısımlarından birini kendi kendinize evde yapacağınız
egzersizler oluşturmaktadır. Temporomandibular eklem terapisti tarafından
gerekli kaslar gevşetildikten sonra ve eklem hareketleri doğru şekilde
sağlanmaya başladıktan sonra gerekli baş, boyun, diş ve dil pozisyonlarının tam
yerleşmesi için mutlaka ev egzersizleri yapılmalı ve yasak olan hareketlerden
kaçınmak gerekmektedir.
Örneğin: uzun süreli sakız çiğnenmesi, kalem ısırma alışkanlıkları, boynu önde
tutan hareketlerden kaçınmak gerekmektedir. Uygulamalar süresi boyunca sert
cisimler yenmemelidir. Mutlaka hareketler ağrısız pozisyonda uygulanmalıdır.
Uygulamalar sonrası evde yapılacak bazı egzersiz örnekleri:
-Dudaklarınızı büzüştürün
-Başınızın arkasını gererek sağ omuzunuza ve sol omuzunuza bakmaya çalışın.
-Islık çalın
-Burnunuzu kaldırın
-Dilinizi arkadaki dişlerinize değdirmeye çalışın.