Tiroid Nedir?
Yazar Serhat Işık • Endokrinolog Ve Metabolizma Hastalıkları Dokt • 8 Temmuz 2019 • Yorumlar:
Tiroid bezi; boynun ön kısmında adem elması denilen gırtlağa ait çıkıntının altında, nefes borusunun önünde, şekil olarak kelebeği andıran görünümü olan bir iç salgı bezidir. Salgıladığı tiroid hormonu ile vücudun metabolizmasını düzenler.
Guatr ne demektir?
Boyun ön kısmında bulunan tiroid bezinin iltihap veya kanser dışı bir sebeple büyümesi ve dıştan görünür hale gelmesine “Guatr” denir. Toplumda guatr denildiğinde genelde tiroid bezinin büyümesinin yanı sıra tiroid bezinin büyümediği fakat hormon bozukluğuna sebep olan hastalıklarda guatr terimi ile ifade edilmektedir.
İç-Dış Guatr ne demektir?
Tıbbi anlamda böyle bir sınıflandırma olmamakla birlikte iç guatr ve dış guatr terimleri toplumda sıkça kullanılmaktadır. İç guatr genelde dıştan büyümenin fark edilmediği fakat tiroit bezinin fazla hormon ürettiği (hipertiroidi) durumlarında kullanılır. Ancak çok doğru bir tanımlama değildir. Dıştan gözle görülebilir şekilde tiroid bezinin büyüdüğü durumda da dış guatr terimi kullanılır ki gerçek guatr budur.
Tiroid bezinin başlıca hastalıkları nelerdir?
1. Tiroid bezinin az hormon salgıladığı durum yani hipotiroidi
2. Tiroid bezinin aşırı çalışarak fazla hormon yapması yani hipertiroidi
3. Hormon dengesizliği olmadan tiroid bezinin nodüllü (ötiroid nodüler guatr) veya nodülsüz olarak (basit guatr) büyümesi
4. Tiroid bezindeki nodüler yapıların fazla hormon salgıladığı guatr şekli (toksik multinodüler guatr veya toksik adenom)
Nodüler guatr
Tiroid nodülleri tek veya çok sayıda, solid, kistik veya karışık yapıda, fonksiyonlu ya da fonksiyonsuz olabilir. Boyutları değişkenlik gösterir ve küçük tesadüfi saptanan kitlelerden ciddi belirtilere yol açan büyük kitlelere kadar değişik boyutlarda saptanabilirler.
Nodüler guatr, özellikle kadınlarda daha yaygın olarak görülen klinik durumdur. Nodül görülme sıklığı yaşla birlikte artış gösterir.
Erişkinlerde el ile muayenede saptanabilen nodül sıklığı %3 ila 7 iken, klinik olarak saptanamayan ancak ultrasonografide tespit edilen nodül sıklığı %20 ila 76 arasında rapor edilmektedir.
Klinik pratikte tiroidde bir nodül saptandığında en çok korkulan bunun kanser olabileceğidir. Ancak bu lezyonların çoğunun iyi huylu (benign) olduğu ve iyi bir değerlendirmeden sonra hastanın basitçe takip edilebileceği unutulmamalıdır.
Belirtileri nelerdir?
Hastaların çoğunda herhangi bir belirti olmamakla birlikte hastalar genellikle tiroid nodülünün neden olduğu boyunda ağrısız şişlik yakınması ile başvurmaktadırlar. Bazı hastalarda dirençli öksürük, yutkunmada ve nefes almada güçlük gibi nodülün komşu organlara bası oluşturması sonucu ortaya çıkan belirtiler görülebilmektedir. Ağrı, vokal kord paralizisi sonucu ses kısıklığı ve boyunda kısa sürede ortaya çıkan kitle gibi belirtiler oldukça nadir görülürler.
Tiroid hastalığı olduğu şüphelenilen hastada neler yapılmalıdır ?
Tiroid hastalığı olduğu şüphelenilen hastada öncelikle hormon düzeylerine bakılmalıdır. Ayrıca tiroid bezinin yapısını görmek ve nodül olup olmadığını tespit etmek amacıyla tiroid ultrasonu yapılmalıdır. Bu iki testin sonucunda bazı hallerde hastaya tiroid sintigrafisi ve iğne biyopsisi gibi diğer testlerin uygulanması gerekebilir. Nadiren bilgisayarlı tomografi (BT) ve magnetik rezonans görüntüleme (MRG)’de kullanılmaktadır.
Tiroid Ultrasonografisi;
Özellikle kistik ve solid yapıların ayrımında kullanılan bir görüntüleme yöntemidir. Kistik lezyonların, 1 cm altı nodüllerin ve lenfadenopatilerin ince iğne aspirasyon biyopsisi ile incelenmesi USG altında oldukça kolaylaşmaktadır.
Tiroid İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi (TİİAB);
Benign ve malign tiroid nodüllerinin ayırıcı tanısında ve ameliyat gereksinimini belirlemede kullanılan bir yöntem de ince iğne aspirasyon biyopsisidir.
Tiroid sintigrafisi;
Sintigrafik tetkikler, temel olarak tiroid bezinin fonksiyonel durumu hakkında bilgi verir. Sintigrafik görünümlerine göre nodüller başlıca hipoaktif (soğuk nodül), hiperaktif (sıcak nodül) ve normoaktif nodül olarak sınıflandırılırlar. Yapılan çalışmalarda tiroid sintigrafisinde normoaktif ya da hipoaktif görülen nodüllerin yaklaşık %5-8’inin kanser olduğu bulunmuştur. Sıcak nodüllerin kanser olasılığı düşük olup bu oran %1’in altındadır.
Tiroid kanserleri ne sıklıkta görülür?
Tiroid kanserleri endokrin sistemin en sık görülen kanseri olup gelişmiş ülkelerdeki tüm kanserlerin yaklaşık %1’ini oluşturmaktadır. Tiroid nodüllerinde kanser saptanma riski tek nodülde yaklaşık %5-10 iken çok nodül varlığında ise %1–5 tir.
Tiroid kanseri için risk faktörleri nelerdir?
Tiroid kanseri etiyolojisinde birçok faktör suçlanmaktadır. Radyasyon maruziyeti, genetik nedenler, diyette iyot alımının yetersizliği, coğrafik bölge, guatrojenler, yaş, cinsiyet, ırk ve aile öyküsü bunların başlıcaları.
Papiller tiroid kanseri tiroid bezinin en sık rastlanan kanseridir. Uzun dönemde yaşam beklentisi oldukça iyidir. Ancak bazı hastalarda yıllar sonra bile lokal nüks, metastaz ve ölümcül klinik sonuçlar gelişebilmektedir.
Tiroid nodüllerinde hangi durumlarda ameliyat gereklidir?
1. Büyümüş guatrın ya da nodüllerin komşu organlarda bası oluşturmasına bağlı bulguların olması,
2. Hipertiroidide başlıca aşağıdaki durumların varlığında;
a. İlaç tedavisine rağmen kontrol altına alınamayan hipertiroidi durumlarında,
b. İlaç tedavisine bağlı ciddi yan etki görülmesi durumunda,
c. Radyoaktif tedavi için uygun olmayan genç hastalar ve gebelerde,
d. Radyoaktif tedavinin etkisinin yetersiz kalacağı düşünülen büyük veya çok sayıda nodül varlığında
3. Tiroid nodüllerinde kanser tespit edilmesi veya kanser şüphesi varlığı
4. Hastanın boynunda guatrın oluşturduğu görüntü bozukluğu (estetik kusur)