Tiroit Nodülleri
Yazar Kayıhan Çağlar • Genel Cerrah • 8 Şubat 2018 • Yorumlar:
Tiroit bezinde bir yumru mevcutsa buna tiroit nodülü denilmektedir. Eğer iri bir tiroit bezinde; nodül var ise buna nodüler guatr, birden çok nodül mevcutsa buna da multinodüler guatr denilir. Nodüllerin üç önemli özelliği vardır. Birinci özellik, nodülün kanser olup olmadığıdır. İkinci özellik, nodülün otonom yani başına buyruk çalışarak aşırı hormon üretimi ile ‘hipertiroidi’ denilen hastalığa yol açıp açmadığıdır. Üçüncü özellik ise iri nodüllerde rastlanan bası bulguları (nefes borusuna, yemek borusuna ve ses tellerine uyarı götüren sinirlere baskı) olup olmadığıdır.
Mekanik bası yapan veya kozmetik sorun oluşturan hayli iri nodüllü hastalarda tedavi cerrahidir. Hastanın tiroit hormonları normal ise cerrahi tedavi hemen uygulanabilir. Ancak birlikte hormon üretimi fazlalığı da eşlik ediyorsa önce antitiroit ilaçlar ile hormon seviyeleri normale getirilmeli ve sonra ameliyat edilmelidir.
Tiroit sintigrafisi (TS), nodülde kanser varlığı hakkında yardımcı olmadığı için gereksizdir. Kayda değer bir istisna olarak, TS ile otonom yani aşırı çalışan bir nodülün sıcak nodül olduğu anlaşılırsa, kanser riski çok düşük olacağından iğne biyopsisi yapılmaksızın tedaviye başlanmalıdır. Tek sıcak nodül varsa radyoaktif iyot tedavisi uygundur. Ancak sıcak nodül çok büyükse veya çok sayıda sıcak nodül varsa cerrahi tedavi öngörülür. Bu hastalar birkaç haftalık ilaç kullanımı ile ötiroidi denilen normal hormon düzeylerine kavuşturulup ameliyat edilmelidirler.
Tiroit nodüllerinin büyük çoğunluğunu bası yapmayan ve fazla hormon üretmeyen nodüller oluşturur. Bu nodüllerin yüzde 5’i kanser olabilir. Paniğe kapılmadan aslında nodüllerin yüzde 95’inin kanser olmadığını bilmek, hangi nodüller için ameliyat gerektiğini öğrenmek ve yersiz ameliyatlara başvurmamak için bu konuda tecrübeli bir uzmanın değerlendirmesine ihtiyaç vardır.
En önemli tetkik ‘tiroit ultasonografisi’dir. Bir nodülde; sınırların düzensiz ve karışık yapılanmanın olması, hipoekojenite, toplu iğne başı gibi kalsiyum çökeltilerinin oluşu, aşırı kanlanma kriterlerinin belirlenmesi kanser şüphesini artırır. Bu durumda öncelikle o nodüle iğne biyopsisi uygulamak gerekir.
Tiroit ince iğne aspirasyon biyopsisi (TİİAB), nodül değerlendirilmesinde olmazsa olmaz, altın standarttır. TİİAB bulguları; tanısal olmayan (I), iyi (II), önemi belirsiz atipi/folliküler (III), folliküler (IV), kanser kuşkulu (V) veya kanserli (VI) şeklinde gruplandırılabilir. I ve III’te 1-3 ay sonra TİİAB tekrar edilmelidir. Sonuç aynı gelmişse tanı için ameliyat gerekir. II’de TİİAB güvenilirliği yüzde 97’dir ki takip edilirler. Kanser riski; yüzde 15-45 olan IV’te, yüzde 60-75 olan V’te ve yüzde 97-99 olan VI’da ameliyat gerekmektedir.
Kitle etkisi ile bası bulguları oluşturan iri nodüllü vakalar ise kanser kuşkusu olmasa bile ameliyat edilmelidir. TİİAB sonucu iyi çıkmış tüm nodüller, yüzde 3 kanser ihtimali dikkate alınarak ultrason ile izlenmeye devam edilmelidir. Nodülde, yüzde 20 oranında veya her bir değerinde 2’şer mm’den daha fazla büyüme oluyorsa, iğne biyopsisi tekrarlanmalı veya ameliyat düşünülmelidir. Nodüllerin büyümesine engel olmak için verilen tiroit hormonu tedavisi genellikle yararlı olmamakta, yaşlı kişilerde ve menopozlu kadınlarda çok hafif doz fazlalığı bile kemik erimesine ve kalpte ritim bozukluklarına yol açmaktadır. Nodüllü hastalarda TSH denen uyarıcı hormon yüksekse, onu normal sınırlara indirmek için böyle bir tedavi yararlı olabilir.