Travma Sonrası Büyüme (Post-Traumatic Growth) Nedir?
Yazar Burcu Çetin Şeker • Psikolog • 12 Mayıs 2022 • Yorumlar:
Travmatik bir olay yaşandıktan sonra, hayatın bir daha eskisi gibi olmayacağı düşünülür. Bir bakıma bu doğrudur da. Travma denmesinin sebebi de budur. Kişinin fiziksel ya da ruhsal bütünlüğünü tehdit eden yaşantılardır ve böyle bir yaşantıya sahip olan kişinin kendisiyle ilgili, hayatla, dünyayla ve insanlarla ilgili algısı değişmektedir.
Ancak bu travmadan sonra hayatın her zaman olumsuz olacağı, olumlu duyguların bir daha hissedilemeyeceği anlamına gelmemektedir. İşte tam da burada “Travma Sonrası Büyüme” (post traumatic growth) kavramı ortaya çıkar. Literatürde bu kavram; “büyük bir yaşam krizi ile mücadeleden kaynaklanan önemli olumlu değişim deneyimi” olarak tanımlanır (Calhoun, Cann, Tedeschi ve McMillan, 2000). Bunun çok öncesinde ise antik dönemlerde bile; zorlu yaşam deneyimlerinin ve acı çekmenin insanı dönüştürdüğüne dair inanış, felsefeler ve yaşam biçimleri bulunmaktadır. (Tedeschi ve Calhoun, 2004:2; Tedeschi ve Calhoun, 1995)
İngilizce literatürde, travma geçiren kişiye “trauma survivor” yani travmadan hayatta kalan anlamına gelen terim kullanılır. Buna benzer olarak Alman filozof Nietzsche, ünlü sözü “Beni öldürmeyen şey güçlendirir” ile insanların hayatlarında yaşadıkları zorluklar ile güçlenerek yaşamaya devam ettiğini anlatmak istemiştir.
Peki kimler travma sonrası yaşar ve travmadan büyüyerek çıktığımızı nasıl anlarız?
Yapılan araştırmalar; psikolojik sağlamlığı (resilience) yani hayatta bir amaca sahip olma ve kötü olaylara rağmen yoluna devam edebilme becerisine sahip kişilerin; travma sonrası büyüme yaşamaya daha yatkın olduğunu gösterir. Ayrıca olumsuz yaşam olaylarına karşı dayanıklılık (mücadele gösterme), iyimserlik (hayatta genel olarak umutlu olmak, iyi şeyler olacağını düşünmek), tutarlılık algısının yüksek olması, travma sonrası büyüme ile ilişkilendirilen kavramlardır.
Travma yaşayan insanlarla yapılan araştırmalar sonucunda; insanlarda görülen değişimler şu şekilde incelenmiştir.
-
Yaşamın daha fazla takdir edilmesi ve hayatla ilgili önceliklerin değişmesi, hayatın geçici olduğunu fark etmek ve daha önemsiz şeylere daha az kafa yormak, gündelik hayattaki detaylardan daha fazla keyif almak.
-
Diğer insanlarla daha yakın ve sıcak ilişkiler kurabilmek, çevrede kendisine destek olan insanlarla daha yakın ve samimi bir ilişki kurabilmek, yardım almaya açık hale gelmek
-
Kendi gücüne daha fazla inanmak, zorluklarından üstesinden gelebileceğine olan inancın artması, kırılgan olmadığını fark etmek
-
Spiritüel, manevi yönden gelişim yaşamak, manevi bir güce yönelmek, inanma ihtiyacının ortaya çıkması, hayatın anlamına dair bir arayışın ortaya çıkması
-
Hayattaki yeni olasılıkların keşfedilmesi, daha önce cesaret edilemeyen şeylerin denenmesi
Bazı kişiler travmalardan daha kolay sağ çıkar ve daha kolay atlatırlar, bazı kişiler için ise etkileri daha uzun süre devam eder ve hayatlarında nispeten ciddi değişiklikler olmasına sebep olabilir. Bu durum tabiki yaşanan travmatik olayın boyutuna da bağlıdır. Örneğin, göç, savaş vb. kitlesel travmalara maruz kalmış ve yaşam düzeni bütünüyle bozulmuş kişiler için bu duruma adapte olmak ve travma sonrası büyüme noktasına gelmek, diğerlerine göre daha zor olabilir ama imkansız değildir. Önemli olan, travmaya maruz kalan kişinin içindeki başa çıkma ve hayatta kalma gücünü bulabilmesi ve kendi gücünün yetersiz kaldığı noktada doğru desteği alabilmesidir.
Yaşanılan travmatik deneyimleri, travma sonrası büyümeye dönüştürmek için; psikolojik desteğin önemi büyüktür. Eğer boyutu ne olursa olsun, kendinize göre travma olarak adlandırdığınız bir yaşantıya sahipseniz ve bunun sizin günlük hayatınızın akışını olumsuz etkilediğini düşünüyorsanız, mutlaka psikolojik destek almalısınız.