Üreme Sağlığında Anti-Müllerian Hormonun (AMH) Önemi
Yazar Seval Taşdemir • Kadın Hastalıkları Ve Doğum Uzmanı • 17 Haziran 2020 • Yorumlar:
Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, üreme sağlığında (AMH) anti-müllerian hormonunun önemini sizler için anlattı.
Anti-Müllerian Hormon adı verilen (AMH) hem erkeklerde hem de kadınlarda bulunan bir glikoprotein çeşididir. Cinsiyet farklılaşmasını sağlayan bu hormonun adı da buradan gelmektedir. Kadınlarda yumurtalıklarda yer alan, 6 mm ve daha küçük boyutlardaki foliküllerden salgılanmaktadır. Anne karnında salgılanmaya başlayan bu hormon menopozun sonuna kadar salgılanmaya devam etmektedir. Her ne kadar menopoz sonrasında da vücutta bulunsa da bu ölçülemeyecek kadar düşük bir seviyededir.
AMH testi ne için kullanılır?
AMH testinin başlıca kullanım amacı kadınlarda doğurganlığın değerlendirilmesidir. Bunun dışında polikistik over sendromuna sahip olan kişilere AMH testi yapılması ise yumurtalıkların fonksiyonu hakkında bilgi vermektedir. Erkekler için bebek ve çocuklarda testis ve üreme fonksiyonlarının ölçülmesinde kullanılmaktadır. AMH testi tek başına bir çiftin doğal yollar ile çocuk sahibi olup olmayacağını değerlendirmeye yetmemektedir. Daha sağlıklı sonuçların elde edilmesi için FSH ve E2 testleri ile birlikte yapılmaktadır.
AMH seviyesi düşük çıkarsa ne olur?
AMH testi sonucunda hormonun düşük çıkması kadınlarda yumurta sayısının ve kalitesinin düşük olduğunu göstermektedir. Bu da kadında doğurganlığın azaldığı anlamına gelmektedir. AMH sonucu düşük çıkan kadınların karamsar olmasına gerek yoktur ancak önlerindeki zamanı iyi kullanmaları gerekmektedir. 38 yaşından genç kadınlarda AMH değeri 2,0 ile 6,8 ng/ml olmalıdır. AMH seviyesi 0,5’ten düşükse çok düşük, 1,0’dan düşükse düşük, 2,0 ile 6,8 arasında ise normal ve 6,8’den yüksekse yüksek olarak kabul edilmektedir. AMH seviyesi özellikle polikistik yumurtalığı olan kişilerde yumurta hücreleri fazla olduğu için yüksek seviyelerde çıkmaktadır. Düşük over rezervinde AMH sınırı 1,0’dır.