Uykusuzluk
Yazar Adil Maviş • Psikiyatrist, Psikiyatrist, Psikolog, Psikolog, Psikiyatrist, Çocuk Psikiyatristi • 12 Ağustos 2016 • Yorumlar:
UYKUSUZLUK İNSOMNİA
İnsomnia; kişinin uykuya dalmakta ya da ideal uyku süresini kesintisiz olarak doldurmakta güçlük çektiği, bu sebeple günlük hayatının, sosyal ilişkilerinin, okul veya iş başarısının çoğu zaman sekteye uğradığı ve verimliliğinin düştüğü bir uyku bozukluğu çeşididir. Bu bozukluk tıpta hem başlı başına bir hastalık, hem de başka rahatsızlıkların belirtisi olabilecek bir semptom gözüyle ele alınır. Düşük uyku kalitesi başta depresyon ve anksiyete olmak üzere pek çok rahatsızlığın bir getirisi olabileceği gibi kişide stres seviyesinin yükselmesiyle ya da başka nedenlerle ortaya çıkıp bu tarz rahatsızlıklara yakalanılmasının sebebini de oluşturabilir. Uykusuzluk her yaşta ortaya çıkabilir, ancak en sık orta yaş ve üstündeki kişilerde görülür.
İnsomnianın kısa ve uzun dönemli olmak üzere başlıca iki çeşidi vardır. Kısa dönemli uykusuzluk olarak bilinen tür en fazla bir ay sürerken uzun dönemli uykusuzluk 4 haftayı geçen vakalarda söz konusudur. İnsomnianın belirtileri ve neden olabileceği problemler arasında uyanıkken yapılan eylemlerde aksamalar, gün içinde yorgunluk ve halsizlik, hafıza güçlüğü, depresyon, çabuk ve sık öfkelenme ile kalp krizi ve trafik kazası risklerinde artış sayılabilir. Rahatsızlığı uzun dönemli ve kısa dönemlinin yanında birincil ve ikincil olarak kategorilendirmek de mümkündür. Sekonder insomnia olarak da bilinen ikincil insomnia hastalığın en yaygın türü olup herhangi bir tıbbi, psikolojik ya da çevresel nedenin sonucu olarak ortaya çıkar. İkincil insomnia tedavisi söz konusu olduğunda yapılması gereken şey bu nedenin tespit edilmesi ve nedene yönelik sorun çözme yöntemlerinin uygulanmasıdır. Birincil insomnia ise daha nadir görülmekle birlikte yukarıda bahsettiğimiz başlıca sebeplerden hiç birine dayandırılamaz ve bu nedenle tedavi süreci daha uzun ve zorludur. Bahsettiğimiz tüm uykusuzluk türleri depresyon, fiziksel acı, uyku apnesi ve huzursuz bacak sendromu gibi diğer rahatsızlıklara yol açabilirler.
Türkiye’nin Uyku Haritası
Yapılan araştırmadan çıkan sonuca göre, 3 kişiden biri uykuda horluyor. Erkeklerde yüzde 7, kadınlarda yüzde 4 de uyku apnesi var. Bunun anlamı uykuda kısa süreliğine solunum duruyor ve bunun da tedavi edilmesi gerekiyor.
Hangi Bölgelerde Hangi Uyku Sorunları Daha Fazla
Uykuda solunum düzensizliği ve uyku apnesi en fazla Güneydoğu illerinde ve Batı'da görülüyor. Uyurgezerliğin daha fazla olduğu bölge ise Doğu Anadolu..
"Huzursuz bacak sendromu" adı verilen uykuda bacaklarda uyuşma ve hareketlilik Akdeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz de görülüyor.
En Fazla Uykusuzluk Şikayetleri Büyükşehirlerde Görülüyor
Vardiyalı çalışmaların daha yoğun olduğu illerde Kocaeli, Manisa, Gaziantep, Denizli gibi şehirlerde de uyku bozuklukları fazlalaşıyor.
Uykusuzluk tedavisi için doktor kontrolünde kullanılan uyku ilaçlarının ve diğer sakinleştirici ilaçların etkisi ne kadar önemliyse, işin uzmanı bir kişiyle birlikte yürütülen terapiler de o derece kritiktir. Bütün sinir hastalıklarında verimli uyku alışkanlığı zarar görmüştür. Bunun uzun sürmesi nörolojik ve psikiyatrik başka sorunlara davetiye çıkartır.