Velilerde Okul Kaygısı
Yazar Yasemin Bağrıaçık • Psikolog • 28 Şubat 2020 • Yorumlar:
Bugün okulun ilk günü öğrenci mi kaygılı yoksa veliler mi? Günler öncesinden başlayan bir okul telaşı devam ediyor. Nasıl bırakacağım, ne olacak, ağlayacak mı, alışabilecek mi vb. Okulun ilk gününde hep öğrencinin kaygılı olduğu düşünülür peki ya gerçekten öyle mi? Tek kaygılı olan öğrenciler mi?
Velilerin kaygı durumlarına bakarsak aslında çocuklarımızın bu konuda ne kadar haklı olduklarını görebiliriz. Uzun süren yaz tatilinin ardından tekrar hayatı bir düzene koyma çabası vardır. Yatma saati, kalkma saati, çocukların kahvaltısı, okula gidiş gelişi, ödevleri, sınavları, ilkokula başlayacaklar için velinin çocuğundan ayrılması, acaba bensiz ne yapacak diye beynini kemiren düşünceleri… Ne kadar da çok değil mi? Hal böyle olunca kaygı aslında önce ebeveynde başlayıp çocukta devam ediyor. Aslında çocuk ne olduğunu bilmeden anne babanın duygusunu içselleştirip yaşamaya devam ediyor. Bunlar çocukta okula gitmek istememe, karın ağrısı, ağlama, ateş gibi semptomlarla ortaya çıkmaktadır.
Çocuğun gelişim evresine baktığımızda okula başlangıç yaşına gelen iki dönem vardır. Girişimciliğe karşı suçluluk evresinin son aşaması ve başarıya karşı aşağılık evresinin ilk aşamasıdır. Girişimciliğe karşı suçluluk (3-6 yaş) evresinde çocuk merakla sorular sorar. Çocuğun sorduğu bu sorulara basit ve sade şekilde, mutlaka cevap verilmelidir. Eğer çocuğun soru sorması engellenirse ileride hiçbir şeyi merak etmez. Çocuğun ileri ki dönemdeki akademik başarısı buna bağlıdır. Ayrıca bu dönem çocukta, sorumluluk, merhamet, acıma duygusunun oluştuğu dönemdir.
Başarıya karşı aşağılık duygusu (7-11yaş): Çocuğun başarıyı tattığı dönemdir. Bu başarı sadece okul başarısından ibaret değildir. Herhangi bir alanda olabilir. (örn: sanat,spor…) Çocuğa verilecek görev, çocuğun yeteneklerine uygun olmalı, gerekirse parçalara bölünerek verilmelidir. Anne- baba çocuğa olumlu geri bildirimlerde bulunmalıdır. Çocuğun kendi varlığını hissedebileceği alan oluşturulmalıdır. Çocuk başkalarıyla kıyaslanmamalıdır. Akademik öz güven bu dönemde gelişir. Plan yapma, ekip ruhu bu dönemde gelişir. Çocuk bu dönemde takdir görmek onaylanmak ister. Bu ihtiyacı karşılanmadığı takdirde aşağılık ve yetersizlik duygusu oluşur.
Çocuğun bu dönemde yaşadığı kaygı o zamana kadar yaşadığı dünyadan çıkarak farklı bir dünyaya geçmek ve artık birey olarak yalnız bir şeyler yapmaktır. Anne baba kendi kaygılarını yendikten sonra girişimciliğe karşı suçluluk evresinin son aşamasında sürekli soru sorsan çocuğa okul hakkında doğru, net ve anlaşılır şekilde verilen cevaplar çocuğun kaygı seviyesini düşürecektir. Diğer taraftan başarıya karşı aşağılık evresinin gerekliliği olarak da okula gitmesi ve başarıları takdir edilen, onaylanan çocuk kaygısından kurtulmanın yanı sıra akademik başarılarına sağlam bir adımla başlamış olacaktır.
Çocuklar bu dönemde endişe ve kaygıyı anne babadan öğrenirler. Ebeveyn ne kadar kaygısını yenerse çocuklarda o kadar rahatlamış olacaktır. Tüm bunlara rağmen ortaya çıkan kaygı ise çocuğun gelişimsel evresinde yaşanacak olan doğal bir kaygıdır. Ebeveyn sakinliğini ve kararlılığını korumaya devam ettiği sürece kısa bir süre içerisinde bunlarda azalacaktır.
Tüm öğrencilere yeni eğitim ve öğretim yılında başarılar…..