VİTİLİGO
Yazar Çilem Kaya Koç • Dermatolog • 16 Kasım 2017 • Yorumlar:
Vitiligo herhangi bir yaşta ortaya çıkabilen, değişik büyüklükte ve sayıda, iyi sınırlı, süt beyazı renkte
yamalar şeklinde görülen, melanosit yıkımı ile karakterize kazanılmış bir deri hastalığıdır. Hastalığın
asemptomatik (şikayete neden olmaması) olmasına rağmen görülen alanlardaki depigmentasyon (renk
yokluğu) ciddi kozmetik bozukluğa yol açmakta ve özellikle koyu deri rengi olan kişilerde psikolojik bir
bozukluğun kaynağı olabilmektedir.
Vitiligonun patogenezi (oluşma nedeni) ve genetiği hakkında çok az şey biliniyor olsa da göze batan
görünümünden dolayı binlerce yıldır bilinen bir hastalıktır. Toplumlarda yaş, cinsiyet ve ırk ayrımı
yapmadan %0,14-8,8 oranlarında görüldüğü düşünülsede olası insidansı (görülme olasılığı) %1-2
arasındadır. Vitiligo herhangi bir yaşta gelişebilir. hastalığın başlangıcı doğumla 81 yaş arasında
herhangi bir yaşta olabilir. Konjenital(doğuştan) vitiligo çok nadirdir. Hastaların %50′ si 10-30 yaşlar
arasındadır.
Bir teoriye göre genetik faktörler, stres, toksik bileşiklerin birikimi, enfeksiyonlar, otoimmünite, değişmiş
hücre ortamı, bozulmuş melanosit göçü ve proliferasyonunun tamamının vitiligo hastalığına yol
açabileceği öne sürülmüştür.
Vitiligolu hastalar genellikle hastalıklarının başlangıcını spesifik bir yaşam olayına, krize veya hastalığa
bağlayabilirler. çoğu hastalığı bir iş kaybı, yakın bir aile bireyinin ölümü, kaza ve ciddi bir hastalıkla
ilişkilendirebilir.
Klinik olarak yuvarlaktan oval şekle kadar değişen, kenarları hafifçe fırçamsı veya oldukça aralıklı taraklı
görünümde, birkaç mm ile cm arasında değişen çaplarda ve genellikle diğer epidermal (derinin en üst
tabakası) değişikliklerin olmadığı lezyonlar izlenir. Renk genellikle uniform olarak süt beyazı veya tebeşir
beyazıdır. Çok açık tenli kişilerde lezyonlar çok belirgin değildir ancak koyu tenli kişilerde vitiligolu deri ile
lezyonsuz deri arasındaki kontrast dikkat çekicidir. Vitiligolu alanlar üzerindeki kıllarda genellikle
beyazlaşır. Lezyonlar en çok yüz, el sırtları, meme başları, aksilla (koltukaltı), göbek,sakrum ( kuyruk
sokumu), inguinal (kasıklar) ve anogenital bölge gibi alanlarda görülür.tekrarlayan sürtünme ve travma el
sırtları, ayaklar, dizler, dirsekler ve ayak bilekleri gibi kemik çıkıntıları olan yerlerin etkilenmesine neden
olabilir.
Klinik olarak vitiligo tipleri
Lokalize (fokal, segmental)
Generalize ( akrofasiyal (yüz ve eller) ve yaygın)
Unıversal
Karma
Tanı genellikle anamnez (hastanın öyküsü), klinik bulgular ve çeşitli laboratuar incelemeleri ile konur.
wood ışığı (mor ışık) ile normal deriyle lezyonlu deri arasındaki kontrast artışı da tanı koymada
kullanılmaktadır.
Vitiligo kişilerde kozmetik bozukluklara ve emosyonel strese yol açması nedeniyle sosyal bir sorun
olduğundan günümüze kadar değişik yöntemlerle tedavi edilmeye çalışılmıştır. Vitiligoda tam olarak
ideal, etyolojiye odaklı, etkili bir ilaç şu ana kadar mevcut değildir. Hastanın yaşı ve vitiligonun tipi tedavi
seçimini etkileyecek ilk iki etkendir. Vitiligo tedavisinde ulaşılabilecek başarı, hastalığın tipine,
yaygınlığına, deri rengine, yaşına, seçilecek tedaviye ve tedavi sürelerine bağlı olarak değişebilmektedir.