Yaşlılık Belirtilerinin Silinmesinde “Sinerjik” Etki; Fibroblast Hücre Kültürü
Yazar Nedim Sarıfakıoğlu • Plastik Rekonstrüktif Ve Estetik Cerrahi Uzmanı • 26 Şubat 2019 • Yorumlar:
Yıllar geçtikçe cildin elastikiyetini ve canlılığını sağlayan Kollajen ve Elastin gibi proteinlerinin üretimi doğal olarak giderek azalır. Üretimdeki bu azalmaya bağlı olarak ciltte kırışıklıklar, sarkmalar, cilt renginde lekelenmeler ve matlaşma meydana gelir. Biz bu belirtilere “yaşlı cilt” diyoruz. Yaşlılık bir anlamda, cildimizdeki sağlıklı taze ve diri görünümün 20 li yaşlardan sonra yavaş yavaş azalarak kaybolması sürecidir. Bir çok ciddi akademik çalışmaya göre yaşlanma veya yaşlılık artık “önlenebilir bir hastalık” olarak görülüyor. Yaşlanma belirtilerinin silinmesi veya önlenmesi için tercih edilecek olan teknikte aranılan ilk ve en önemli özellik, kalıcılık kadar hastaya en az zarar vererek kazanılacak olan düzelme ve faydayı vaat eden uygulamalardır. Hücre (Fibroblast) kültürü ile gençleşme, bu yöntemlerden birinin adıdır. 2002 yılından beri estetik amaçlı kullanılmaktadır. FDA onayı almış bir uygulamadır. Yıllardır bu yaşlılık belirtileri sorunlarıyla ancak, geçici yöntemler kullanarak veya anestezi altında büyük riskler ödeme karşılığında baş etmeye çalıştık. Günümüzde gelişen teknoloji ve doku mühendislerinin geliştirmiş oldukları yeni metot ve teknikler yardımıyla cildimizdeki (özellikle yüzümüze ait) yaşlanma sorununa kalıcı ve etkili çözümler getirilmeye başlandı. Ciltteki doku kaybını deyim yerindeyse iskelet sistemini yerine koyan ve etkinliği 4-5 yıl sonrasında bile devam eden hücre (fibroblast) kültürü nakli yöntemi son yıllarda kliniklerde giderek artan bir oranda uygulanmaya başlandı. Zamanın yüzümüze yansıttığı yaşlanma belirtilerini durduran ve hatta zamanı geri saran bu yöntem, kişinin kendinden elde edilen bir hücre tedavisidir. Yani sizden elde edilen hücreler yine sizin için kullanılacaktır. Hastanın kendi kanından elde edilerek gençleşmede kullanılan bir diğer benzer yöntem olan PRP de kullanılan hücreler birer kan hücresi iken (trombositler), bu teknikte kullanılan hücreler kan yerine deriden elde edilen fibroblastlardır.
Fibroblast hücre kültürüyle gençleşme nedir ?
Hastadan alınan mercimek büyüklüğündeki bir biyopsiden elde edilen “Fibroblast” hücrelerinin geliştirilmiş güvenli laboratuar ortamında çoğaltılması ve elde edilen bu yeni hücrelerin hastaya tedavi amaçlı 3 seansda uygulanması tekniğidir.
Fibroblast hücrelerinin cilt yenilemesindeki işlevi nedir?
Fibroblastlar cildimize hacim v dayanıklılık veren bağ dokusunun temel hücreleridir. Bağ dokusunun ana maddesi olan ve yara iyileşmelerini sağlayan kollajenin üretilmesinden sorumludurlar. Kollajen proteinin yanında elastik lifler ve hyaluronik asit üretiminden de bu hücreler sorumludur. Fibroblastlar dokudaki fibrilleri üreten hücrelerdir. Bu hücreler derinin elastikiyet ve canlılığından sorumludur.
Nasıl uygulanır ?
Fibroblast hücresini içeren doku biyopsisi vücudumuzda en az güneş gören bölge olan kulak arkası yada nadiren ön kolun iç yüzeyinden lokal anestezi ile alınır. İşlem bölgesinde iz kalmaması açısından ve kılsız alan olduğu için dolayı kulak arkası daha çok tercih edilen bölgedir.
Biyopsinin alındığı bölge doku yapıştırıcı yada tek dikiş kullanılarak kolaylıkla kapatılır. Alınan biyopsi uygun ortam ve koşullarda bu konu için seçilmiş laboratuarlara gönderilir. Hücrenin çoğaltılması işlemi laboratuvar şartlarında ve 4 haftada tamamlanır.
Çoğaltılma işlemi gerçekleştirilen hücreler 3 seans halinde 4-6 hafta arayla uygulanmaya başlanır. Her uygulama sırasında hastaya 20-40 milyon arası fibroblast hücresi insülün enjektörü ile istenen alana verilir. İşlem tamamlandığında hastaya yaklaşık 100-120 milyon fibroblast hücresi verilmiş olacaktır.
Nerelerde, hangi sorunlar için kullanılır ?
Kırışıklıkların ve derin oluklanmaların giderilmesi ve tedavisinde (Yüz, boyun, dekolte, el sırtı gençleştirme ve dolgu olarak), Mezoterapi ile beraber yüz yenileme tedavisinde, Belirgin çökmüş ameliyat izlerinin doldurulması ve silinmesinde, Yüze ait olan Cerrahi işlem sonrası bakiye kalan doku ve konturu ilgilendiren minimal komplikasyonların düzeltilmesinde, Genital bölge gençleştirilme ve belirginleştirmede, İyileşmeyen yaraların tedavisinde, Diyabetik ayak yaralarının kapatılmasını sağlamak için, Yanık tedavisinde iyileşmeyi desteklemek için, Akne ve su çiçeği gibi derinlik veya çukur bırakmış olan izlerinin doldurularak silinmesinde, Saç dökülmesinde saçın cansızlığını durdurmak ve yeni saç çıkmasını tetiklemek için kullanılır.
Hamile bayanlar üzerinde bir çalışma yapılmadığı için hamile bayanlara uygulanmamaktadır. Bununla beraber tedavi altındaki kanser hastalarında kullanılabilir.
Etkisi Ne Zaman Görülür ?
Etki ve tedavi ilk uygulamadan bir kaç hafta sonra ciltte dolgunluk ve parlaklık olarak görülmeye başlar. Bununla beraber sonuçların tam olarak ortaya çıkması tedavi sonlanmasını müteakiben aylar sonra artarak ve katlanarak devam eder.