Yaz Tatilini Nasıl Değerlendirelim?
Yazar Güzide Türkyılmaz • Psikolog • 11 Haziran 2018 • Yorumlar:
Çocukların bir yıl boyunca yorulup dört gözle bekledikleri yaz tatilleri nihayet başladı. Ancak sınavlar, dersler, erken kalkma zorunlulukları gibi birçok zorluğun geçici bir süreyle de olsa son bulduğu bu dönem, anne ve babalar için başka soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Çocuklar tarafından anlamı rahatlama ve serbestlik olan tatil dönemi anne babalar için özellikle zaman ve aktivite planlaması konusunda birçok soru işareti içeriyor. Biz de onların sorularına cevap olması için, bir tavsiye yazısı hazırladık.
-
Karnesi çocuğun yapabileceğinden düşük ise; ceza vermeyin, suçlamayın, nedenlerini araştırmak için tatili bir fırsat olarak değerlendirin. Ancak ilk sorgulamamız gereken kendi ebeveynlik becerimiz bu konuda. Çünkü alınan karne, hem çocuğun hem ailenin karnesidir. Çocuğumun hayatıyla ilgilendim mi? Uygun ortamı (fiziksel, duygusal, psikolojik) oluşturdum mu? Temel ihtiyaçlarını karşıladım mı? Çocuğuma destek (kurtarıcı değil) oldum mu? Doğru rehber-model olabildim mi? Kendi hayatımı düzenli bir şekilde yaşıyor muyum? Kendi ruh sağlığım yerinde mi? Sorunların çözülmesinde doğru yer ve kişilerden destek aldım mı? Sorularına evet cevabını veremiyorsanız, durup düşünmeli, bunlara dikkat etmelisiniz demektir.
-
En güzel hediye, çocuğunuza gönülden ayırdığınız zamandır. Karne hediyelerinin çok abartıldığını görüyoruz. Elbette temsili küçük bir hediye alınabilir. Ancak, ödül için çabalayan çocuğunuz, sizin için çalıştığını sanabilir. En kalıcı ve özel hediye, yaz tatilinde çocuğunuzla isteyerek ve severek bir arada olmanızdır.
-
Tatil demek; sınırsız televizyon, bilgisayar, tablet demek değildir. Okul döneminde sınırlı bir şekilde verilen ya da hiç verilmeyen tablet ve bilgisayarların açılmasını bekliyor çocuklar. Tatile televizyon izlemek, tablet, bilgisayar oynamak gözüyle bakan çocuklarımızla bunu konuşmaya ihtiyacınız var. Tatilde de sınırlı ve kontrollü olmalı bu aktiviteler. Tablet, televizyon, bilgisayarın kapatıldığı zaman dilimlerinde; yalnız başlarına ya da sizinle birlikte diğer aktiviteler mutlaka olmalıdır. Çünkü çocuk yalnız kaldığında, teknolojiye yönelecektir! Çocuklarınızı teknoloji büyütmesin… Çünkü çocuk yalnız kaldığında, teknolojiye yönelecektir!
-
Tatili nasıl geçirmek istediğine dair sohbet edin. İmkânlar ve aile yaşamınıza uygun şekilde kendi planını oluşturmasına izin verin. Kendi planını yaparsa, daha çok sahip çıkacak ve görev olmaktan çıkıp keyifli bir tatile dönüşecektir.
-
Karnesi iyi değilse, sıklıkla “Karnen iyi olsaydı yapardık”, “Bunu hak etmiyorsun”, “Seneye ders çalışacaksan yaparım” gibi cümleler kurulmamalıdır. Böylesi konuşmalar, suçlama, değersiz-beceriksiz-başarısız hissettirmeye neden olacağı için çocuğun başarısı daha da artmayacaktır. Yani bunlar işe yarayan cümleler değildir, tam tersi etkisi olacaktır. Neler yaparsak daha düzenli çalışmasını sağlayabiliriz? sorusunun cevabını araştırmak daha faydalı olacaktır.
-
Tatil kitabı almayı teklif edebilirsiniz. Yaz boyu, var olan bilgilerini unutmaması, zamanı verimli kullanması, önümüzdeki yıla iyi bir seviyeden başlaması gibi yararlarından bahsedin ve bu konuda ne düşündüğünü sorun. Uzlaşmacı bir şekilde birlikte karar alın. “Bayramdan sonra alalım”, “Her gün 1 saat kitaptan konu ve soru çözeyim” gibi.
-
Bir günü planlayarak verimli bir şekilde geçirin. Yukarıda anlattığımız şekilde, hem yalnız başlarına hem de sizinle yapabildikleri aktiviteleri planlı bir şekilde gün içine dağıtabilirsiniz. Kendi ileriki yaşamlarında zamanı nasıl planlayacakları konusunda deneyim kazandıkları gibi, sorumluluk duygusunu da almaları için çok değerlidir bu ayrıntı.
-
Birlikte oyun oynayın, etkinlikler yapın. Çocuğunuzun yaşına ve gelişim dönemine uygun bir şekilde birlikte geçirdiğiniz zaman dilimlerini artırın. Evde ya da dışarıda birlikte sadece eğlenmeye yönelik, bazen öğrenmeye yönelik, bazen de sadece yakınlık duygusunun artmasına yönelik aktiviteler planlayın. İşinizi gücünüzü bırakıp; çocuklarınızı gerçekten görün, duyun, dokunun ve hissedin.
-
Bir yıl boyunca, “ders çalış” diyerek bozulan ilişkinizi düzeltin. Birlikte eğlenmek ve bunu isteyerek yapmak iyi gelecektir. Dersler hayatın tek gerçeği değil. Sizin ilişkiniz iyi ve sağlam olduğu sürece, çocuğunuza onu önemsediğinizi gösterdikçe ve sorumluluk almasını öğrettikçe dersler zaten yapılacaktır. Derslerin yapılmaması bir sonuçtur. Nedenlerini bir uzman desteği alarak belirlemenizde yarar var.
-
Çocuklarınızı atölye programlarına, spor, müzik, tiyatro vb aktivitelere yönlendirebilirsiniz. Çocukların hayal güçlerini, yaratıcılıklarını, sabretmeyi, mücadele etmeyi, sıkıntıya katlanmayı öğrenmeye ihtiyaçları var. Bu becerileri geliştirebilecekleri, çocuklarınızın ilgi ve yetenek alanlarına uygun aktivitelerle ilgili fikirlerini alabilir, bu konuda rehberlik yapabilirsiniz.
-
Birlikte kitap okuyun. Bunun için, birlikte bir kitap listesi oluşturabilirsiniz. Yaz boyu bu kitapları bitirmeyi hedefleyebilirsiniz. Bunu bir göreve dönüştürüp “Kitabını okudun mu?”, “Kitabını oku ondan sonra” gibi kış dönemindeki ders çalış kısır döngüsüne dönüştürmeyin. Çocuklara “kitap oku” deyip kendimiz televizyon izlersek, elimizden telefonu-tableti bırakmazsak doğal olarak bu alışkanlığı onlara veremeyiz. Birlikte kitap okuma saatleri planlayın. Çocuğunuz küçükse; onu kucağınıza oturtun, siz ona okuyun, resimlerini yorumlamasını isteyin.
-
Dışarıda vakit geçirin, gezmeye gidin. Birlikte gidebileceğiniz park, bahçe gibi açık alanlar olabileceği gibi; sinema, tiyatro gibi aktiviteler ya da akraba, komşu ziyaretleri çocuğu teknolojiden uzaklaştıracak, iletişim becerilerini geliştirecek, iyi vakit geçirdiğiniz için de kendine güveni, benlik saygısı ve ilişkiniz gelişecektir.
-
Evcil hayvan besleyebilirsiniz. Evinizin, vaktinizin, imkânınızın elverdiği ölçüde evcil bir hayvan beslemeniz çocuğunuzun sorumluluk alması adına da faydalı olacaktır. Aldığınız hayvanın neler yediği, nasıl bir ortamda yaşaması gerektiği, ihtiyaçları vb konularında birlikte araştırma yapabilir üzerine sohbetler edebilirsiniz.
-
Kendi başlarına vakit geçirmeyi öğrenme fırsatı verin. Çocuklara iyi vakit geçirtme telaşıyla sürekli onların hayatını kolaylaştırmaya, eğlendirmeye çalışmak da uygun değildir. Kendi kendilerine sıkıldıklarında, çözüm bulmaya çalışmaları için destekleyebilirsiniz. “Sıkıldığını anlıyorum. Acaba neler yapabilirsin?” şeklinde sohbet edin.
Ortaokul ve lisedeki çocuklar, arkadaşlarıyla görüşebilirler. Görüştükleri arkadaşlarını tanımanız, gittikleri yeri bilmeniz iyi olacaktır. Önceden var olan kurallarınızı yeniden çerçeveleyip, birlikte karar vermenizde fayda vardır. Nereye, kiminle gidecek? Neler yapacaklar? Ne zaman gelecek? gibi sorulara net cevaplar alarak gönderebilirsiniz.