Yeni Evli Çiftlerin Sıklıkla Yaşadığı İlişki Problemleri - I
Yazar Esra Çetinkaya • Psikolog • 13 Şubat 2022 • Yorumlar:
Evlilik öncesi yaşadıkları büyük hengameden can havliyle çıkan çiftler, aynı evi paylaşmaya başladıklarında belli başlı sorunlar yaşamaları muhtemeldir. İki farklı ailede ve kültürde yetişmiş olan çiftler, kurdukları ailede kuralları belirlerken, güç dengesini belirlerken, kayınvalide ve kayınpeder gibi yeni başlayan ilişkilere uyum sağlarken, ev içi iletişimin şeklini belirlerken, aileye yeni katılacak bir üyeye karar verirken, yeni üyeyi nasıl yetiştirmek istediklerine dair ebeveyn tutumlarına karar verirken, cinsel ilişkilerinin istek ve sınırlarını belirlerken, arkadaş ilişkileri hakkında konuşurken sıklıkla fikir ayrılıklarına düşerler. Hadi şimdi fikir ayrılığına sebep olan bu etkenlerin ilkini yakından inceleyelim.
1. Yeni kurulan ailede kuralları belirlerken yaşanabilecek sorunlar
Sabah kalkış saatleri, hafta içi işe giderken kahvaltı yapılıp yapılmayacağı, eşlerin ev işlerindeki görev paylaşımlarının ne olacağı, yemek ve temizlik için yardımcı desteği alınıp alınmayacağı, akşam yemeği saati, ev yemeği mi dışardan yemek mi, karma olacaksa haftada veya ayda kaç kez uygulanacağı, yatağı kimin kapatacağı/hangi gün kimin kapatacağı gibi durumlar geniş yelpazede bir sorun spektrumu oluşturabilir. Çiftler arasında en sık sorun oluşturan durum görev paylaşımı ile ilgili olandır. Klinikte duyduğum, kadınların sürekli olarak tekrarladığı cümleler arasında aşağıdakiler yer alır:
“Tüm işleri ben yapıyorum.”
“Yemek, temizlik diye sabahtan akşama kadar uğraşıyorum, elini bir işe sürdüğü yok.” “Sofrayı toplarken bir tabak kaldırsa, kendi tabağını toplasa bari.”
“Kirli çoraplarını hep ben mi sepete atacağım, bir zahmet eğilip alsın yerden.” “Bir tek ben mi yatıyorum yatakta bir günde o değiştirsin nevresimleri.”
Erkekler sıklıkla şu tarz cümleler kurar:
“Sabahları kahvaltı yapmaya alışkınım ama eşim geç kalkıyor diye her gün poğaça yiyorum.” “Ben ev yemeğine alışkınım, biz sürekli dışarıdan yiyoruz ve bu canımı sıkıyor.” “Bizde erkeklere iş yaptırılmaz ama eşim ben hiç oturmayayım istiyor.”
“İşten çıkar çıkmaz eve geleyim istiyor, ben arkadaşlarımla 1 saat takılmadan eve geçmek istemiyorum.”
“Temizliğe yardımcı istiyor, tüm gün evde oturuyor o yapsa ne olur ki? İlla masraf mı edeceğiz?” “Saçlarım banyoya dökülüyormuş ne yapayım tek tek toplayayım mı ya da bone ile mi gezeyim evde?
“Evin içinde durmadan yapılmamış işler hakkında söyleniyor, yardım etmek istediğimde de yaptığım işi beğenmiyor.”
Aslında bu cümlelerin tümünde birbirini dinlememiş, ev içindeki yeni düzene dair konuşmamış olduklarını ve sınırların belirlenmemiş olduğunu net bir şekilde görebiliriz. Bu kuralların net bir şekilde konuşulmaması ilerleyen dönemlerde sorumluluğun tek bir kişiye yüklenmesine ve bu da o kişinin tahammülünü azaltarak daha büyük tartışmaların çıkmasına sebep olabilir.