Zona
Yazar Emel Güngör • Dermatolog • 14 Şubat 2020 • Yorumlar:
Zonanın 50 yaş sonrası görülme sıklığı ve oluşturduğu ağrı genç yaşa göre daha fazladır. Bu yaş grubunda ne yazık ki kanser sıklığı da artmaktadır. Kanser ve kanser tedavisi sırasında zona daha sık görülür. Bu nedenle zonadan korunmak daha da önemli hale gelmektedir.
Zona varisella zoster virüsünün (VZV) sebep olduğu, daha önce suçiçeği ile karşılaşmış kişilerde görülen, ağrılı deri kabartılarıyla kendini gösteren bir hastalıktır. Halk arasında “gece yanığı” olarak bilinir. Kişi VZV ile ilk karşılaşmada suçiçeği hastalığını geçirir. Suçiçeği iyileştikten sonra VZV omurilikte bazı sinir hücrelerinde hastalık yapmaksızın inaktif halde kalır, yani uykuya yatar.
Yıllar sonra vücut direncinin azaldığı bazı dönemlerde VZV aktifleşebilir. Sinirler yoluyla deriye gelip o bölgede ağrılı su toplamış kabartılara sebep olur. Virus belli bir sinir demetinde hasar yarattığı için genellikle o sinir bölgesinde, vücudun veya yüzün tek yarı tarafında, ağrılı kabartılar görülür. Stres, uykusuzluk, yorgunluk, sağlıksız diyetler ve mevsim geçişlerinde bağışıklık sistemi baskılanır ve zona görülme sıklığı artar. Yine bağışıklık sistemini zayıflatan kanser, kemoterapi, ışın tedavisi ve AIDS gibi durumlarda da zona gelişmesi kolaylaşır.
Ağrı zonanın genellikle ilk bulgusudur. Derideki kabartılar birkaç gün ila birkaç hafta sonra ortaya çıkar. Ağrı döneminde kişi ağrının olduğu bölgeye göre (omuz, karın, kalp, göz, diş, kulak ağrısı vb ) farklı branştaki hekimlere başvurur. Deride bulgu olmadığı dönemde farklı tanı alabilir. Deride genellikle vücudun veya yüzün tek tarafını tutan kızarıklık ve daha sonrasında üzerinde su dolu kabarcıklar görülür. 2-4 hafta içinde bu kabartılar kabuklanarak ve yerlerinde hafif lekeler bırakarak geçer.
Zonada en önemli belirti ağrıdır. Nadiren kişilerde halsizlik, ateş, titreme gibi genel hastalık belirtileri görülebilir. Zona özellikle vücut bağışıklığı ilaçlarla veya kanser gibi hastalıklarla baskılanmış kişilerde görme ve işitme kayıpları, zatürre veya ensefalite yol açabilir. Şiddetli ağrı her 5 kişiden 1’inde, deri kabartıları iyileşse de devam edebilir. Kişinin sosyal hayatını ve uykusunu olumsuz yönde etkiler. Zona sonrası devam eden sinir ağrısına postherpetik nevralji adı verilir.
Zona ve postherpetik nevralji 50 yaş üzerindeki kişilerde daha sıktır. Ağrı yanma, batma, iğnelenme şeklinde hissedilir. Sinir hasarının olduğu deri bölgesi son derece hassastır. Giysilerin teması dahi kişiyi rahatsız eder.
Zona tanısı bir dermatoloji uzmanı tarafında kolaylıkla konur. Karışabildiği hastalıklar az sayıda olup gerekirse tetkikler ile ayırım yapılabilir. Erken tanı (döküntüden sonraki ilk 24-72 saat) ile etkin tedavi başlandığında hem deri bulguları hem de ağrının şiddeti azaltılabilir. Ne yazık ki bazı hastalarda erken ve etkin tedaviye rağmen postherpetik nevralji aylarca devam edebilmektedir.
Zonadan aşıyla korunmak Türkiye’de de artık mümkün. Amerika’da 2006 yılından beri zona aşısı kullanılmaktadır. Yapılan araştırmalarda 50-59 yaş grubunda zona gelişme riskini %70 azalttığı gösterilmiştir. Zona aşısına rağmen hastalık geçirenlerde ise postherpetik nevraljinin %67 oranında azaldığı belirlenmiştir.
Zona aşısı 50 yaş üstündeki sağlıklı her kişiye tek doz uygulanır.
Zona aşısının uygulanamadığı kişiler; bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkileyen ilaç kullananlar, kemoterapi veya radyoterapi görenler, kemik iliği veya lenfatik sistemi etkileyen kanser hastaları ve AIDS gibi bağışıklığı baskılayan hastalığı olanlar, hamileler ve aşı içindeki maddelere alerjisi olanlardır.
Aşıya bağlı ciddi yan etki şimdiye kadar bildirilmemiştir. Aşı yerinde kaşıntı, ağrı, kızarıklık ve şişlik olabilir, az sayıda kişide baş ağrısı görülebilir.