Bedensel Belirti-Somatizasyon Bozukluğu
Yazar Ali Ruhan Çelik • Psikolog • 18 Nisan 2022 • Yorumlar:
Kıymetli okuyucular;
Bu hafta toplumda yaygınlığı sık olan ve pandemi döneminin oluşturduğu stres ile birlikte yaygınlığının daha da arttığını gözlemlediğimiz psikopatolojilerden birine daha değineceğim;
Bedenselleştirme-Somatizasyon Bozukluğu.
Hastalık literatürde ‘’Bedensel Belirti Bozukluğu’’ olarak da adlandırılır.
Kişide bedensel semptomlarıyla bağlantısız veya orantısız bir şekilde sürekli düşüncelerin bulunması, bu belirtilerin şiddetli bunaltılara yol açması, bunaltılarını gidermek için fazla vakit ayırma veya tüm dikkatini bu konu üzerinde toplama varsa tanı konulabilir.
Bozukluk karakteristik olarak genç yaşlarda başlar ve farklı farklı fiziksel semptomlarla sürer gider. Hastaların öyküsü alınırken genel olarak önceden itibaren sık sık hastalandığını, bazı nörolojik belirtilerden yakındığını ifade edenler yaygındır.
Karın ağrıları, bulantılar, kusma nöbetleri, şişik karın gibi sindirim sistemi bozukluk semptomlarından yakınmalar fazladır. Kadın hastalar içerisinde adet düzensizliği yakınmaları sıktır.
Cinsel işlev bozuklukları veya ağrılı cinsel birleşme şikayetleri de yakınmalara eşlik edebilmektedir.
Hastalar şikayetlerinin süreğen olması sebebiyle sık sık hastaneye yatmakta hatta gereksiz yere ameliyat olabilmektedirler.
Bedensel Belirti Bozuklukları kadınlarda daha sık görülür. Araştırmalara göre bu hastalığın tanısını almış kadınların çoğunun çocukluklarında cinsel kötü muamele öyküsü bulunmaktadır.
Gerçi çocukluk çağında çocuk ruhsal gelişimine vurulan bütün darbeler, alınan hasarlar, yetişkinlikte birçok bozukluğun oluşmasına veya genetik olarak hazırda bulunan hastalık yatkınlığının işlevsel hale gelmesine sebep olur.
Bedensel yakınmalar depresyon, kaygı bozuklukları veya şizofreni gibi hastalıklarda da görülebilmektedir ancak iyi incelemeler neticesinde bu hastalıklar ayrılmalıdır.
Eğer ayırıcı semptomlar iyi belirlenemezse maazallah yanlış tedavi hastayı çok daha olumsuz tablolara götürebilir.
Hastalığın tedavisinde genel olarak farmakoterapi ve psikoterapi birlikte uygulanır. Hastada önemli bir bedensel hastalığı olduğu konusunda aşırı değer verilmiş düşünceler vardır. Şiddetli olmayan tablolarda sadece bilişsel davranışçı terapiler etkili olabilmektedir. Bilişsel davranışçı terapi genel anlamda olumsuz otomatik düşünceler yerine işlevsel düşüncelerin inşa edilmesi üzerine çalışmaktadır.
Hastanın bilincinin ve hafızasının yerinde olması ile birlikte düşünce içeriği problemlidir. Hasta kendi vücudunu dinler, biyolojik saatini aşırı bir şekilde takip etme davranışı gösterir.
Dikkatini normal yaşam sürecinden çok bedensel işlevlerine verir.
Bu durum ayrıca siberkondri dediğimiz sağlık hakkında internette yoğun araştırmalar yapıp kendi kendine teşhis koyma ek hastalığına da yol açar.
Pandemi döneminin veya dönemin sebep olduğu olumsuzlukların oluşturduğu stres, altta yatan bir çok psikopatolojinin ortaya çıkmasına sebep olarak bizlerin karşısına çıkıyor. Somatizasyon Bozukluğu da bunlardan bir tanesi.
Genel olarak herhangi bir belirti sürekli olarak bulunmasa bile belirti gösteriyor olma durumu altı aydan daha uzun süredir var ise, bir uzmana görünmenin zamanı gelmiştir. Tabi bu belirtiler yukarıda bahsettiğim gibi semptomlar halinde olmalıdır ve günlük yaşamımızı, toplumsal ve bireysel işlevlerimizi olumsuz yönde etkilemelidir.
Sağlıklı ve bereketli haftalar dilerim, saygılarımla…