“Ben” imi aldırırsam kansere çevirir mi?

“Ben” i olmayan insan nerdeyse yok gibidir. Biz tıp dilinde bu lezyonları Nevus olarak isimlendiriyoruz. Deriye rengini veren pigment üreten, melanosit adı verilen hücrelerden köken alır. Kimisinde birkaç tane kimisinde yüzü aşkın nevus bulunabilir. Renkleri siyah ile beyaz aralığında her tonda olabilir. Bazıları ciltten kabarık bazıları yüzeysel olabilmektedir. Bazıları doğuştan mevcut iken bazıları da sonradan kazanılmış lezyonlardır.

Doğuştan olan nevuslara Konjenital Doğumsal Nevus (KMN) denilmektedir. Nadiren çok büyük olabilmektedirler ve Dev KMN denilmektedir. Tedavisinde cerrahi olarak çıkartılması önerilmektedir.

Peki, benlerimiz aldırmamız gerekiyormu? Hayır gerekmiyor. Bir nevusun alınması için şüpheli nevus konumunda olması gerekir. Şüpheli konumda olan nevuslarda ABCD kuralı uygulanmaktadır. A-Asimetri oluşması, B-Sınırlarında düzensizlik oluşması, C-Renk değişikliği oluşması, D- Çap değişmesi ve büyümesi şeklinde. Bu maddelerden bir veya birkaçını barındıran lezyonlar şüpheli lezyonlardır ve alınması gerekir. Bu özelliklerden hiçbirine uymayan benler kozmetik amaçlı alınabilir. Ben alınmasının hiçbir sakıncası yoktur.

Eskiden yüzünde yara veya büyüyen beni olan insanlar doktora gitmekte direnirlermiş. Çok büyük ölçülere ulaşınca da mecbur doktora giderlermiş, tabi vakit çok geç, doktor bir çare ameliyat ile kanseri temizlemeye çalışırmış ama nafile. Hikâyenin sonu böyle bitince bütün suç bıçağa kalırmış.

Anlayacağınız bıçağın hiç suçu yok aslında, “bıçak değer kanser olur” tamamen kocakarı masalı. Önerim, hoşunuza gitmeyen ben lerinizi aldırmanız, hem hijyen açısından hem de görüntü olarak sizi çok mutlu edecektir.