Çocuklarda Dijital Bağımlılık ve Ailelere Tavsiyeler
Yazar Ali Ruhan Çelik • Psikolog • 18 Nisan 2022 • Yorumlar:
Geçtiğimiz hafta yetişkinlerde dijital bağımlılık ve bazı davranışsal tedbirleri yazmıştım. Bugün bu konuyu çocuklar özelinde ele alalım
Dijital bağımlılık sinsi gelişir çünkü teknolojik aletler her an el altındadır
Sigara, madde, kumar bağımlılıklarının nörobiyolojik zararları neyse dijital bağımlılık zararları da aynıdır.
Kontrolsuz dijital nesne kullanımı çocuklarda gelecekteki bağımlılıklara yönelik bir tohum görevi görebilir. Çocuk ergenliğinde, yetişkinliğinde madde veya diğer bağımlılıklara geçiş yapabilir.
Çocuklar soyut kavramları anlamlandıramaz, somut kavramları anlamlandırabilir. Bu 12-13 yaşlarına kadar böyledir. Bu nedenle çocuklar dijital nesnede ne ile birliktelerse onu hakikat olarak algılamaktadırlar. Savaş oyunlarında ölenleri gerçek ölüm zannedebilirler. Bu da tekrarlayınca çocuklarda nevrotik problemler cereyan edebilir.
Ayrıca son zamanlarda dikkat eksikliği ve hiper aktivite bozukluklarının, otizm rahatsızlıklarının artmasının sebeplerinden birinin de çocukların dijital nesnelerle ilişkilerinin artması olduğu düşünülmekte.
Bizler evvela çocuklarımızın elinde dijital nesneler ile sürekli haşır neşir olmasına müsaade etmemeliyiz ancak çocuğun elinden bir şey almak istiyorsak, başka bir şeyler vermek zorundayız.
Bruce Alexander’ın dediği gibi ‘’Bağımlılığa sebep olan şey bir madde değil, başka bir şeylerin eksikliğidir.’’
Peki çocuklarda dijital bağımlılık gelişmesinde problem kaynakları nelerdir?
1-Cihazların çocuğu avutmak ve sakinleştirmek için kullanılması:
Çocuklarımızı sabırla yetiştirmeli, zaman kazanmak veya istediklerimizi yaptırmak için dijital nesneleri ellerine vermemeliyiz.
2-Aile içi huzursuzluk:
Aile içinde huzursuzluk varsa çocuk o huzuru dijital nesnede arayacaktır. Evlerimizde sıcak bir aile iklimi oluşturmalıyız.
3-Bilinçsiz ebeveyn tutumları:
Rahat ebeveyn tipinde olmamamız gerekiyor. Çocuklarımıza sınır koymayı bilmeli ve bunu uygulamalıyız.
4-Verimli zaman geçirme yöntemlerinin bilinmiyor olması:
Çocuğa sorarak çocuğun fikri alınarak bir etkinlik listesi hazırlanabilir. Çocukla beraber oturup anlatmalıyız. Çocuğa aktif katılımcı rolü verirsek işimiz kolaylaşır ve ikincil kazanç olarak çocuk özsaygı kazanır, aidiyet duygusu geliştirir.
5- Kullanım alanları:
Çocuklar dijital nesneleri ortak alanda kullanmalıdır. Odalarında tek başlarına kullanmalarına asla izin vermemeliyiz
6-Özsaygı eksikliği:
Çocuklar öz saygılarını aile içerisinde kazanamazsa bunu oyunlarda arama eğilimine girebiliyor. Oyunda başarılı olan çocuk sahte bir özsaygı kazanıyor. Oyunda başarısız olunca özgüven problemleri yaşama ihtimali artıyor. Çocuklarımıza muhakkak birey olarak saygı duymalı ve onların ailenin bir parçası olduklarını hissettirmeliyiz.
Pandemi döneminde madem ki evdeyiz, dijitalleşmenin önüne bir nebze olsun geçebilme adına ev içi geleneksel oyunlara yönelebiliriz. Çocuklara düşündürürken eğlendiren oyunları oynatabiliriz.
Satranç ve zeka oyunlarına yer vermeliyiz. Üst biliş, yürütücü düşünce becerilerini kontrol etmesi adına 4-5 yaşından itibaren oyunlar oynanabilir.
Ailemizi gün içerisindeki rutinini programlamalıyız ve etkinlik listelerini uygulamaya özen göstermeliyiz. 1 saat oyun 1 saat ders 1 saat kitap okuma etkinliği gibi ailenin tüm üyelerini katacağımız organizasyonlar yapabiliriz.
Çocuk bakımı konusunda babalar annelerin omuzlarındaki yükü almalı sorumluluklarından kaçmamalı. İlk bakım veren annedir ancak baba da sürece dahil olmalıdır. Yetkin ebeveynlik tutumunun en önemli unsurlarından birisi de anne-baba rollerinin doğru uygulanmasıdır.
Velhasıl, çocuklarımızın ruhsal gelişimleri ve onları bekleyen tehlikeler konusunda bilinçli ebeveyn, bilinçli aile olalım, onları kendi ellerimizle hastalıklara itmeyelim.
Sabredebilme becerisi çocuk yetiştirmede en büyük gücümüz!
Sağlıklı haftalar dilerim.