Omurga Tümörleri
Yazar Mehmet Serdar Balkan • Beyin Ve Sinir Cerrahı • 28 Şubat 2019 • Yorumlar:
Omurilik tümörleri omurga ve omuriliği oluşturan kemiklerde, sinirlerde veya diğer yumuşak dokularda oluşabilir. İyi veya kötü huylu olabilirler. Tümörler omurganın boyun, sırt, bel kuyruk sokumu gibi her bölgesinde yerleşebilirler. Primer tümörler omurganın ve omuriliğin esas yapısını oluşturan hücrelerden kaynaklanır. Metastatik tümörler ise vücudun başka bir yerinde oluşmuş olan bir tümörün omurgaya sıçraması ile omurilikte oluşan tümörlerin konulduğu sınıftır.
Omurilik zarı dışında, omurilik zarı ile omurilik arasında ve omurilik içerisinde tümör oluşumları da mevcuttur. Omurilik zarı dışında olan tümörlerin sebebi genel olarak metastatik tümörlerdir. Yüzde doksan gibi yüksek bir oranla sebepleri diğer organlarda oluşan tümörlerin omuriliğe sıçraması olmaktadır. 50-60 yaş arası erkeklerde metastatik tümörler oldukça yoğun olarak görülmektedir. Omurilik zarının dışında veya içinde tümörler yerleşim gösterebilirler. Tedavi aşamasında en önemli kısım tümörün tam olarak nerede bulunduğunu tespit etmekten geçer.
Omurilik tümörlerinde rastlanan ve en sık görülen belirti ağrı oluşumudur. Bu sırt ağrısı olarak başlar, dinlenmekle geçmez. Ağrı özellikle gece ortaya çıkabilir ve fiziksel aktivite ile artabilir. Eğer boyun bölgesinde bir tümör oluşumu varsa kol ve bacaklarda hissizlik ve kuvvet kaybı, göğüs bölgesinde uyuşma ve yürümede güçlük gibi bulgular ortaya çıkabilir. Tümör sırt ve bel bölgesine yerleşmişse sadece bacaklarda güçsüzlük görülür. Uyuşmalar oluşur ve yürümede zorluklar yaşanır. Bunların yanında tümörün yerleşim derinliği ile ilişkilenebilen, idrar kaçırılması, dışkı kontrolünün yapılamaması, cinsel fonksiyonlarda azalma veya tamamen bu fonksiyonları kaybetme durumları da gözlenebilir. Etkilerin görülme hızı kişiden kişiye göre değişiklik gösterir. Bazen bir iki gün içerisinde kişiyi etkisi altına alırken bazen oldukça yavaş seyreder.
Omurga tümörlerinin tanı koyma işlemi hikaye ve fizik muayene ile başlar. Hastalarda daha önce geçirilmiş veya tedavi altında olan bir kanser hikayesi olabilir. Tümörden şüphelenirse sizden, direkt grafi, BT, ve MR gibi görüntüleme tetkikleri istenebilir. Bazen vücudun başka yerlerinde de tutulum olup olmadığını anlamak için sintigrafi veya PET istenebilir.
Görüntüleme yöntemleri ile tümör tespit edilmişse, tümörün tipini ve kaynağını öğrenmek için biyopsi yapılması bundan sonraki basamak olacaktır. Bu çoğu zaman lokal anestezi altında iğne veya trokar biyopsisi olarak omurga cerrahları ya da girişimsel radyoloji uzmanları tarafından yapılabilir. Bazı durumlarda açık biyopsi tercih edilebilir. Biyopsi ile tümörün kaynağı ve tipi ortaya konabilirse, bundan sonraki tedavinin belirlenmesine yardımcı olacaktır.
Omurilik tümörlerinin oluşum sebebi net değildir. Genetik etkenler, kimyasal etkenler, radyasyona maruz kalma, çeşitli virüsler tümörlerin oluşmasına sebep olabilmektedir. Başka organlarda oluşan tümörler büyüdüğünde omuriliğe de sıçrayabilme olasılıkları yüksektir. Bu da omurilikte tümör oluşumunun bir diğer sebebi olarak sayılabilir. Omurilik tümörü tedavisi için uygulanacak yöntemler diğer tümör çeşitlerinde olduğu gibi tümörün yapısına, yerine, büyüklüğüne ve hastanın genel sağlık durumuna göre farklılık göstermektedir. Ayrıca nöromonitörizasyon yöntemi ile omurilik üzerindeki sinirsel iletişim ameliyat anında sürekli ölçülmekte ve cerrahın manipülasyonları esnasında olası bir zararı önceden bildirebilmektedir. Bu yöntemlerin uygulanması ile hastaya verilebilecek hasar engellenebilmektedir. Omurilik içerisinde yer alan tümörler yaygın değilse yine mikrocerrahi uygulanarak tedavi gerçekleştirilebilir. Omurilik zarı dışında oluşan tümörlerin kişinin omurgalarında kırıklara yol açmaması için yapılan cerrahi müdahalelerle hastanın konforlu bir hayat sürmesi sağlanabilmektedir.
Tümör kemik yapısına bozarak omurganın sağlamlığını bozabilir. Bu durumda omurgada anormal hareket oluşacak ve omurganın içinden geçen omuriliğin zarar görmesi için risk teşkil edecektir. Bu gibi durumlarda omurganın ilgili bölgesinin ameliyatla sabitlenmesi gerekebilir.
Cerrahinin gerekli olabileceği bir diğer durum ise tümörün kemo veya radyoterapiye hassas olmaması ve bu tedavilere cevap vermemesi durumudur.
Omurilik tümörlerinde, cerrahi olmayan tedavi yöntemleri gözlem, kemoterapi ve radyasyon tedavileridir. Ciddi semptomlara neden olmayan ve agresif yayılımı olmayan iyi huylu tümörler sık aralıkla çekilecek görüntüleme yöntemleri (genellikle MRG) ile takip edilebilir. Ayrıca kötü huylu omurga primer tümörleri veya metastazları kemoterapi veya radyoterapiye hassas olabilir. Bu tip tümörlerde kemo veya radyoterapi ilk seçilecek tedavi yöntemleri olabilir.
Cerrahi müdahaleden sonra veya müdahale öncesinde radyasyon uygulaması ile tümörler üzerinde etkileşimler yaratılabilir. Omurilik üzerinde olan tümörlerin çoğunluğu radyasyona olumlu olarak cevap vermektedir. Tanısı konulmuş tümörlerde ameliyat sonrasında uzun süre beklemeden radyoterapi uygulaması yapılabilmektedir. Kemoterapi yöntemi diğer tedavi yöntemlerine destek olması amacıyla uygulanan bir işlemdir.
Tümörün tipine göre doktorunuz sizi belli bir süre ve aralıklarla takip edecektir. Takipler, genellikle radyografiler ve MR ile yapılır. Tümörün tekrar oluşma şansı olabilir. Bu ihtimal tümörün tipine göre değişik oranlardadır.