Hamilelik Sonrası Çift İlişkileri

Aile içerisinde en önemli, aile dinamiklerini etkileyen yaşam olaylarından biri hamilelik sürecidir. Gebelik; önemli bir değişiklik, bazen bir stresör ve çiftleri ve bireyleri etkileyen bir süreçtir. Gebelikte kadının yaşadığı fizyolojik değişimlerin yanı sıra, eşler de psikolojik ve sosyal açıdan değişen düzene uyum sağlama gereği hissederler. Çiftler, yeni aile üyesinin katılımına hazırlanmak için yeni roller edinmek zorundadır ve bu aile sistemi içerisinde gelişimsel bir kriz dönemi olarak tarif edilebilir.

Evlilik ile bireyler kendi aile düzenlerini oluşturmaya başlarlar. Karı-koca rollerinin benimsenmesi, uyum kurulması, iletişim kalıplarının oluşması ile sağlanan aile sistemine yeni bir üyenin katılması iletişimin niteliğini etkileyebilmektedir.

  Alışılagelmiş rutinin bozulması, ev içi sorumlulukların artması kimi zaman toplumun bize sunduğu ‘‘mükemmel ebeveyn’’ olmak için fazlaca çaba harcıyor olmak; çiftler arasındaki iletişimin azalması, eşlerin birbirine daha az vakit ayırıyor olması beraberinde iletişim problemlerini doğurabilmektedir.

Çiftler Arasındaki Problemlerde Başlıca Unsurlar 

-Annenin bedensel değişiklikleri, kilo alımı ile ‘eşim beni eskisi gibi çekici buluyor mu?’, ‘Kilolarımı verebilecek miyim?’ ‘Yeterli bakım ve desteği sağlayabilecek miyim?’ ‘Çocuğumu sağlıklı büyütebilecek miyim?’ gibi endişeler ile karşılaşması.

-Babanın maddi sorumluluklarının artması, baba rolünü benimsemeye çaba harcaması, eşin ve aile bireylerinin kendisine olan ilgi ve tutumunun değişmesi.

-Doğum sonrası cinsellik de başlıca problemlerden biridir. Lohusalık döneminin ardından birçok kadında cinsel isteksizlik yaşandığı gözlemlenmektedir. Uyku rutininin bozulması, yorgunluk hali, ilişki odaklı yaşamın yerini çocuk odaklı bir yaşama bırakmış olması cinselliği etkileyen önemli faktörlerdendir.

-Karşılıklı beklentilerin artmış olması; her iki eş de yaşadığı uyum kurma sürecinde daha fazla destek ihtiyacı hissedebilmektedir. Eşlerin birbirine bu süreçte destek veremeyip, tek başlarına problemi çözmek zorunda kalmaları iletişim problemlerinin yaşanması ve artması üzerinde önemli etki yaratmaktadır. Ayrıca bu gibi etmenler annede lohusalık depresyonuna neden olabilmektedir.

Hamilelik Sonrası Çift İlişkilerinin Yeniden Düzenlenmesi İçin Öneriler

-Yeni benimsenen rollerin ve dinamiklerin sevgiyi pekiştirebilecek birer unsur ve aileye katılan yeni üyenin sevginizin bir parçası olduğunu görebilmek, beraberce daha fazla vakit geçirmek ve diğer ebeveyni çocukla kurulan bağın dışında bırakmamak önemli bir etken olacaktır.

-Karşılıklı ihtiyaçların dile getirilmesi ile açık bir iletişimin benimsenmesi, problemlerin ortaya çıkmasını engelleyebilecek bir yaklaşımdır. Eşinizin ihtiyaç duyduğunuz şeyi tahmin etmesini beklemek yerine dile getirilmesi sorunların birikip aradaki bağı zedelemesine sebep olmayacaktır.

-Duygular ve düşünceler üzerine daha fazla konuşmaya istekli olmak. Çiftlerin birbirini anlayabilmesinin en iyi yolu duygu ve düşünceler hakkında konuşabiliyor olabilmeleridir. 

-Bebeğin bakımında babanın da aktif rol oynamasının, annenin stres düzeyini azalttığı araştırmalarla desteklenmektedir.

-Bebekten ayrı, baş başa etkinliklerin planlanması. İlk başta bebekten ayrı vakit geçirmek elbette zor olacaktır fakat bebeğinizi güvenerek teslim edebileceğiniz aile büyüklerine emanet edip, eşiniz ile bir mola almak eski dinamikleri hatırlamanıza ve anne-baba rolü kadar, sevgili-eş ilişkisini de dengede tutabilmeye yardımcı olacaktır.