Üstün Zeka ve Dil Becerileri
Yazar Feyza Deniz Saman • Dil Ve Konuşma Terapisti • 18 Aralık 2020 • Yorumlar:
Zeka insanın düşünme, akıl yürütme, objektif şekilde algılama, yargılama ve sonuç çıkarma becerilerinin tamamı olarak tanımlanmaktadır. Bu genel tanımlamanın dışında zeka farklı bakış açıları ile ele alınarak üç farklı şekilde de tanımlanmıştır;
1) bireyin çevresine etkili şekilde uyum sağlayabilme yeteneği
2) genel yeteneklerin yanında birçok özel yeteneğin bir araya gelmesi ile ortaya çıkan performans
3) birçok özel yeteneğin bir araya gelmesi ile oluşan yetenekler bütünü.
Üstün zekalı bireyler ise zekanın ortaya koyduğu becerileri normal zekaya sahip bireylere göre daha başarılı şekilde yürütebilmektedir ve özellikle erken gelişim, fiziksel, sosyal, kişilik ve zihinsel özellikler açısından akranlarından farklı özellikler göstermektedir. Çocukluk döneminde üstün zekalı bireylere bakıldığında akranlarına kıyasla yüksek hafıza güçleri, ilgi düzeyleri, aktiflikleri, mükemmeliyetçi ve idealist yapıları, odaklanma, yoğun dikkat toplama ve ileri dil becerileri ile farklılık yaratmaktadırlar. Üstün zekalı çocuklar aynı zamanda akranlarından daha ileri düzeyde motivasyon, iç denetim ve yaratıcılık becerilerine sahiptir. Akranlarından daha hızlı, önce ve farklı bir biçimde öğrenen bu çocuklar aynı zamanda farklı bir bakış açısına sahiptir ve karmaşık bilişsel faaliyetlerde, muhakeme gerektiren durumlarda ve kavramada daha başarılı bir seyir izlerler. Zaman zaman üstün zekalı çocuklar çevresi tarafından farklı algılanabilmekte kararlı olmaları inatçılık ile fazla sorguluyor olmaları ise asilik ile eşleştirilebilmektedir.
Erken yaşlardan itibaren kendini gösteren üstün zekalı çocuklar, normal zekaya sahip çocuklara kıyasla genellikle daha erken konuşmaya başlamaktadır. 2 yaş döneminde çocuklardan iki kelimelik kısa cümleler kurması beklenirken bu çocuklar (üstün zekalılar) geniş bir dil dağarcığına sahip olur ve daha ayrıntılı cümleler kurabilir. Zengin kelime dağarcıkları daha fazla konu hakkında konuşabilmelerine imkan verir. Alıcı ve ifade edici dil becerileri önde ilerleyen üstün zekalı çocuklar, karmaşık ve soyut kavramları, benzetmeleri kavramakta ve ilişki kurmakta iyidirler. Bu sayede kurallı oyunları çok daha erken öğrenirler. Grup oyunlarında ise oyun dışı yapılandırmalar yaparak oyunu şekillendirmek isteyebilirler.
Dil gelişimi önde giden bu çocuklar, akademik çalışmalara da daha erken yaşta ilgi duymaktadır. 3 yaşındayken okumaya 4 yaşındayken yazmaya başlayabilen üstün zekalı çocukların, fonolojik farkındalıklarının akranlarına oranla daha yüksek olduğu görülmüştür. Yüksek dil becerilerine sahip olan bu çocuklar, bilmece; bulmaca, okuma etkinliklerinden genellikle hoşlanmakta ve çevresi tarafından hazır cevaplılığı ile bilinmektedirler. Kendilerini çok açık şekilde anlatabilen üstün zekalı çocukların yazı dilini kullanımları da sözel performanslarına benzer özellik göstermektedir.
Bilgiyi kolayca öğrenen, yaratıcı fikirler ortaya koyan, mizah anlayışı gelişmiş, sohbetin devamlılığını sağlayabilen, sebep-sonuç ilişkisini çok çabuk kavrayıp yorumlayabilen, hayal gücü gelişmiş, problemlerle karşılaştığında akılcıl, orijinal çözüm yolları sunan üstün zekalı çocuklar sınıf arkadaşları tarafından ‘bilgi kaynağı’ olarak görülürler. Okul öncesi dönemde kendini belli eden üstün zekalı çocukların, erken dönemden itibaren özelleştirilmiş bir programa dahil edilerek ilgi alanlarının saptanması çocukların gelecek planlaması için önemli bir adımı oluşturmaktadır. Üstün zekalı çocukların uzman desteği alarak topluma kazandırılması büyük önem arz etmektedir.