3 Beyazın Zararları
Yazar Nur Çelik • Diyetisyen • 23 Şubat 2018 • Yorumlar:
Günümüzde 3 beyaz dediğimizden nelerden bahsettiğimizi bilmeyen yoktur. Sofralarımızın neredeyse baş tacı olmuş, yıllardır yeme alışkanlıklarımızda besinlerin ilk sıralarında yer almışlardır. Peki bu bahsettiğimiz 3 beyazı; un, tuz ve şekeri tamamen beslenmemizden çıkarmalı, sofralarımıza yaklaştırmamalı mıyız? Elbette hayır. Yerine tercih edebileceklerimiz halleriyle yeteri miktarlarında tükettiğimizde düşmanımız olmadıklarını göreceksiniz.
Tuz; bir sodyum klorür bileşiğidir. Birçok besinin içerisinde sodyum olduğuna göre ;yani aslında birçok besinde ihtiyacımız olan miktarı karşılayacak sodyum bulunurken damak zevkimiz yeme alışkanlıklarımızdan ötürü fazlasıyla tüketmekteyiz. İşte bu fazlalık dolayısıyla vücuttaki suyu tutarak ödem oluşturmaktan , kan basıncını arttırarak hipertansiyona sebebiyet vermektedir. Günlük ortalama 5 gr tuz tüketimi sağlıklı bireyler için yeterli gelirken eğer tansiyon gibi böbrek hastalığı gibi rahatsızlıklarımız varsa yemeklerimizi tuzdan ziyade baharatlarla tatlandırmaya çalışarak tüketimimizi kontrol altına alabiliriz.
Şeker; rafine edilerek üretilmeye başlandığı ve zararlı hale dönüştüğü için kaçınmamız gereken bir hal almıştır.Bu doğal yolla meyvelerin içerisinde bulunan , bal içerisindeki zengin halinden, süt gurubuyla aldığımız sağlıklı yollardan da uzak durmamız anlamına gelmiyor.Bağışıklık sisteminin zayıflamasından krom eksikliğine, çocuklarda dikkat dağılmasından böbrek hasarlarına varan bir çok duruma sebep olabilir.
Un; şeker ve tuz gibi doğru tüketmediğimizde bize olumsuz sonuçlarla geri dönen başlıca besin kaynaklarından biri. Aslında unu sağlıksız hale getiren gördüğü rafinasyon işlemleri. Buğdayda bulunan zengin vitamin içeriği ve lifli yapısından uzaklaştırılarak elde edilen un bu haliyle bize dost olmaktan çıkıyor. Kısacası tam tahıl, kepeğinden ve rüşeyminden ayrılıp beyaz un haline getirildiğinde faydalı unsurlarından mahrum, zararlı yanları yoğun bir besin haline geliyor. Beyaz undan uzak durarak sindirim sistemi bozukluklarına yakalanma riskinden,obeziteye davetiye çıkarmaktan,kan şekerinin ani yükselmeleri,hipertansiyona kadar hepsinden korunmuş oluruz.Hem besleyici değeri yüksek hemde bizi sıklıkla açlık hissine itmeyen tam tahıllı buğday ürünlerini tercih ederek kendimize büyük bir iyilik yapmalıyız