Acaba Çocuğumda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Var Mı?
Yazar Merve İzbul • 9 Temmuz 2024 • Yorumlar:
Bu yazımda size birkaç soru sorarak başlamak istiyorum:
-
Yerinde duramayan, kıpır kıpır olan her çocukta hiperaktivite düşünülebilir mi?
-
Söylenen sorumlulukları unutan hemen yerine getiremeyen çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu vardır dememiz doğru mudur?
-
Derse odaklanmasında güç olan her çocukta dikkat eksikliği düşünülebilir mi?
Günümüzde ailelerin ve öğretmenlerin en sık yakındığı konular arasında da dersleri dikkatli dinlememe, ödev yapmakla ilgili güçlükler, hareketlilik, söyleneni hemen yapmama, sorumluluklarını yerine getirmeme gibi sorunlar yer almaktadır. Eğitim süreci boyunca hemen her çocukta bu belirtilerin bir ya da birkaçı görülebilir. Bunların çoğunun hemen dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğundan (DEHB) kaynaklandığını düşünebiliriz ancak bu çokta doğru sayılamaz. Çünkü DEHB tanısının konulabilmesi için bu belirtilerin yaşamın bir ya da daha fazla alanında önemli derecede aksamaya neden olması gerekir.
Çocukların eğitimlerini, davranışlarını ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyen birçok etmen vardır. Bunlar:
-
Fiziksel rahatsızlıklar
-
Gelişimsel sorunlar
-
Görme-işitme kusurları
-
Sosyo-kültürel yetersizlikler
-
Aile içi sorunlar
-
Motivasyon eksikliği
-
Okul-öğretmen ya da eğitim programından kaynaklanan sorunlar olabilir.
Bu etmenler çocukta akademik başarısızlık, aşırı hareketlilik gibi belirtilere neden olabilir.
DEHB şüphesi ile değerlendirmeye alınan bir çocukta bu tanının konulabilmesi için olası diğer nedenlerin göz önünde bulundurulması gereklidir. Arada bir görülen bulgular tanı alabilmek için yeterli değildir.
PEKİ HANGİ DURUM VE BELİRTİLERDE DEHB VARDIR DERİZ?
DEHB’in üç temel belirtisi olan dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik her çocukta aynı oranda ve şiddette görülmeyebilir. Çocuğun durumuna, ortama ve koşullara bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Bu nedenle DEHB tanısı belirtilerin kesitsel olarak sorgulanmasıyla ulaşılabilecek basit bir tanı değildir (Anastopoulos ve Schaffer, 2001; Neul, Applegate, Drabman, 2003). Başka pek çok psikiyatrik belirti, soruna eşlik ediyor olabilir. Bu da klinik görünümü daha da karmaşıklaştırabilir. Tüm bu nedenlerle DEHB, ayrıntılı bir inceleme ve değerlendirme sürecinden sonra tanı konulabilecek bir nörogelişimsel bir rahatsızlıktır. Değerlendirme okul, ev ortamı ve sosyal çevreyi kapsayacak şekilde çok yönlü olmalıdır.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun üç ana semptomu (dikkatsizlik, hiperaktivite ve dürtüsellik) vardır ve bu üç semptomun görülme şekillerine göre üç farklı alt tipe ayrılır. En sık görülen tip bu üç semptomun da bir arada olduğu kombine tiptir. Hiperaktivitenin görülmediği sadece dikkat eksikliğinin görüldüğü tip dikkat eksikliği bozukluğu olarak adlandırılır. Daha nadir görülen bir tip olan hiperaktif dürtüsel tipteyse dikkat eksikliği görülmez.
DEHB tanısı için aşağıdaki belirtilerin olması gereklidir:
-
Süreğen olması
-
Birden fazla ortam ve koşulda görülüyor olması
-
Yaşamda en az bir alanda önemli derecede aksamaya neden oluyor olması
-
Basit davranış değiştirme teknikleri ve çevresel düzenlemelerle kolayca düzeltilemiyor olması
DEHB klinik bir tanıdır. Tanıyı kesinleştirmeye yönelik herhangi bir laboratuvar ya da özgün bir tanı testi yoktur. Çocuktan, aileden ve öğretmenlerden alınan bilgiler, psikiyatrik, fizik ve nörolojik muayene bulguları, davranış değerlendirme ölçekleri ve çocuğa uygulanan nöropsikolojik test sonuçları ile birleştirilerek tanıya ulaşılır (Resnick 2005, Sürücü 2003, Wright 2002).
ÇOCUKLARDA DEHB’E NE İYİ GELİR?
Çocuklarda dikkat eksikliğini yönetmek için öncelikle alanında uzman kişiden yardım almak önemlidir. Tedavi seçenekleri arasında bilişsel davranışçı terapi (BDT), aile psikoeğitimi, öğretmen desteği ve gerektiğinde ilaç tedavisi yer alabilir. Bunlara ek olarak çocuğun günlük yaşamında belli rutinler oluşturmak, sevdiği bir spor dalına yönlenmesini sağlayarak düzenli fiziksel aktivitelerde bulunmasını sağlamak, sağlıklı beslenmesine dikkat etmek ve ekran süresin sınırlamak da DEHB’i yönetmeye yardımcı olabilir.
PSİKOLOG MERVE İZBUL