Acıyı Şefkat ile Kucaklamak

Yazar Gözde ŞenocakPsikolog • 9 Eylül 2021 • Yorumlar:

Zihninizin gayette iyi algıladığı bir durumu kalbinizin kabullenmesi epeyce zaman alabiliyor bazen. Bende geçen sene böyle bir yerdeydim. Kalbimi sızlatan bir durumun nasıl kabul edilebileceğini araştırıyordum. Babamı kaybetmek bana hayatımda ilk defa acıdan kaçmak için verilen tüm mücadelelerin eninde sonunda bizi çıkmaza sokacağını gösterdi. Çünkü teoride acının var olduğu ve kaçınılmazlığı ne kadar bilindik olsa da, günlük hayatta zorunda kalmadıkça ters yönde verilen uğraşlar içerisinde yaşayıp gidiyoruz bazen. Çünkü acıya çok ters yönde programlanmışız. Acıyı kendimize konduramıyoruz, layık görmüyoruz ve bize haz getirecek olanlar peşinde koşup duruyoruz. Yaşadığım yas sürecinde duyduğum farklı sesler vardı hep çevremde; 'hayat devam ediyor', 'toparlayıp yeniden başlaman lazım' ve buna benzer sözcüklerden oluşan.. Yani acının içinde kalma, olabildiğince hızlı toparlan ve orayı terket. Ben de diğer tüm insanlar gibi acıdan hoşlanmıyordum elbette ki.. Varlığımın tüm derinliklerinde hissettiğim yüce bir acı ile nasıl yeniden başlanırı araştırıyordum. Bu soru karşısında herzamankinden fazla sessiz kalan zihnimden bir cevap gelmesini beklerdim. Gelen yanıt beni oldukça şaşırtmıştı; böyle komplike bir soruya zihnimin alışmış olmadığı kadar düz bir cevap; "bu acı ile.."

Acının geçmesini beklemek hiç devam edememek demek.. bu sadece yasın getirdiği acı değil insanoğlu tarafından deneyimlenen tüm acılar için geçerli.. her ne kadar acıdan kaçmak için programlanmış olsak da karşımıza çıkacak en büyük sınav şu belkide; "hayatın bize getirdiği acıları nasıl karşılıyoruz?" Belki nedenlere takılıp yakınıyor ve durumu değiştirmek için sonu gelmeyen düşünceler içerisinde sonsuz uğraşlar veriyoruz. Taa ki geri döndürülemez olan ölüm ile yüzleşene dek. Belki de bir daha böyle bir acı yaşamamak için hiçbir zaman tamamiyle kestirilemez olan geleceğimizi kontrol edilebilir hale getirmek için sonsuz mücadeleler veriyoruz. Yani belirsiz olanı mükemmel bir şekilde belirli hale getirmeye çalışıyoruz. Şu an ve burada kontrol edemeyeceklerimizi de düşünceyle kontrol etmeye ve acı olasılığını en aza indirgemeye çalışıyoruz. Bu günlerimizi, aylarımızı, senelerimizi ve belki de tüm yaşamımızı alıyor. İşte bu kadar korkuyoruz acıdan. Oysa en derin dönüşümleri, acıyı yanına alıp, kendine katıp, onunla beraber yeni bir yol bulmak için adım attığında yaşıyor insanoğlu. Çünkü deneyimlenen acı hem insanın kendisine hem de diğerleri için yapacağı işlere anlam ve değer katıyor. Çünkü yaralarımız, ışığın içeri girmesine izin veren birer aralık oluyor, onlar ile gerçeği daha net görebiliyor, gördüğümüz gerçek ile daha uyumlu bir yol bulabiliyoruz. 

 

Ben nasıl devam edeceğim sorusuna geri dönersek eğer.. Hayatımın bu yeni sayfasıyla ilgili hiç cesaretli hissetmesem de, hayatımı yeniden anlamlı kılacak yeni bir yol ararken, cesaretli davranarak devam edeceğim. Acıma kalbimde ki en derin, en özel yeri açarak, yol boyunca karşılaşacağım zor duyguları, hoş olmayanı yoksaymak, itmek yerine şefkat ile kucaklayarak tutacağım elimden. 

 

Ben, hayatıma ruhumu yücelten bu derin acı ile, yeni bir yolda, küçük adımlar atarak devam edeceğim...

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Gözde Şenocak Psikoloji, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Psk. | Bilim Uzmanı

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)