Ağız ve Çene Bölgesi Tümörleri
Yazar Sercan Küçükkurt • Ağız Diş Ve Çene Cerrahı • 28 Eylül 2022 • Yorumlar:
Ağız içi tümörler, ağız boşluğunun herhangi bir yerinde görülebilen patolojik oluşumlardır. Bu tümörlerin iyi huylu (bening) ya da kötü huylu (malign) olarak oluşabilmektedir.
Ağız içi tümörler, ağız boşluğunun herhangi bir yerinde görülebilen patolojik oluşumlardır. Bu tümörlerin iyi huylu (bening) ya da kötü huylu (malign) olarak oluşabilmektedir.
İyi huylu tümörler genellikle hastada farklı sistemik problemler yaratmadan, müdahaleler ile çözülebilir. Kötü huylu (kanser) olanlar, doğrudan ağzın herhangi bir dokusundan kaynağını alabileceği gibi, vücudun diğer organlarındaki kanserlerin ağız ve çene kemiklerine yayılması (metastaz) sonucunda da ortaya çıkabilirler.
Ağız ve Çene Kemiği Tümörleri, diş kökenli (odontojen) ya da diş kökenli olmaksızın (non-odontojen) ortaya çıkabilirler. Bu bölgede oluşan tümörlerin kötü huylu olanları (kanserler) vücudun diğer bölgelerinde görülen kanserler gibi hayatı tehdit eden ve ölümle sonuçlanan durumlara yol açabilir. İyi huylu tümörler ise yer aldıkları dokularda (örneğin, çene kemiklerinde) önemli boyutta harabiyetlere yol açarak kişide önemli estetik ve fonksiyonel bozukluklara neden olabilirler.
İşte bu nedenlerle ağız ve çene bölgesinde oluşan ve yaklaşık 3 haftada iyileşmeyen lezyonların (yaraların) mutlaka bir cerrah tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.
AĞIZ VE ÇENE KEMİĞİ TÜMÖRLERİNİN NEDENLERİ
Kanserin kesin nedenleri bilinmese de zemin hazırlayıcı bazı faktörler ileri sürülmüştür.
Ağız kanserleri için; Alkol, sigara tüketimi, bozuk ağız hijyeni, kronik tahrişlere neden olan ve hatalı yapılan protezler, aşırı diş çürükleri sonucu tahrip olmuş diş kronları, vitamin eksiklikleri, güneş ışınları (özellikle dudak ve yüz kanserleri için), cinsel yolla bulaşan bazı hastalıklar, bazı virüsler önemli boyutta risk faktörü oluşturur.
Ağız içi kanserlerin oluşmasında çevresel faktörler kadar ırk, cinsiyet, mesleki ve coğrafik faktörler de etkilidir.
AĞIZ KANSERLERİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Ağızda ağrısız, kanamasız ve 2-3 haftada iyileşmeyen lezyonların varlığı, beyaz ve kırmızı lekelerin bulunması gibi belirtiler ağız kanserlerinin erken bulgularını oluşturabilir.
Dudaklarda ve dilde uyuşukluk, diş çekim yaralarının çok uzun süre iyileşememesi, ağrılar ve ağızda kanamalar, kötü ağız kokuları, lenf bezlerinde şişkinlik, yutkunma güçlüğü gibi belirtiler ise ilerlemiş ağız içi kanserlerin belirtileri olarak bilinmektedir.
AĞIZ VE ÇENE KEMİĞİ TÜMÖRLERİNİN TEDAVİLERİ
Ağız ve Çene Kemiği Tümörlerinde uygulanan ameliyatlarla genellikle olumlu sonuç alınır. İyi huylu tümörler çene kemiği harabiyetine yol açmışsa ameliyat bölgesine özel olarak uygulanan bazı greft materyalleriyle ya da vücudun bir başka bölgesinden kemik alınarak o bölgede kemik oluşumu sağlanabilir.
Ancak kötü huylu olan tümörler büyük boyutlara ulaşmışsa ve çevre dokulara yayılmışsa cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi gibi tedavilerin birlikte yapılacağı çok sayıda uzmanlık alanı gerektiren bir tedavi planlamasının uygulanması gerekir.
Tümörlerin tedavi sonrası bakımları, yakın hasta hekim ilişkisini gerektiren durumlar doğurur. Ameliyat sonrası hastanın beslenmesi hekiminin uygun gördüğü şekilde olmalıdır. Ameliyat sonrası bakımda, lokal pansiyonlar ve ağız hijyeni hiçbir şekilde ihmal edilmemelidir.
Çene kemiği ya da ağız boşluğu tümör tedavilerinin ihmal edilmesi ya da geciktirilmesi durumlarında; hastalarda fonksiyonel ve estetik kayıplara yol açan gelişmeler olabileceği gibi kanser durumlarında da yakın veya uzak bölge yayılımları sonucu hayatı tehdit eden sonuçlar meydana gelebilir.