Ağız Yaraları (ORAL AFT) Hakkında Merak Edilenler

Yazar Fethi BayarAğız Ve Diş Sağlığı • 10 Mart 2021 • Yorumlar:

Oral aft nedir?

Ağız içinde diş eti, yanak, dil, damak gibi hassas bölgelerde ortaya çıkan doku hasarıdır. Görünüm olarak yuvarlak, sarı-beyaz renkte, kenarları kırmızı bir lezyondur. Ağız içinde bir ya da birden fazla sayıda çıkabilir. Oluşan aftlar kişinin yemek yeme, konuşma gibi günlük aktivitelerini yerine getirememesine; tükürük salgılarını kontrol edememesine neden olur.

Oral aft oluşumunun sebepleri nedir?

Oral aft oluşumunun birçok sebebi vardır. En sık görülenler:

  • Stres ve yorgunluk

  • Vitamin ve demir eksikliği: Demir ve özellikle B3, B9, B12 vitaminlerinin eksikliği cilt sağlığı ve sinir sistemini olumsuz yönde etkileyeceğinden ağız yarası oluşmasını tetikleyebilir.

  • Vücut direncinin düşmesi: Mevsimsel olarak vücut direncinin düşmesi ya da HIV, Lupus gibi bağışıklık sistemine saldıran hastalıkların varlığı ağız yaralarına yol açabilir.

  • Fiziksel Travma: Çok sıcak yiyecekler ya da içecekler tüketmek, yanak ısırma alışkanlığının olması, sivri veya sert bir cisim ile ağız içi dokuların tahriş olması sebepleriyle ağız yaraları oluşabilir. Diş teli kullanımı da bazı durumlarda diş çevresi dokularda mekanik travma yarattığı için ağız yarasına sebep olabilir.

  • Gıdalar: Asit oranı yüksek içecekler, çok tuzlu, baharatlı, sirkeli acılı yiyecekler, turşu, çerez ve bol kimyasal içeren hazır gıdalar ağız yarası oluşmasını tetikleyebilir.

Bunların yanında sigara kullanımı, alerji, bazı ilaçlar, bazı diş macunları da ağız yarası oluşumunda rol oynayabilir.

Oral aft belirtileri nelerdir?

  • Dil, diş eti, yanak ve dilde görülen şiddetli ağrı.

  • Yara oluşumu öncesinde ilgili bölgede karıncalanma ve sızlama hissi.

  • Konuşurken hissedilen, konuşma aktivitesi devam ettikçe artan ağız içi ağrısı.

  • Özellikle ilerleyen aft vakalarında görülen şişmiş lenf düğümleri, ateş, fiziksel halsizlik ve yorgunluk.

Oral aft nasıl geçer? Oluşumu nasıl engellenir?

Aftlar herhangi bir tedavi uygulanmadığı takdirde genellikle 7-10 gün arasında kendiliğinden iyileşir. Hekim ile birlikte uygulanacak tedavide amaç iyileşmeyi hızlandırmak, ağrıyı kontrol altında tutmak ve ağız yaralarının tekrarını önlemektir.

Aftın geçmesi veya önlenmesi için hastaların kendi kendine yapabilecekleri:

  • Günlük yaşamda strese sebep olan faktörler olabildiğince elimine edilmelidir.

  • Tuzlu veya karbonatlı su ile gargara yapılmalıdır.

  • Vitamin ve mineral değeri yüksek bir diyet uygulanmalıdır. Vücut direnci yüksek tutulmalıdır.

  • Tedavi süresince aşırı sıcak, acı, ekşi,  baharatlı, asitli gıdalardan ve diş çevresi dokuları irrite edebilecek sert, sivri gıdalardan uzak durulmalıdır.

  • Aft oluşumunu tetikleyecek gıdaların (çikolata, ceviz, turunçgiller, turşu) tüketiminden kaçınılmalıdır.

  • Ağız içi bakıma dikkat edilmelidir; dişler, diş etleri ve dil günde iki kere yuvarlak hareketlerle travmatik olmayacak şekilde fırçalanmalıdır.

  • Sigaradan olabildiğince uzak durulmalıdır.

  • Düzenli olarak diş hekimi kontrolüne gidilmelidir. 

Aftın geçmesi veya önlenmesi için hekim kontrolü altında yapılması gerekenler:

  • Aftın derecesine(miktarı, oluştuğu bölge, ağrı şiddeti) göre antiseptik, antienflamatuar, anestezik topikal jel veya gargara kullanılmalıdır.

  • Vücut direncinin yükseltilmesi için vitamin takviyeleri kullanılmalıdır. Aftın iyileşmesinde vücut direncinin büyük bir rol oynadığı unutulmamalıdır. 

  • Kişide kronik stres ve kaygıya sebep olan bir durum varlığında psikolojik danışmanlık önerilmelidir.

  • Ağız içinde kullanılan diş teli, protezlerde kronik travmaya sebep olan bir durum varsa (dile, diş etine, yanağa batan, sürtünen, tahriş eden pürüzlü bir yüzey varlığı) düzeltilmelidir. 

 

Aftı tetikleyen gıdalardan uzak durarak, hekim yönlendirmesi ile doğru ilaçları kullanarak aftı kontrol altında tutmak ve tekrarlamasını önlemek mümkündür. Ağız içinde aft belirtilerini gördüğünüz ve afttan şüphelendiğiniz durumlarda mutlaka hekiminize danışmanızı öneririz.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)