Ağrılarınız Varsa
Yazar Ferda Ayhan Yalçın • Pratisyen Hekim • 15 Ocak 2018 • Yorumlar:
Vücudunuzda çeşitli ağrılarınız varsa, sözlerime kulak verin..
Günümüzde çoğu insanın, teşhis konulmuş ya da konulmamış, ağrı ile kendini gösteren sağlık sorunları var. Bu sorunların çoğunun sebebi, vücutta süregelen, hafif düzeyde iltihap. Normal koşullarda vücudun mikropları ortadan kaldırmak ve yaralanmaları iyileştirmek için, ani olarak oluşturduğu, yani AKUT, iltihap cevabı, son derece önemli ve gerekli bir mucizedir. Ama bazı durumlarda iltihap süregen, yani kronik hale dönüşür, işte bu hiç de istenmeyen bir durumdur, çünkü bu hafif düzeyde iltihap, vücudun güçlü olmadığı bazı bölgelerde, tıp dilinde isminin sonunda –it bulunan, gastrit, artrit, tendinit, bursit gibi ağrı kaynağı olan rahatsızlıkların tetiklenmesine sebep olabilir.
Hipertansiyon, kanser, kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı, kronik yorgunluk sendromu, sedef hastalığı, lupus, irritabl barsak sendromu, kronik sırt ve boyun ağrıları, Alzheimer hastalığı, Parkinson hastalığı, multipl skleroz gibi hastalıkların gelişimi ve yaşlanmanın, bu iltihabi süreçle ilişkisi olduğuna dair ipuçları vardır.
Kronik iltihap gelişmesinde çok sayıda faktör, çoğu zaman da birlikte etki eder. Bu faktörlerin başında beslenme dengesizlikleri, çevresel toksinler, kronik stres ve mikroplar yer alır. Yediğimiz, içtiğimiz, soluduğumuz, cildimizden emilen kimyasallar, neyi ve nasıl düşündüğümüz bile bu iltihabı azaltmada ya da önlemede etkilidir.
Bu faktörleri uzaklaştırmaya, önce yediğimiz besinler içindeki bazı iltihap yapıcıları uzaklaştırmakla başlamalıyız; en kolay halledebileceklerimiz şunlardır:
-
Paketli atıştırmalıklar, fast foodlarda yer alan trans yağlar, hidrojenize bitkisel yağları içeren kötü yağlar
-
Rafine şeker, mısır şurubu, aspartam, sakarin gibi tatlandırıcılar, beyaz ve rafine un
-
Nitrat ve nitrit gibi sentetik koruyucularla korunmuş, işlenmiş etler ve et ürünleri
-
Özellikle fabrika mantığıyla et üretimi yapan çiftliklerde üretilen, bolca antibiyotik, hormon gibi maddelerle kimyası değiştirilmiş kırmızı et (merada beslenen büyük baş ya da koyun eti daha az iltihaba yol açar)
Ve beraberinde bilinen iltihap önleyici besinleri de tüketmeliyiz; bu faydalı besinlerin bazıları da şunlardır:
-
Mümkünse organik berry’ler, yani mavi yemiş, çilek, ahududu, kuş üzümü gibi meyveler başta olmak üzere her renkte meyve ve sebze. Bunlar içlerinde çok sayıda fitokimyasal denilen maddeleri barındırarak sağlığımıza olumlu etkiler yaparlar; örneğin C, E, A vitamini ve mineraller gibi antioksidanlar, kuersetin, limonen gibi biofilavinoidler. Ve bununla birlikte içlerinde bulunan diyet lifleri, vücudumuzdan toksinleri ve atık maddeleri uzaklaştırmaya yardımcı olurlar, sindirim sistemindeki sağlıklı bakteri florasının devamlılığını sağlarlar. Sağlıklı yetişkin bir kadının günde 7, yetişkin erkeğin ise 9 porsiyon meyve, sebze, lif kaynağı tüketmesi gerekir.
-
Çeşni ve baharatlar konusunda da, iltihabı azaltıcı etkileri üzerine son dönemde bir çok çalışma yapılmıştır. Başta zerdeçel, kekik, sarımsak, yeşil çay, zencefil, biberiye, fesleğen olmak üzere baharatları hem yemeklerimiz lezzetlendirmek, hem de fonksiyonel etkilerinden faydalanmak üzere kullanmalıyız.
Bu lezzetli ve kolay girişimlerimizin, aktif bir hayat, iltihap yapıcılardan uzaklaşma, stresle başa çıkma yöntemlerinin de katkısıyla, uzun dönem sağlığımız konusunda tahminimizin çok ötesinde olumlu etkileri olabileceğine inanıyorum.