Akıcılık Sorunları (Kekemelik Ve Hızlı Bozuk Konuşma)

Yazar Savaş Çelik • 7 Ağustos 2024 • Yorumlar:

Akıcılık Sorunları (Kekemelik ve Hızlı Bozuk Konuşma) konuşmanın akıcılığında ve ritminde ortaya çıkan bozukluklar; uygun olmayan duraklamalar, tekrarlar ses, hece ve sözcüklerde uzatmalar olarak tanımlanabilir. 3-4 yaş civarında ortaya çıkar ve genellikle ikincil davranışlar (kurtulma davranışları) eşlik eder.

Nedenleri: Kesin olarak nedenleri bilinmemekle birlikte, bir görüş, Akıcılık Sorunlarını (Kekemelik ve Hızlı Bozuk Konuşma) yapısal bir bozukluk olarak ele alırken, bir görüş öğrenilmiş bir davranış olarak tanımlamakta, bir görüş de genetik olduğunu savunmaktadır. Bir başkası da çevresel nedenlerin (Travmatik yaşantılar ve korkular, Aile içi sorunlar, Kayıp ve ayrılıklar, Hatalı anne-baba tutumları) kekemelikte önemli bir rol oynadığı görüşünü savunmaktadır. Nedeni ne olursa olsun Akıcılık Sorunları (Kekemelik ve Hızlı Bozuk Konuşma) kontrol edilebilir bir problemdir.

GELİŞİMSEL DİL BOZUKLUKLARI (Konuşamayan Çocuklar)

Gelişimsel Dil Bozukluğu, Çeşitli hastalık ve bozukluklar dil gelişiminde gecikmeye veya atipik dil gelişimine neden olabilir. Bunlar arasında Zihin engeli, otizm, İşitme engeli, epilepsi, CP, kafa travması, nörodejeneratif vb. yer alır. Ama özel bir hastalık ya da bozukluk yahut gösterilebilir bir beyin lezyonu olmaksızın da dil gelişiminde gecikme ve/veya sorunlar yaşanabilir. Çocuğunuz 2,5-3 yaşlarındaysa ve kelime dağarcığı 50 kelimeden az ise; daha çok jest ve mimiklerle ya da basit ifadelerle (al, ver, iç vb.)  isteğini belirtiyorsa yardıma ihtiyacınız var demektir.

Dil Gelişim Geriliği Gösteren (Konuşamayan) Çocuklarda Terapi Yöntemleri

  1. Terapist Merkezli Yaklaşımlar

  2. Çocuk Merkezli Yaklaşımlar

Terapist Merkezli: Katı bir şekilde yapılandırılmış, uygulayıcı merkezli, somut pekiştirçelerin kullanıldığı davranışçı yaklaşımı temel alan ve alanda en yaygın kullanılan yöntemlerdir. Bunlar,

Alıştırma(Drill): Konuşamayan çocukların terapisinde Kategori seçimi, terapinin nerden başlayıp nerde biteceği, kullanılacak araçları, süresi, çocuktan beklenenler  ve pekiştireçleri önceden terapist tarafından belirlenir. Tekrarlı şekilde hedef kelimeleri ya da cümleleri taklit ettirme söz konusudur. Örneğin, Hayvanlar kategorisinden resimli kartlar seçilerek, terapistin söylediklerini çocuğun tekrar etmesi üzerine terapi uygulanır.

Alıştırma oyunu (Drill Play): Alıştırmadan farkı araçları ve pekiştireçleri çocuğun seçtiği yöntemdir. Örneğin; kitap boyama aktivitesine başlarken çocuğa istediği bir sayfayı boyama için seçme şansı verilir, o sayfadaki nesne sunulur. Sonrasında hedef kelime ya da cümle ortaya çıkınca pekiştireç olarak o sayfadaki hedef nesneyi boyamaya izin verilir.

Modelleme (Modelling): Konuşamayan çocukların terapisinde diğer iki yönteme alternatif olarak sunulmuştur. Sosyal öğrenme teorisinden destek alır ve üçüncü bir kişiyi model olarak terapiye dahil eder. Terapistle üçüncü kişi terapi sürecin oynar ve çocuk izler. Sonra çocuktan aynısını yapması beklenir. Amaç çocuğun taklit etmesi değil modelin sunduklarından bir örüntü bulup kavraması beklenir.

Çocuk Merkezli: Oyun ya da çocuğun sevdiği etkinlikler üzerine kurulmuş, ağırlıklı olarak terapiyi çocuğun yönlendirdiği yöntemlerdir.

Doğal Dil Öğretim Yöntemleri (Milieu Teaching,Eteçom/Edep, FloorTime vb): Konuşamayan çocukların terapisinde bu yöntem, çocuk tarafından yalnızca bir “oyun” olarak anlaşılır ve terapiyi çocuk yönlendirir. Terapist bir oyunu hedef kelime ya da cümlelerin azami düzeyde çıkabileceği şekilde oluşturur. Terapistin yapacağı şey etkinliği yönlendirmek değil yalnızca çocuğu izlemek ve ilgisine yönelmek, yaptığını yapmak, yaptığı hakkında konuşmaktır. Burda önemli olan Çocuk terapiste değil terapistin çocuğa tepki vermesi, Çocukla uygun göz kontağı ve oturma pozisyonunda olma, Ortak ilgiyi sağlayacak oyunlar seçme, Jest & mimikle ve çocuğa uygun tonlama/seslerle destekleme, İlgisini çekecek yaşına uygun etkinlik/oyun seçimidir. Hikaye okuma, masa üzerinde ya da halı üzerinde hayali ve/veya kurallı oyun etkinlikleri şeklinde uygulanır.

Bütünsel Dil Yaklaşımı: Konuşamayan çocukların terapisinde Çocuk merkezli yaklaşımların yanı sıra diğer yöntemlerinde kullanılmasıdır. Resimli kartlarla terapiye başlanıp, hikaye etkinlikler ve oyunlarla süren yaklaşımdır.

Konuşamayan çocukların terapisinde genelde, zeka düzeyi düştükçe Klinesyen merkezli; zeka düzeyi yükseldikçe Çocuk merkezli yaklaşımlar ağırlıklı olarak kullanılmaktadır. Klinisyen merkezli yaklaşımlar hedefi daha kolay ortaya çıkarır fakat günlük hayatta kullanılmasını sağlamada sorun yaşar. Çocuk merkezli yaklaşımlarda terapi süreci günlük hayatın bir parçasıdır ya da taklididir. O yüzden genelleme sorunu yoktur. Çocuk öğrendiklerini günlük hayatta kullanmaya daha kolay geçer.

ARTİKÜLASYON (Sesletim) BOZUKLUKLARI

 Artikülasyon (Sesletim), bireyin konuşmada yer alan organlarının ardışık, uyumlu hareketleriyle belirli bir dile ait konuşma seslerini (a,b,c….) doğru telaffuz etme becerisidir. Artikülasyon bozuklukları, yapısal kökenli olabildiği gibi, herhangi bir nedene bağlı olmaksızın da görülebilmektedir. Sesletim sorunu yaratabilecek nedenler arasında; yarık dudak-damak ve ağız-yüz anomalileri, ortodontik anomaliler, işitme kaybı, zihin engeli, nörolojik kökenli bozukluklar (CP ve diğer), Disleksi yer almaktadır.

Artikülasyon Bozukluklarında (Anlaşılmaz Konuşma) Terapi Yöntemleri

 Okul öncesi ve okul çağı çocukların %10’unda artikülasyon bozukluğu vardır. Artikülasyon sorununa yol açan yapısal bir sorun varsa giderilir sonra terapiye başlanır. Anlaşılmaz konuşması olan Çocuk probleminin farkında olmalı ve terapiye gönüllü olmalıdır (ya da ikna edilmelidir).

Artikülasyon Terapisinde Geleneksel Yaklaşım: Anlaşılmaz konuşması olan Çocuk Konuşma terapisti tarafından değerlendirmeye alınarak hatalı sesler belirlenir. Buna görede,

  1. Hedef ses seçimi: Edinim zamanı, kullanım sıklığı, uyarılabilirlik, ara sıra hatalı olan sesler, ve minör sapmalar(pelteklik gibi) durumlarına göre Konuşma terapisti tarafından ses seçilir.

  2. Kulak eğitimi: Konuşma terapisti tarafından önce ses tanımlanır (Sesin özellikleri öğretilir ve ad verilir). Konuşma terapisti tarafından sesi sözcüklerin içinden bulma çalışılır. Uyarma (Konuşma terapisti tarafından sesin işitsel bombardımanı yapılır) ve ayırt etme (sesi bilerek çocuk gibi Konuşma terapisti tarafından yanlış üretilir) çalışılır.

  3. Üretim Eğitimi: Konuşma terapisti tarafından sesin üretilmesini sağlayacak teknikler bireye öğretilir. Bunun için, taklit, bağlamı kullanma (sesin doğru sesletildiği fonetik bağlamları kullanma-sözcükler kullanılır-), fonetik yerleştirme(maket üzerinde, aynada, çizerek sesin ağızda nasıl çıkarıldığı Konuşma terapisti tarafından gösterilir.), motor kinestetik ipuçları (Konuşma terapisti tarafından parmakla ya da abeslangla yerini gösterme), şekillendirme (sesletirken havanın engellenmesi ya da engellenmemesi, ağzın neresinden çıkacağı Konuşma terapisti tarafından gösterilir-mesala pipetle-)

  4. Üretim: sesi izole çıkarttırma, anlamsız heceler, sözcükler, sözcük öbekleri ve genelleme.

Artikülasyon Terapisinde Davranışçı Yaklaşım: Anlaşılmaz konuşması olan Çocuk Konuşma terapisti tarafından değerlendirmeye alınarak hatalı sesler belirlenir. Buna görede,

  1. Hedef sesin seçimi: edinim zamanı, görünülebilirlik (hedef sesin sesletimi görünenlerden başlama.), kullanım sıklığına göre Konuşma terapisti tarafından ses seçilir.

  2. Hedef sesi tanımlama: Akustik özellikleri, hava akış yönü, artikülatörlerin pozisyonu Konuşma terapisti tarafından anlatılır.

  3. Hedef ses davranışçı yaklaşımın ilkelerine göre Konuşma terapisti tarafından tanımlanır.

  4. Bağlam içinde test: Konuşma terapisti tarafından konuşma örneği alınarak sesin nerelerde hatalı kullanıldığını, sesi hatalı üretmesine neden olan önce ya da sonraki uyaranları belirlenir.

  5. İleriye zincirleme yöntemiyle Konuşma terapisti tarafından beceri analizi yapılarak öğretimin yapılması (izole, ünlü ekleme, tek heceli sözcükler, iki heceli sözcükler, çok heceli sözcükler, iki sözcüklü cümleler, uzun cümleler ve metinler.)

Artikülasyon Terapisinde Minimal Pair yaklaşımı: Bu yöntemde Amaç seslerin fonksiyonunu öğretmektir. Yani ses değişirse anlam değişir (küp-tüp). Yine Anlaşılmaz konuşması olan Çocuk Konuşma terapisti tarafından değerlendirmeye alınarak hatalı sesler belirlenir. Üçe farklı şekilde uygulanır.

  1. Minimal karşıtlık: Sesteki farklılık bir özellikte olmalıdır. (ötümlülüğü, patlamalı ya da sürtünmeli olması- sadece üretim yeri farklı- /kel/-/Tel/) Düşük ve orta şiddetteki fonolojik bozukluklarda kullanılır. Süreç, anlam değiştirdiğini fark ettirme, sesbilgisel organizasyonu uyarma ve sesbilgisel yapılandırmayı kolaylaştırma.

  2. Maksimal karşıtlık: Ağır düzeyde fonolojik bozukluğu olan çocuklarda (6 ya da fazlası sesler için) kullanılır. Çok sayıda ve farklı türde ayırıcı özelliğe sahip kelimelerden oluşan tek ayrımlı çift sözcükler bu yaklaşımın temelini oluşturur. Çocuğun dağarcığında olmayan bir hedef ses seçilir ve bu sesin özelliklerine (coronal, obstrant vb.) en uzak olan, çocuğun dağarcığında olan bir ses (coronal olmayan vb.)seçilerek minimal pair oluşturulur ve terapi bu minimal pairlerle yürütülür.

  3. Multiple Karşıtlık: Şiddetli fonolojik bozukluklarında kullanılır. Aynı hatalı sesi bir çok sesin yerine kullanan çocuklarda kullanılır (/c/, /z/, /g/ seslerinin /d/ olması gibi.). Ses sisteminin bütününü değiştirmeyi hedefler. Hedef seslerle birlikte(/c/, /z/, /g/), hedef sesin yerine ürettiği ses (/d/)kullanılır ve minimal pairler oluşturularak terapi uygulanır. 4 sese kadar birlikte çalışılabilir.

YUTMA BOZUKLUĞU (Disfaji)

Yutma bozukluğu, alınan gıdanın ağızdan mideye transferinin mekanik olarak engellenmesi, yutma hareketini sağlayan kasların gücünün azalması veya koordinasyonunun bozulması sonucu oluşan semptomdur.  Yutma Bozukluğu, CP’li bireyler; İnme ya da kafa travması geçirmiş hastalar; MS, Demans, Parkinson, Huntington, Wilson, ALS, Miyastenia gravis  ve Motor Nöron hastaları; Guillain Barre sendromu, Down sendromu, Prader Willi sendromu vb gibi sendromlarda sıklıkla görülmektedir. Uygulanan Oral Motor Egzersizler, Elektro terapi, Termal terapi gibi yöntemlerle Yutma Bozukluğunun önüne geçilebilmektedir.

Yutma Sorunlarında Uygulanan Terapi Yöntemleri

Yutma Terapisinde Oral-Motor Egzersizler, Yutma sorunu yaşayan hastanın ihtiyacına uygun olan ağız-yüz-motor hareketlerini geliştirmek ve hastanın yutmasını sağlamaktır.

Yutma Terapisinde Termal Terapi,  bolusu oral fazdan faringeal faza geçirmede zorlanan yutma hastalarında uygulanan, geçişi kolaylaştıracak kasları uyarmayı hedefleyen bir yöntemdir. Yutma sorunu yaşayan hastanın Larenks elevasyonunu sağlamaya yardımcı olur.

Yutma Terapisinde Diadokinezi, Yutma sorunu yaşayan hastanın, artikülatörleri belirli bir düzende çalıştırmak amacıyla, kelime ve cümle okutarak yutma kaslarını güçlendirmeyi hedefleyen bir yöntemdir.

Yutma Terapisinde Postür ve Manevralar, yeme-içme esnasında Yutma sorunu yaşayan hastanın alacağı pozisyonla ya da yapacağı belirli manevralarla yiyeceklerin daha kolay ve güvenli şekilde yutulmasını sağlamaktır.

Yutma Terapisinde Elektro (VitalStim) Terapi, Bu terapi yutma terapileri içinde en etkili sonuçlar veren tedavi olarak nitelendirilebilir. Yukarda bahsedilen terapilerin bir çoğu elektro terapiye yardımcı olması için kullanılan terapilerdir. Soru-Cevap şeklinde şöyle açıklanabilir:

Yutma Terapisinde Elektro (VitalStim) Terapi nedir? Orofarengeal yutma sorunlarının tedavisi amacıyla geliştirilen, deri üstünden düşük elektrik akımı vererek özellikle farengeal, larengeal ve suprahyoid bölgelerdeki zayıf olan kasları harekete geçirmeyi hedefleyen, non-invaziv bir yöntemdir.

Yutma Terapisinde Elektro (VitalStim) Terapi ne işe yarar? Yutma sorunu yaşayan hastanın Zayıf kaslarını kuvvetlendirerek ve yeniden eğiterek motor kontrolün sağlanmasına yardım eder.

Yutma Terapisinde Elektro (VitalStim) Terapi ne tür hastalarda işe yarar? Elektro terapi, yutma sorunu yaşayan ve yutma anatomisindeki sinirlerinde herhangi bir paralizi olmayan tüm bireylerde uygulanır.  CP’li bireyler; İnme ya da kafa travması geçirmiş hastalar; MS, Demans, Parkinson, Huntington, Wilson, ALS, Miyastenia gravis  ve Motor Nöron hastaları; Guillain Barre sendromu, Down sendromu, Prader Willi sendromu, Plummer-Vinson sendromu, Foix-Chavany-Marie sendromu, Worster-Drought Sendromu, Bulbospinal Muskuler Atrofi (Kennedy Sendromu), Brown-Vialetto-van Laere Sendromu, Fazio-Londe sendromu, Edward’s sendromu, Eagle Sendromu, Pierre Robin Sekansı, DiGeorge Sendromu gibi sendromlar ve bir çoklarındaki yutma sorunları için uygulanmaktadır.

Yutma Terapisinde Elektro (VitalStim) Terapi ne kadar sürer? Kesin bir süre vermek zordur. Merkezimizde bir seansı 30 ile 45 dk. arası olacak şekilde altı seans(bir kür) uygulanır. Yutma sorununun durumuna göre bitirmeye ya da devam etmeye aileyle birlikte karar verilir.

AFAZİ 

Beyin kanaması, beyin tümörü veya beyin travması sonucu ortaya çıkan hasar, sol hemisferde bulunan konuşma merkezini etkilemişse, hastada konuşma bozuklukları oluşur. “söz yitimi” anlamına gelen afazi, edinilmis dil ve konusma kaybı olarak bilinir. Afazide, konuşma, anlama, yazma ve okuma yeteneğinin kaybı görülebilir. Esas olarak yetişkin insanlarda görülür.

SES TERAPİSİ

 Konuşma Bozukluklarından Ses bozukluğu, kişinin yaşına ve cinsiyetine göre, normal olmayan ses üretimi veya sesin kalitesi, tizliği, şiddeti, tınısı ve süresinin uygun olmamasıdır. Ses Bozukluğunun Nedenleri; Etiyolojik bağlantılar (Ses teli nodülü, kist, polip, reinke ödemi, paralizi, larenjit, granülom, papillom, sulkus vokalis, reflü vb.), yanlış kullanım (Bağırma yüksek sesle konuşma, sık boğaz temizleme ve öksürme.), alkol kullanımı (Alkol midede asit salgısını arttırarak reflüye neden olur.). Ses Bozukluğunun belirtilerinden bazıları; konuşma esnasında zorlanma, boğazda yanma ve acıma hissi, seste kısılma, ses kalitesinde bozulma, nefes koordinasyonunda güçlük ve ses şiddetinde anormalliklerdir. Bu anormallikler ses terapisiyle normalleşmektedir.

APRAKSİ

Apraksi, Konuşma seslerinin sıralanması için gereken hareketlerin koordinasyonu ile ilgili motor planlama/programlamadan kaynaklanan güçsüzlüktür. Konuşma Bozukluğu olarak Apraksi, Genel olarak, sesletim düzeneği ile ilgili kaslarda zayıflık, paralizi ya da koordinasyon sorunu olmaksızın, sesletim hareketlerini istemli ve amaçlı olarak gereği gibi yapamama ve kullanmama sonucu sesbirimlerin yanlış ve tutarsız olarak üretilmesi olarak tanımlanır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Savaş Çelik Dil ve Konuşma Terapisi Uzm. Dkt.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)