Aldatılma

“Evliliğim çok güzeldi… eşim her istediğimi yapıyordu… iyi bir baba, sorumluluklarını bilen bir eşti... Bir gün telefonunda bir mesaj gördüm ve takip ettiğimde ise beni aldattığını öğrendim!” aile danışmanı psikolog olarak en sık duyduğum cümlelerden biridir. Peki aldatıldığınızı öğrendiğinizde ne yapmalısınız, nasıl davranmalısınız; kişi neden aldatır, siz mi suçlusunuz yoksa eşiniz mi? Gelin beraber inceleyelim.

Kişi neden aldatır?

Aldatmak cinsiyet fark etmeksizin iki ana maddeden kaynaklanır: Kişisel sebepler ve ilişkisel problemler. Kişisel sebepleri incelediğimizde; aldatma, kişinin görüşlerine bağlılığıyla doğru orantılıdır: Muhafazakâr bir birey, dinî görüşlerinde gerçekten muhafazakar bir yaşam tarzı içindeyse ihanet etmekten çekinmektedir. Ancak, baskı altında kalarak ve kendini zorlayarak bu görüşler çerçevesinde hayatını şekillendiriyor ve bastırılmış duyguları var ise içinde tuttuğu duygular açığa çıkarak onu ihanete kolaylıkla yönlendirebiliyor. Çünkü yasak olan her zaman ilgi çekiyor. Bu bağlamda, kişinin; ailesel kültürü, yetiştirilme tarzı ve eğitim durumu ön plana çıkıyor.

İlişkisel problemler ise; kişinin evliliğinin veya ilişkisinin ne derece dinamik olduğu ile ilgilidir. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki; erkekler kadınlara kıyasla aldatmaya daha yatkındır. Bu durumun nedeni, testosteron cinsellik hormonuna kadınlara kıyasla çok daha fazla sahip olan erkekler, cinsellik dürtüsünü daha yoğun hissettikleri için aldatmaya daha fazla eğilim gösterebiliyorlar. Yani ilişkide iyi bir cinsel hayat aldatma davranışının büyük bir oranda önüne geçmektedir. Bir diğer faktör ise ilişkinizde partneriniz sadece partneriniz mi? Yoksa anneniz, babanız, dostunuz mu? Hayatınızda boş kalan rollere partnerinizi yerleştirdiğinizde farkında olmadan karşınızdakine fazla sorumluluk yükleyerek kişinin ilişkinin altından kalkmasını oldukça güçleştiriyor olabilirsiniz. Kişi kendini bir süre sonra ‘bu ilişki yüzünden‘ yorulmuş, sıkılmış ve bitkin hissederek soluğu ihanet etmekte alıyor.

Aldatıldığımı öğrendim. Şimdi ne yapmalıyım?

Yıllarınızı, aylarınızı verdiğiniz kişi tarafından aldatılmak size kızgın, hayal kırıklığına uğramış ve üzgün hissettirir. Kendinizi, bedeninizi, cinsel performansınızı, hayatınız hakkında her şeyi sorgulamanıza sebep olur. Fakat unutmayın ki; suçlu siz değilsiniz.

Öncelikle, aldatılmanın sizin için yenilebilir bir duygu mu yoksa affedilemez bir travma mı olacağına karar vermelisiniz. Bir ayrılığa hazır mısınız? Yoksa her şeye rağmen affedip ilişkinizi kurtarabilir misiniz? Evliliğinizi ya da ilişkinizi bitirip bitirmeme kararı aslında duygularınızdan çok, düşüncelerinize ve inançlarınıza bağlı. Onu hala seviyor olabilirsiniz. Elbette ayrılığı, boşanmayı düşünmüyor olabilirsiniz. Ancak, şu soruyu kendinize sormalısınız: İlişkime gerek cinsellik gerekse duygusal olarak kaldığı yerden devam etmem mümkün mü? Elbette bu dönemde eşinizin tutumu ve desteği de ilişkinin sürüp sürmeyeceği konusunda en büyük yol göstericiniz olacaktır.

Başka bir dikkat edilmesini tavsiye edeceğim nokta ise; Çatışmaya girmemelisiniz. Kişiye soracağınız soru ‘neden’ olmalı. Sonrasında affetmek isterseniz kişiye bedel ödetmelisiniz. 21 gün kuralı dediğimiz süreç için, kişiyi 21 gün boyunca cezalandırmalısınız. Bu 21 gün içerisinde öncelikle kendi iç savaşınızı vermelisiniz. Bu evrede ilişki terapistine gitmek en doğrusu olacaktır. Kendinize sormanız gereken soru ise; eşinizin yüzüne vurmadan ilişkiye devam edebilmenin sizde neler yaratacağı.

İlişkiye devam etme kararı alırsanız, sonrasında ‘ilişkide hangi dinamiklerin değişmesi gerektiği’ konusu öne çıkıyor. İlişkinin yeniden güven kazanması için yapmanız gerekenler olmalı. Bunları eşiniz ile beraber aşmalısınız. Eşinizin göstereceği gayret sizin de psikolojiniz açısından önemli bir yer kaplamaktadır.