Aldatma Psikolojisini Anlamlandırmak

Ne güzelliğin, ne yakışıklılığın ne de başka bir ‘en.....’ olma özelliğinin aldatılan kişi olunmasıyla bir ilgisi yoktur. Bu tamamen aldatan kişinin o anki ruh durumu ve seçimleriyle ilgilidir. Yani bu seçimde aldatılan kişide kusur aranmamalıdır. Bakınız; ‘Angelina ve Brad ikilisi’

Peki Aldatma tam olarak ne anlama gelir? Blow’a göre; ‘iki kişi arasındaki sözleşmeyi bozan her türlü davranış’ olarak tanımlanmıştır. Diğer bir tanımla; ‘eşlerden birinin ya da her ikisinin kendilerini romantik, duygusal veya cinsel olarak ait gördükleri ana ilişkileri dışında, başka bir kişi ile dahil olduğu, mevcut ilişkilerindeki güveni bozan ve/veya kabul edilmiş (örtülü-açık) normlara uymayan cinsel ve/veya duygusal eylem’ (Blow ve Harnett, 2005) olarak ifade edilmiştir.

Tanımlamalarda görüldüğü gibi aldatma türleri;

• Cinsel

• Duygusal

• Cinsel ve Duygusal olarak görülebilir. 

Aldatma davranışının ortaya çıkması çok farklı faktörlere bağlı olsa da İlişkisel anlamda; 

-Var olan eşin yokluğu, duygusal ihmal

-Adaptasyon Kaygıları (Taşınma, kayıp, iş değişikliği, orta yaş bunalımı gibi)

-Yenilik ve heyecan arayışı

-Karşılanmayan beklentiler

-İlişkiyi Sonlandırma İsteği

-İlgi İhtiyacı gibi nedenler söz konusu olabilir. 

Aldatmanın sosyal nedenlerine baktığımızda; peri masallarındaki kusursuz evlilik beklentisi, kadının medyada, reklamlarda seks objesi, çekici ve kusursuz güzellikle sunulması ve erkeğin aldatmasının normalleştirilmesi gibi sosyal algılar yaratılması da bu davranışın ortaya çıkmasında etkilidir.

Aldatan erkek profili şöyledir diye net bir tanım yapamayız. Tıpkı; ‘Trafikte kimin kaza yapacağını bilemeyeceğimiz gibi.. İyi bir şoför de kaza yapabilir.’

Aldatılan eşte ortaya çıkan belirtiler şunlardır:

• Öz saygının hasar görmesi: ‘Ben sevilmeye layık biri değilim’

• Öfke : ‘Bunu bana nasıl yapar..’

• Güven kaybı : ‘Bir daha kimseye kolay kolay güvenemem..’

• Terk edilme kaygısı: ‘Beni her an bırakacak..’

• İnançlar: ‘Her erkek yapar, doğruymuş.’ gibi..

Düşünce ve hislerin normal olup olmadığını, ilişkiyi sonlandırıp sonlandırmayacağı ve yeniden aynı birlikteliği yakalayabileceğine dair takıntılı sorgulamalarla yoğun ve yorucu bir zihinsel süreç yaşayabilir. 

Tüm bu yıkıcı süreçlere rağmen her iki partner de isterse;  yerinde ve zamanında alınacak destekle birlikte eskisinden daha anlamlı, farkındalıklı ve  tatminkar bir birliktelik inşa etmeleri 

mümkündür. 

Aldatılan eşin bu süreci daha kolay atlatabilmesi için;

• Yaşadığınız her duyguyu (öfke, incinmişlik vs.. ) yok saymadan, kabul edin ve bu duyguları sağlıklı yollarla mutlaka dışa yansıtın.

• Sizi daha kötü hissettiren negatif inançların ve otomatik düşüncelerinizi fark etmeye çalışın. ‘- Sevilmeye layık değilim; -aldatması benim suçum..’ vb. gibi

• Birlikteliğinizi devam ettirmenin olumlu ve olumsuz yanlarını yazın.

• Sakince düşünebileceğiniz güvenli bir ortam yaratın. Tek başınıza başa çıkamayacağınızı hissettiğinizde sizden yana düşüncelerle partnerinize öfkenizi tetikleyecek arkadaşlarınız; yerine durumu objektif değerlendirebilecek bir uzman desteği alın. 

Aldatma sonrası İlişkilerini yeniden inşa etmek isteyen çiftler;

• İlişkinin sonlandığını partnere kanıtlamalı ve bir defa daha güveni sarsacak yalanlara yer vermeden mutlaka doğruları paylaşmalıdır.

• Aldatılan partnerin bunu sorgulama ihtiyacını anlayışla karşılamalı ve bir takım belirsizlikleri anlamlandırması için sabırla her fırsatta konuşma isteğini geri çevirmeden şefkatle dinlenmeli ve anlatmalıdır.

• Bir süre aldatan eşin sadakatini test edecek kontrollere izin verilmelidir.

• Bu süreçte uzak ve küs kalarak değil, birlikte zaman geçirerek değerlendirilmelidir.

• Vakit kaybetmeden bir uzman desteği alınmalı ve ilişkinin yaralarını sararak, birbirlerini yeniden keşfetmeleri sağlanmalıdır.