ALDATMAK
Yazar Selen Dağıstan Namlı • Psikolog • 14 Kasım 2016 • Yorumlar:
TDK sözlüğün de;
- Beklenmedik bir davranışla yanıltmak
- Karşısındakinin dikkatsizliğinden, ilgisizliğinden yararlanarak onun üzerinden kazanç sağlamak
- Birine verilen sözü tutmamak
- Yalan söylemek
- Bir şeyin görünürdeki durumu, o şeyin niteliği bakımından yanlış bir kanı vermek
- Ayartmak, kötü yola sürüklemek, baştan çıkarmak, iğfal etmek
- Karı ve kocadan biri eşine sadakatsizlik etmek, ihanet etmek
- Oyalamak, avutmak anlamların da tarif edilmektedir.
Aldatmak aldatan ve aldatılan iki tarafta da travmalar yaratmaktadır. Aldatan eş söylediği yalanların ortaya çıkması korkusuyla sürekli gergin ve tedirginken gittikçe eşten uzaklaşır sürekli olarak suçluluk duyguları ve vicdanı ile baş başadır. Aldatılan taraf ise aldatıldığını öğrendiği andan itibaren hayata karşı güvenini kaybeder. Eğer geçmişten gelen bir özgüven eksikliği ve değersizlik duygusu mevcutsa bu duygular su yüzüne çıkar ve kendini suçlayarak nedenler aramaya başlar. Kendini eksik, yetersiz, çirkin, yaşlı vs. hisseder. yapılan araştırmalara göre aileyi iki şey güvenli ortamdan çıkarır. Biri ölüm diğeri aldatmadır. Hatta aldatma aileyi ölümden daha çok hırpalar çünkü aldatma ölüm gibi doğal bir olay değildir.
Bir an gelir ve hayatının tüm akışının değiştiğini hissedersin. Artık sen o eski sen değilsindir. Kırılmış kızgın kendini kandırılmış hissedersin ve büyük bir boşluk oluşmuştur içinde yerini dolduramadığın kocaman bir boşluk. Yalanlar tek tek ortaya çıkmaya başlamıştır tüm güvenin yok olup gitmiştir artık kime ve nasıl güveneceğini bilemezsin hayatının bir yalanın parçası olduğunu öğrendiğin andan itibaren sorgulamaya başlarsın her şeyi yıllardır aynı yastığa baş koyduğun, aynı şeylere gülüp aynı şeylere ağladığın insan artık bir yabancıdır senin için...
Ne zamandır ,kim le, neden ....gibi arda arda sorular sorar kalbin.
Neydi eksik olan tamamlamaya çalıştığı? Çok mu çirkinim ya da yaşlı, yetersiz miyim ...?
Yıllardır kaç kere aldatıldım?
Oysa Ona ne kadar da güvenmiştim.
Biz birlikte yaşlanacaktık birlikte torunlarımızı sevecektik...
Gelecek bir anda yok olmuştur senin için. Karanlıktır yürümen gereken yol ve sen karanlıktan
korkarsın. An ve an değişir duyguların
Evet evet boşanıyorum ondan...
Ama ben onsuz nasıl yaşarım hala çok seviyorum.
Aptalsın işte hala nasıl sevebilirsin O seni aldattı.
Asıl korkutan seni değişimdir. Boşanma kararı da alsan affedip devam da desen artık değişim başlamıştır evlilik için. Her iki durumda da karar sana ait olmalıdır. Affedip evliliği yeniden yapılandırma kararı verdiysen eğer ve bu sorunu her ikiniz için de kazanç haline getirmelisin. Sorunlar tüm açıklığı ile konuşulmalı ve her iki tarafta isteklerini söylemelidir karşı tarafa. Yok, eğer boşanma kararı aldıysan bu durumda da korkularınla yüzleşmeli ve bundan sonra ki hayatını yapılandırmak için güçlü ve güvenli adımlar atmalısın. Sadece yalnız kalma korkusu, onsuz nasıl yaşarım gibi korkularla evliliğe devam etme kararı almamalısın. Güveni yeniden inşa etmek zordur. İtiraf ve kabullenme güvenin oluşması için gerekliliktir. Ve bu güven oluştuğunda ayrılıkta beraberlik te daha kolay olacaktır.
Aldatma ardından arkadaşlardan ve aileden nasihatler almak çoğunlukla fayda göstermez. Dertleşmek ve konuşmak isteyeceksinizdir ancak onlar size kendi hayat tecrübelerine göre yol gösterecek ve öğütler vereceklerdir. Bu sizin hayat tarzınıza uygun olmaya bilir. Bu durumda sizi yargılamadan dinleyecek tamamen objektif olacak birine ihtiyaç duyarsınız ve profesyonel yardım almak sizin ve aileniz için en doğru yaklaşım olacaktır.