Alışveriş Psikolojisi

Yazar İzzet ÖzerPsikolog • 28 Ağustos 2018 • Yorumlar:

"Eğer mağazalara sadece bir şey satın almaya ihtiyacımız olduğunda girseydik ve girdiğimizde de yalnızca almaya ihtiyacımız olan ve almayı planladığımız şeyi almakla kalsaydık, ekonomi çökerdi." Paco Underhill

İnsanlar ekonomik faaliyetleri sonucunda elde ettikleri gelir ile yaşam giderlerini karşılar. En temel yaşam giderleri biyolojik ihtiyaçlardır. Gıda, barınma, giyim, sağlık vs… Daha sonra eğitim ve gelişimlerine yönelirler. Bunlar karşılandıktan sonra da tatil ve eğlence faaliyetlerine harcama yapar. Bu genel tespitler geçerliliğini hala koruyabiliyor mu dersiniz? Günümüz de ihtiyaçlar harcamaların çok altında kalmıştır. Ürün çeşitliliği ve niteliği inanılmaz düzeylere ulaşmış, insanların arzularını sürekli satın almaya kamçılamaktadır. Alışveriş merkezleri, mağazalar&marketler zincirleri şehir hayatında sosyal, kültürel ve ekonomik hayatın çok önemli bir parçası haline geldi. İnsanlar gezi, buluşma, sosyalleşme ve harcamayı bu şekilde birleştirmiş oldular. Ancak kontrolsüz, aşırı ve ihtiyaç fazlası harcamalara son zamanlarda daha sık rastlıyoruz. Peki insanların büyük bir kısmı neden ihtiyacı olmamasına rağmen alışveriş ihtiyacı hissediyor? Alışveriş bireyin hangi duygularını tatmin ediyor?

Alışverişte gerçek ihtiyaçlar dışında 2 faktör etkilidir. Birincisi psikolojik çatışma ve doyumsuzluğun dışa vurumu. Satın almak ve sahip olmak; geçici de olsa insanları rahatlatan, tatmin eden ve güçlü hissettiren, insanlara güven ve haz veren bir olgudur. Aslında İçinde çözemediği duygusal eksiklerini alışverişle kapatmaya çalışan birçok kişi mevcut. İkincisi ise reklamların algı yönetimidir. Yani sanal ihtiyaç oluşturmak. Kişiler ihtiyaçları olduğu için değil, ihtiyacı oldukları düşündürülen şeyleri alırlar. Reklamlarla hangi duygulara göndermeler yapılır? Erkeklerin güce ve cinselliğe düşkünlüğü üzerinden, arabanın motor gücü cinsellikle birleştirilir. Cinsellikle ilişkisi olmayan ürünlere cinsel mesajlar yerleştirilir ve erkeğin bilinçaltına gönderme yapılarak o ürüne ihtiyacı olduğu algısı verilir. Kadınlarda ise içindeki güven ve kendini değerli hissetme ihtiyacı marka algıları üzerinden okşanır. Her markanın bir imaj algısı vardır ve kadınlara o markayı kullandıkları takdirde, bu imaja sahip olacakları ve ihtiyaç duydukları onaya, sınıf aidiyetine ancak bu marka ile kavuşacakları mesajı verilir. Çözüm aslında çok basit ama aynı zamanda çok zordur. Varoluşundaki değeri, kendi içinde bulan insan yani kendi değerini bilen ve kendini seven, kendisiyle barışık insan; onay mekanizması olarak sadece kendi onayını arar, dışarıda onay aramaz ve şişirilmiş maskelere, markalara ihtiyaç duymaz.

Bazı insanlarda sürekli satın alma dürtü ve davranışı o kadar ilerlemiştir ki artık ciddi bir patolojik bağımlılık tablosu oluşturur. Bu bağımlılığa onyomani diyoruz. Onyomani; alışveriş bağımlılığı ya da takıntılı alışveriş davranışı olarak tanımlanabilir. Çoğu zaman ihtiyaç dışı ve kontrolsüz bir şekilde para harcama, aşırı alışveriş yapma arzusu, alışverişi ve para harcama ile yoğun zihinsel meşguliyet şeklinde gözlemlenir. Kişi ağırlıklı olarak kızgın, üzgün ya da kaygılı hissettiğinde alışveriş yapma ihtiyacı ve arzusu sergiler; alışveriş sırasında keyif, zevk ve coşku; alışverişin kısa süre sonrasında da geçici bir rahatlık, haz ve doyum hissederken; uzun vadede suçluluk, utanç ve sıkıntı hisleri belirginleşmeye başlar. Bir süre sonra, harcanan paranın miktarının ve yapılan alışverişin başlı başına kişinin hayatı için bir problem yaratmaya başlaması ile durum patolojik bir kısırdöngü haline gelir. Kişi, hayatındaki insanlarla ve yakınlarıyla para ve harcamalar konusunda tartışmalar ve çatışmalar yaşamaya başlar. Alışverişin tutarı ve alınanların miktarı konusunda yakın çevresine yalanlar söylemeye başlar; yanında kredi kartları olmadan kendini "eksik", "yarım" hatta "kaybolmuş" gibi hisseder. Zaman içinde, kişinin özel, ailevi ve sosyal hayatında ilişkisel çatışmalara zemin hazırladığı gibi, mesleki ve maddi problemlere de neden olur.

Alışveriş bağımlılığından kurtulmak için psikolojik destek, bireysel ve gurup tedavi, aile ve arkadaş desteği oldukça önemlidir. Bunun yanısıra alınabilecek kişisel önlemler şunlardır:

Eğer böyle bir bağımlılığınız olduğunu düşünüyorsanız daha çok nakit para ile alışveriş yapmaya yönelin, böylelikle ödeyemeyeceğinizin üzerinde kredi harcamamış olursunuz.

Bir alışveriş listesi yapın ve o listedekiler dışında birsek almamaya özen gösterin

Alışverişe yalnız çıkmamaya özen gösterin. Yanınızda sizi frenleyecek birilerinin olması oldukça önemli.

Kendinizi kötü hissettiğiniz ve iyi hissetmek için alışveriş yapma ihtiyacı hissettiğiniz anlarda yürüyüşe çıkın veya egzersiz yapın. Yürüyüşe çıkarken yanınıza para ya da kredi kartı almamaya özen gösterin.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)