Ameliyatsız Cilt Gençleştirme
Yazar Selma Salman • Dermatolog • 22 Mayıs 2019 • Yorumlar:
Yaş ilerledikçe ciltte sarkmalar ve kırışıklıklar kaçınılmaz hale geliyor. Çoğumuz da yaşımıza rağmen cildimizin daha genç ve daha diri görünmesi için çeşitli estetik ve kozmetik uygulamalar yaptırıyoruz. Cerrahi işlem yaptırmak istemeyen kişiler yan etkileri olmayan ve kısa sürede sosyal yaşama dönüşü sağlayan girişimsel işlemleri tercih ediyor. Bu kişiler artan anatomik bilgiler ve kozmetik teknikler sayesinde ameliyatsız cilt gençleştirme yöntemleri ile daha genç bir cilde sahip olabiliyor.
Cildinizin erken yaşlanmasına engel olun
İlerleyen yaş, güneş ışıkları, stres, sigara, dengesiz beslenme, tuz ve şeker; cilt parlaklığı, esnekliği ve gerginliğini sağlayan kollajen, elastin, hyaluronik asit gibi maddelerin üretimi azaltarak kalitesizleştirir. Bu da cildin kendini yenilemesini yavaşlatarak kaba, kuru ve mat bir görünümün ortaya çıkmasına neden olur. Cildin erken yaşlanmasını önlemek için başta güneş ışıkları olmak üzere tüm bu nedenlerden uzak durmak gerekmektedir. Ayrıca cildin hem hücresel düzeyde hem de dış etkenlerden korunarak genç ve parlak kalması için antioksidan oranı yüksek omega 3, koyu yeşil yapraklı bitkiler ve meyvelerden oluşan yiyecekler tercih edilmesi gerekir. Tek düze beslenme yerine protein yağ ve karbonhidrat içeren dengeli beslenmenin yanında egzersiz de cilt sağlığını korur.
Kısa sürede sosyal hayatınıza dönebilirsiniz
Aldığı tüm bu önlemlere rağmen cildinde zamanla yaşlanma ve sarkmalar meydana gelen kişiler, genç ve diri bir cilt için cerrahi işlemler yerine ameliyatsız cilt gençleştirmeyi tercih etmektedir. Artan anatomik bilgiler ve kozmetik teknikler sayesinde doğru hasta seçimlerinde ameliyat yapmadan da ameliyata yakın cilt gençleştirme sonuçları alınabilmektedir. Ameliyata göre gelişebilecek komplikasyon, yan etki riski az, genel anestezi gerekmeden yapılabilen işlem sonrası kişiler hemen iş ve sosyal yaşantılarına geri dönebilirler.
1-Kendi kanınızla gençleşme (PRP uygulaması): Kişinin kendi kanından elde edilen büyüme faktörlerinden zengin plasma, cilde küçük iğnelerle, belli aralıklarla uygulanır. Büyüme faktörleri elastin, ve kollajen üretimini sağlayar ve kök hücre üretimini tetikleyerek cildin gençleşmesini sağlar.
2-Mezoterapi uygulamaları: Antioksidan, vitamin, mineral benzeri çok sayıda faydalı madde içeren mezoterapi ürünleri minik iğnelerle cilt altına uygulanır. Bu amaçla kullanılan kokteyller antioksidan etki ile güneş ışığı, sigara, hava kirliliği gibi cilt altında doku hasarına yol açan etmenlerden cildi korur. Hücre ve bağ dokusu yenileyici etkisi ile cildin tekrar nem kazanmasını ve sıkılaşmasını sağlar.
3- Otolog kök hücre uygulaması: Cildin güneş görmeyen bölgesinden alınan küçük bir deri parçasından kollajen ve elastin hücre üretimi sağlayan fibroblast hücreler elde edilerek kişinin cilt altına enjekte edilir. Enjekte edilen fibroblast, bağ doku üretimini sağlar ve cildin sıkılaşarak sarkmaları toparlar.
4-Dermapen uygulaması: Ucunda minik iğneler olan kalem şeklindeki dermapen, tüm yüze uygulanır. İşlem sonunda yüzde mikro kanalların oluşturularak cilt altındaki hücrelerin uyarılması sağlanır. Cildin alt katmanında oluşan yeni ve doğal kollajen ile elastin büyüme faktörlerini artırır. Ayrıca yeni damarlanma oluşturarak cildin beslenmesi arttırılır.
5-Fraksiyonel radyo frekans yöntemi: Özel tasarlanmış mikro iğneler ile deride mikro kanallar oluşturulur ve bu iğneler aracılığıyla cilt altına radyo frekans dalgaları gönderillir. İğnelerin mekanik etkisi ve radyo frekansın ısıtıcı özelliği ile cilt gerilir. Mikro iğneler gözenekleri küçültür, radyo frekans ise cildi sıkılaştırır. Gözenek, kırışıklık problemli elastikiyet kaybı olan, sarkmaya eğilimli kişilerde tercih edilmelidir.
7- İple yüz germe yöntemi: İpler yüzün belirli noktalarından cilt altına yerleştirilerek yerçekiminin tersi yönüne doğru hafif bir basınç uygulanır. Böylece mekanik olarak cildi yukarı doğru kaldırmaktadır. Bununla birlikte yerleştirilen ip 3. haftadan itibaren cilt altı kollajen üretimini uyararak cildin yenilenmesi ve sıkılaşmasını sağlar.
8-Dolgu uygulamarı: Yüzdeki sarkmaların bir başka nedeni de yağ ve kemik kayıplarıdır. Bu kayıplar ile yüzde volum kaybı, göz altında, yanakta çökme ve çene hizasında sarkmalar oluşur. Yüzü geren yüz bağları ve cilt altı bağ dokusuna uygulanan dolgu ile lifting etkisi yaratılarak yüzün kaybettiği volüm ve sarkmalar tedavi edilir.